Stuttgart’ta aşırı sağa karşı büyük gösteri
Stuttgart’ta 80’den fazla kurumun çağrısı üzerine bir araya gelen yaklaşık 8 bin kişi "Sağ dalgayı kırın" sloganıyla gösteri yaptı, "AfD’ye karşı mücadelede biz kazanacağız” mesajını verdi.
Stuttgart’ta 80’den fazla kurumun çağrısı üzerine bir araya gelen yaklaşık 8 bin kişi "Sağ dalgayı kırın" sloganıyla gösteri yaptı, "AfD’ye karşı mücadelede biz kazanacağız” mesajını verdi.
Almanya’da son aylarda yükselen sağ faşist dalgayı durdurmak amacıyla Baden-Württemberg Mülteci Konseyi ve 80’den fazla kurumun çağrısı üzerine Stuttgart’ta protesto yürüyüşü ve mitingi düzenlendi.
Yürüyüş ve mitinge binlerce protestocu flama, poster, pankart, dövizlerle taleplerini sözlü ve yazılı olarak dile getirdi.
Stuttgart büyük belediye binası önündeki Maktplatz meydanında toplanmaya başlayan kitle alana sığmayınca çevre sokaklar da insan seliyle dolup taştı. Kurulan sahneye çıkan sivil toplum örgüt temsilcileri, bugünkü eylemin önem ve nedenini belirten konuşmalar yaparak, halkı AfD ve onun türevlerine karşı tavır almaya çağırdı. Konuşmacılar, ayrıca Alman hükümetinin aktüel politikasına eleştirisel göndermelerde bulundu.
‘Correctiv araştırma’ medya, Potsdam şehrinde Kasım 2023’te bir araya gelen CDU ve AFD temsilcilerinin gizli toplantısı ile yabancı düşmanlığı, mültecileri gizli bahanelerle yurtdışı etme amaçlarını kamuoyuna bildirmişti. Bu açıklama ardından aylardan beri bütün Almanya’da karşıt sesler yükselmeye ve bu tutumun kabul edilemeyeceğine dair tavırlar gösterilmeye başlandı. 24 Şubat’ta Stuttgart şehrinde yapılan ortak eylemde de, bu iki partinin gizli görüşmeleri ve aldıkları karara karşı yapılan protestolardan sadece biriydi. Protestoda, AfD’nin ırkçı zihniyetinin önlenmesi için sorunların temel ve gerçekçi bir şekilde ele alınmasının önemi vurgulandı.
Eylemin toplanma alanı olan Marktplatz’ta, Seebrücke BW ve Amnesty Internasyonal, Flüchtlignsrat Baden-Würtemberg temsilcilerinin ortak açıklamasında, faşist ideolojilerin yol açtığı savaş ve politikalar sonucu yaşamını yitirenler anıldı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Akdeniz’de yaşamlarını özgürlükleri uğruna feda edenleri anıyoruz! Katil rejimlerin katlettiği, astığı şehitleri anıyoruz! Kürt Kadın Hareketi, Jin Jiyan Azadî hareketi için mücadele edip, şehit düşenleri anıyoruz! Bütün dünyada faşizme karşı seslerini yükseltip mücadele eden ve edecek olanları unutmuyoruz! Suriye, Afganistan, Sudan, Ukrayna, Somali ve diğer savaş alanlarındaki savaş ve terör mağdurlarını da unutmayacağız! Aynı şekilde insan hakları için verdikleri mücadele yüzünden hapishanelerde tutulanları da unutmuyoruz! Kaçmak-mülteci olmaktan başka çareleri kalmayan ve bu uğurda yaşamlarını kaybedenleri de!
Size soruyoruz; yaşayabilmek için kaçıp mülteci olmaktan başka çareleri kalmayan insanların yerinde olsaydınız siz ne yapardınız? Yaşayabilmek için kaçıp, mülteci konumunda olan bu insanlara ne yazık ki burada da ırkçılıkla yaklaşmak günlük yaşam haline geldi... Ama bizler varız ve faşizme karşı yalnız değiliz! Son yıllarda Almanya’nın mülteci politikası korkunç ve üzücü bir duruma geldi. İnsanlığın iflas ettiği bir durum halini aldı. Güvenli limanlar oluşturma yerine, kurtarıcı gemiler engelleniyor, yardımcılar kriminalize ediliyor. Yabancı düşmanlık dalgası en üst safhaya ulaştırılmış durumda. Mülteci hakkının bir insanlık hakkı olduğu unutuluyor. Ve bizler bu dalgaya karşı sessiz durmak istemiyoruz. Başka insanların yaşamı için mücadele edenlerin yanında yer alıyoruz. Uluslararası dayanışmayı yükselterek, mültecilere saygı ve korunmaları için mülteci hakkını talep ediyoruz.
Avrupa, mülteciler için daha güvenli yolları açmak zorunda. 2019’dan beri 10 binden fazla insan kaçarken öldü. İlegal olan insanlar değil, AfD’nin ve yandaşlarının ırkçı ideolojileri ilegaldir. Yılbaşında Alman Parlamentosu, ‘’İade iyileştirme Yasası’’nı çıkararak durumu iyileştirme yerine yurtdışı edilmeleri için taraftarlar arıyor. Bu kanun demokrasimizi ve temel haklarımızı ihlal ediyor. Onun için her insanın aynı hak ve onuru için birlikte mücadele edelim. Çünkü insan onuru dokunulmazdır. Nasıl görünürse görünsün, hiç kimse diğerinden daha az değerli değildir. Nereden gelirse gelsin; hangi dili konuşursa konuşsun; hangi inanca sahip olursa olsun, biz bölünmemize müsaade etmeyeceğiz! Bütün hepimizin gücüyle AfD’ye karşı mücadelede biz kazanacağz.
Hepimizin damarlarında akan kan aynıdır. Margot Friedländer’in dediği gibi,’’ Hristiyan, Yahudi, müslüman kanı yoktur. Sadece insan kanı vardır. O yüzden hepimiz insanlara saygılı olmalıyız!’’ Gelin hep birlikte yaşadığımız bu ülkede mültecilerin hoş geldiğini ve birlikte yaşamak istediğimizi yüksek sesle söyleyelim. Bunu öyle yüksek bir ses ile söyleyelim ki, yalnız buradaki belediye binasındakiler değil, Almanya Parlamentosu duysun ve Say it loud, say it clear: Refugees are welcomme here!
Konuşmalar ardından yürüyüşe geçen kitle, sloganlar eşliğinde Tübingen Strasse’de yürüyerek, Marienplatz meydanına geldi. Burada da miting meydanına sığmayan binlerce eylemci, yapılan konuşma ve söylenen sloganlar ardından eylemlerine son verdi.