Hayvanlar da kültürü alıyor ve genç nesillere aktarıyor
İskoçyalı bilim insanlarının bir araştırmasına göre hayvanlar da tıpkı insanlar gibi kendilerine özgü bir kültür geliştirme ve geleneklerini paylaşmayı başarıyor.
İskoçyalı bilim insanlarının bir araştırmasına göre hayvanlar da tıpkı insanlar gibi kendilerine özgü bir kültür geliştirme ve geleneklerini paylaşmayı başarıyor.
St Andrews Üniversitesi’ne bağlı bilim insanlarının yaptığı bir araştırmada, “Kültür sadece insana mı özgüdür?” sorusunun cevabı arandı.
Hayvanların davranışlarının 70 yıllık bir süreç boyunca takip edildiği araştırmaya dair makale, Science dergisinde yayınlandı. Memeliler, kuşlar, balıklar ve böceklerin incelendiği araştırmanın sonuçlarına göre, hayvanlar da tıpkı insanlar gibi kendi içlerinde bir kültüre sahipler ve kültürlerini geliştirebiliyorlar.
Araştırmada, hayvanların da kendilerince alışkanlıklar ve gelenekler edindiği; bunları da tıpkı insanlar gibi kendi ebeveynlerinden öğrendiğine dikkat çekiliyor. Ayrıca hayvanların davranışlarının sadece içgüdülerince dikte edilmediğinin vurgulandığı araştırmada, memeliler, balıklar, böcekler ve kuşlar gibi farklı türlerden birçok hayvanda bu özelliklerin olduğu sonucuna ulaşıldı.
Kültürün genç yaşlarından itibaren hem ebeveynlerinden hem de ileri yaştakilerden hayvanlara geçtiğine işaret edilen araştırmada, daha genç olanların özellikle sürülerindeki daha tecrübeli olanlarla ilgilendikleri de tespit edildi. Bu konuda özellikle yaşamları için gerekli olan araçları kullanabilen tecrübeli hayvanlar daha çok örnek alınıyor.
İskoçya’daki araştırmayı sayfalarına taşıyan GEO dergisindeki haberde ise, maymun örneği paylaşıldı. Haberde, sürülerini terk eden maymunların başka bir gruba dahil olmaları halinde bu yeni grubun alışkanlıklarını örnek aldıkları da belirtildi. Örneğin Zambiya’daki bir şempanze grubunun öne çıkan ve ‘Julie’ adı verilen bir şempanzenin bir ot tutamını kulaklarının içine koymasını takip eden diğer 12’sinden 8’i aynı hareketi tekrarlıyordu.
Uzmanlar, araştırmada vardıkları sonuçların bir taraftan antropoloji ve zooloji biliminin alanlarına girdiğini, diğer taraftan da vahşi hayvanların korunması ile biyolojik gelişimleri konusunda bugüne kadar edinilen bilgileri iyileştirdiğini savunuyor.