Amazonlarda yerli halklar binlerce yıl tür kayıplarına yol açmadan yaşadı
Amazonlarda yapılan yeni bir incelemeye göre, yerli halkların binlerce yıl boyunca tespit edilebilir tür kayıplarına veya rahatsızlıklara neden olmadan yaşadığı ortaya çıktı.
Amazonlarda yapılan yeni bir incelemeye göre, yerli halkların binlerce yıl boyunca tespit edilebilir tür kayıplarına veya rahatsızlıklara neden olmadan yaşadığı ortaya çıktı.
Amazonlarda yapılan yeni bir incelemede halkların binlerce yıldır tespit edilebilir tür kayıplarına neden olmadan yaşadığı ortaya çıktı.
Amazonların Peru’daki bölgelerinin üç kuytu bölgesindeki toprağı analiz eden bilim insanları Avrupalıların Güney Amerika'ya gelişinden önce nehirlerin yakınındaki toprakların periyodik olarak ateşle temizlenmediğini veya yerli halk tarafından yoğun arazi kullanımına maruz kalmadığını açığa çıkardı.
Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde 7 Haziran'da yayınlanan çalışmada Amazon'da yaşayan insanların Amazon'un biyolojik çeşitliliğini şekillendirme biçimine ilişkin önemli ayrıntılara ışık tutuluyor.
Panama'daki Ulusal Doğa Tarihi Müzesi ve Smithsonian Tropikal Araştırma Enstitüsü'nden araştırma şefi Dr. Dolores Piperno, yerli nüfusun ormanlık çevre üzerindeki ciddi etkisinin büyük kısmının nehirlerin yakınındaki besin açısından zengin topraklarda yoğunlaştığını ve çevredeki yağmur ormanlarını kullanmalarının sürdürülebilir olduğunu ve bin yıldan fazla bir süredir tespit edilebilir tür kayıplarına veya rahatsızlıklarına neden olmadığını gösterdiğini söyledi.
Daha önce bazı araştırmalar, alanların Avrupalıların gelişinden önce yerli halklar tarafından aktif ve yoğun bir şekilde şekillendirildiğine işaret ediliyordu.
Dr. Piperno ve ekibi, yağmur ormanı ekosisteminin binlerce yıl boyunca nispeten sabit kaldığını ve günümüzde dünyanın diğer bozulmamış bölgelerinde hala ayakta duranlara çok benzediğine ilişkin bulgulara da rastladı.
Kanıt bulmak için, araştırmacılar, Amazon'un arazi alanının yüzde 90'ından fazlasını oluşturan Peru'daki akarsular arası bölgelerde çalışma yürüttü.
Her bir toprak tabakası, fitolit adı verilen ölü bitkilerin mikrofosil parçacıklarını ayıklayarak yanık izi arayarak, bitki örtüsü ve yangın geçmişinin bir zaman çizelgesini oluşturmak amacıyla analiz etti.
Çalışmalarına dair konuşan Dr. Piperno ekim bitkileri ya da tarım için ağaç kesimi ya da yakılmasına dair kanıt bulamadıklarını söyledi.
Amazonların nehir arası bölgelerinden elde edilen sonuçların, diğer bölgelerde elde edilen sonuçlarla çok benzeştiğini de belirten Dr. Piperno, “Amazonların nehirler arası bölgelerindeki ormanlarda kapsamlı, toptan değişikliklerin tarih öncesinde meydana gelmediğine dair önemli miktarda kanıta sahibiz” dedi.
Bu çalışmanın, sağlıklı, sürdürülebilir arazi kullanımı ve korunması politikaları için önemli olduğunu da sözlerine ekledi.