VRT NWS Abdullah Öcalan’ı yazdı: Kürtlerin Mandelası kim?

Belçika’daki VRT medyası, 15 Şubat komplosunun yıl dönümünde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a ilişkin geniş bir habere yer verdi.

VRT NWS’te Freek Willems imzasıyla yayınlanan haber “Abdullah Öcalan 25 yıldır Türkiye’de bir adada tecrit altında: Kürtlerin Mandelası kim?” başlığını taşıyor.

PKK’nin hangi koşullarda kurulduğu ve 15 Şubat komplosunun nasıl gerçekleştiği ve hangi güçlerin komploda yer aldığına dair bilgilerin yer aldığı kapsamlı haberde, yargılama sürecine de değinildi.

İmralı’da koşulların da anlatıldığı haberde, “1980 askeri darbesi ve takip eden yıllardaki askeri yönetime, solcu ve Kürt olan her şeye karşı sert bir baskı eşlik etti. Binlerce Kürt hapse atıldı ve ağır işkencelere maruz kaldı. Bu durum Kürt silahlı direnişinin yeniden canlanması için mükemmel bir zemin oluşturdu” yorumu yapıldı.

1998’den itibaren yaşanan süreci ele alan VRT NWS, “1998'de Öcalan, Suriye'nin Türkiye'nin baskısıyla kendisini sınır dışı etmesinin ardından sığınma arayışıyla Avrupa'da dolaşmaya başladı. Rusya, İspanya, Yunanistan ve İtalya'yı denedi ve hatta kısa bir süreliğine Belçika'ya gittiği bildirildi. Ancak hiçbir Avrupa ülkesi buna cesaret edemedi.”

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın son olarak 1999’de Kenya’nın başkenti Nairobi’de Yunan büyükelçiliğine sığındığını hatırlatan Flaman medyası, “Şehir o dönemde ABD gizli ajanlarının istilasına uğramıştı. Gerçekten de birkaç ay önce ABD elçiliğine bir saldırı gerçekleşmişti. Dolayısıyla Öcalan'ın Nairobi'de olduğunu ilk fark edenler Amerikalılardı. Ancak Mossad da bir süredir onu izliyordu. Bilinen sonuç, 15 Şubat 1999” diye yazdı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki barış çabalarına da değinilen haberde, “Bunu geçici ateşkesler ve Türk hükümetiyle müzakereler izledi, ancak hiçbir zaman gerçek bir barış sağlanamadı” diye belirtildi.

Haberde Belçika Kürt Enstitüsü’nden Derwiş Ferho’nun görüşlerine de yer verildi. Ferho, hala Kürtçe eğitimin olmadığını hatırlatırken Kürt siyasi partiler üzerindeki baskılara vurgu yaptı. Ferho, "Ellerinden geleni yapıyorlar ama Kürtler ya da diyalog hakkında iki kelime bile edilse, parlamentonun geri kalanı tarafından teröristleri desteklemekle suçlanıyorlar. Diğer uluslara ve kimliklere yönelik bu nefret ve inkar zihniyeti değişene kadar yapabilecekleri pek bir şey yok” diyor.

Haberde, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, 25 yıldır hapiste olmasına rağmen Türkiye'deki Kürtler için "inkar edilemez" bir lider olmaya devam ettiği kaydediliyor.

Ferho, "Barışçıl çözüm arayışından bahsetmeye devam eden tek lider" diyor.

Ancak Kürtlerin Abdullah Öcalan’ın sağlığı ve güvenliği konusunda derin endişe duyduğunu belirten VRT NWS,  “Geçtiğimiz 10 yıl içinde ailesinin onu sadece 5 kez ziyaret etmesine izin verildi. 15 yıl içinde iki kez telefon görüşmesi yapmasına izin verildi. Dış dünya ile son teması 3 yıl öncesine dayanıyor” diye hatırlattı.

Haber şöyle devam ediyor: “2014 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, kendisine serbest bırakılma umudu verilmediği için Öcalan'ın hapsedilmesinin işkence olarak kabul edilmesi gerektiğine hükmetti. Türkiye bu kararı görmezden geldi.

Öcalan serbest bırakılacak mı? ‘Umarım’ diyor Ferho, "ve umarım hala bir çözüm bulabilecek bir lider olabilir. Eğer ona bir şey olursa, bu sadece Kürtler için değil, genel olarak Türkiye için de iyi olmaz."