60 bilim insanı ve uzman ortak bir mektupta hükümetleri güneş enerjisi jeomühendislik projelerini engellemeye çağırdı.

En tartışmalı kasıtlı güneş modifikasyon projelerinden biri olan üst atmosfere milyarlarca kükürt parçacığı enjekte etmenin güneş ışınlarının bir kısmını yansıtabileceği, ancak yan etkilerin faydalarından daha ağır basabileceği uyarısı yapıldı.

Mektup WIREs Climate Change dergisinde yayınlandı. İmzacılar,  "Güneş jeomühendisliğinin yaygınlaştırılması küresel olarak adil, kapsayıcı ve etkili bir şekilde yönetilemez. Bu nedenle hükümetleri, BM'yi ve diğer aktörleri, küresel ısınmaya karşı bir seçenek olarak güneş jeomühendisliğinin normalleşmesini önlemek için acil siyasi eylemde bulunmaya çağırıyoruz" dedi.

Dünyamız, sanayi öncesi dönemden bu yana yaklaşık +1,1°C ısındı. Bu durum, şimdiden hava sıcaklığı dalgaları, seller ve fırtınaların artışına neden oluyor.

Paris İklim Anlaşması çerçevesinde küresel ısınmanın +2°C ile, hatta mümkünde +1,5°C ile sınırlandırılması hedefleniyor. Ancak BM iklim uzmanları 2030’a kadar +1,5°C eşiğine ulaşılacağından endişe ediyor.

CO2 emisyonlarını azaltmadaki başarısızlıkla karşı karşıya kalan bazı politikacılar, bu kez zaman kazanmak için jeomühendisliği destekliyor.

Bilim insanları atmosferin üst katmanına büyük miktarda yansıtıcı parçacık enjekte etmenin gezegeni soğutabileceğini uzun zamandır biliyorlardı.

1991 yılında Filipinler'deki Pinatubo yanardağının patlamasından kaynaklanan projeksiyonlar, bir yıl boyunca Dünya'nın ortalama yüzey sıcaklığını düşürmüştü.

Ancak, bilim insanları sözkonusu mektupta her şeyden önce risklere dikkat çekiyor.  Güneş radyasyonunun kasıtlı bir şekilde değiştirilmesi, örneğin, Güney Asya ve Batı Afrika'daki muson dönemini bozabilir ve yüz milyonlarca insanın bağımlı olduğu ekinleri yok edebilir.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ne (IPCC) göre radyasyon modifikasyonu herhangi bir nedenle sona ererse, “yüzeydeki sıcaklığın hızla artmasının çok muhtemel olduğu” uyarısını yaptı. Ayrıca, bu teknolojinin CO2'nin atmosferde birikmeye devam etmesini engellemeyeceği vurgulandı.

Hollanda Wageningen Üniversitesi'nden Profesör Aarti Gupta ve Alman Çevre Ajansı Başkanı Dirk Messner’in de aralarında olduğu imzacılar, küresel ısınma karşısında sahte çözümlerle umut yaratma riskine dikkat çekiyor.  Böyle bir durumun hükümetleri, şirketleri ve toplumları en kısa sürede karbon nötrlüğüne ulaşmak için mümkün olan her şeyi yapmaktan alıkoyacağı kaydediliyor.

Açık mektup, bilimsel araştırmayı durdurmadan bu teknolojilerin finansmanını, test edilmesini ve patentlenmesini engelleyecek bir "uluslararası kullanım dışı anlaşma" çağrısında bulundu.