‘Tüm dünyaya Önderlik etrafında kenetlendiğimiz göstermeliyiz’

Berlin’de düzenlenen halk toplantısında 17 Şubat’ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için Köln’de yapılacak yürüyüşün tarihi önemi vurgulandı. Toplantıda “Köln’e akmalı ve Önderliğimizin etrafında kenetlenerek alanları doldurmalıyız” denildi.

Almanya’nın başkenti Berlin’de Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Dış İlişkiler Sözcüsü Nilüfer Koç ve Avrupa Kürdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi (KCDK-E) Eşbaşkanı Engin Sever’in katılımıyla halk toplantısı gerçekleşti.

Berlin Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde (Berlin DKTM) gerçekleşen toplantının konusu 10 Ekim’de başlatılan toplantının konusu, 10 Ekim’de küresel çapta başlatılan Abdullah Öcalan’a Özgürlük ve Kürt Sorununa Çözüm Hamlesi ve Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğü talebiyle 17 Şubat’ta Köln’de yapılacak olan merkezi yürüyüştü.

Toplantının açılışında konuşan NAV Berlin Eşbaşkanı Hüseyin Yılmaz, Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridi hatırlatarak “Bu tecridi kırmak için hep birlikte çalışmalıyız. Hep birlikte bu tecridi kırmak için de 17 Şubat’ta Köln’de yapılacak olan yürüyüşe akmalıyız” dedi.

KNK Dış İlişkiler Sözcüsü Nilüfer Koç da Türkiye’nin büyük oranda çıkmaza girdiği bir dönemde küresel çapta Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm Hamlesi’nin başladığına dikkat çekti. Koç “Erdoğan G 20 Zirvesi’nde bir barış elçisi gibi kendisini gösterse de bir karşılık bulamadı. Çünkü, her defasında kendisinin işlediği katliamlar önüne getirildi” ifadesini kullandı.

Koç, devamla dünyanın çok sayıda bölgesinde yapılan açıklama ve etkinlikle Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğünün talep edildiğine dikkat çekerek “Kürtler ve dostları daha aktif bir şekilde bu hamlede yerlerini almalıdır. Önderliğimiz etrafında kenetlenen halkların Kürt sorununun çözümünde de rolü olacaktır” dedi. 

‘HAMLEDE YERİMİZİ ALMALIYIZ’

Koç devamla şu ifadeleri kullandı: “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan geliştirdiği paradigma ile uluslararası komployu ve Lozan’ın maddelerini boşa çıkardı. Bu da uluslararası güçlerde kin ve nefretini yaratıyor. CPT’nin, İmralı Adası’na ziyaretler gerçekleştirmek ve bu ziyaretlerini raporlaştırmak gibi görevleri varken, tüm bu intikam duygularından dolayı bu görevini yerine getirmiyor. İşte bu noktada tecridi kırmak ve Önderliğin fiziki özgürlüğünü sağlamak için hamlede aktif olarak yerimizi almamız gerekiyor.

3 yıldır Önderlikten haber alınamıyor. Bu durum hakkında bir şeyler söyleyemiyoruz. 17 Şubat Köln yürüyüşünde yüzbinler olarak alanlarda olmamız ve tüm dünyaya, Önderlik etrafında kenetlendiğimizi göstermemiz gerekiyor.”

KCDK-E Eşbaşkanı Engin Sever de “1999 yılında Kürt halkı her alanda büyük direniş sergilerken zorluklar da yaşandı. Örneğin Berlin’de 4 arkadaş şehit oldu. Berlin şehitleri şahsında tüm Kurdistan şehitlerini anıyoruz. Kürt nerede yaşarsa yaşasın, hangi alanda yaşarsa yaşasın katliamdan geçirmek isteniyor. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın paradigması ile kapitalist sistemi tümden alaşağı etti. Bu nedenle 25 yıl önce bir komplo yapıldı ve bunun sonucunda İmralı tecrit sistemi ortaya çıktı.  Öte yandan 25 yıl içerisinde büyük direnişler, büyük kahramanlıklar sergilendi. Düşman, Önderliğimizi tutsak etmeyle mücadelenin biteceğini düşünüyordu. Ancak, bizler ise mücadelemizi yükselterek cevap verdik ve Önderliğimiz etrafında kenetlendik.

Son başlatılan hamle kapsamında, 17 Şubat Köln yürüyüşüne aktif bir şekilde katılım sağlayarak, arkadaşımızı, komşumuzu, tanıdığımızı herkesi seferber etmeliyiz. Yüzbinler olarak Köln’e akmalıyız. Önderliğimizin etrafında kenetlenerek alanları doldurmalıyız” dedi.