Tayvan, yarı iletkenlerin üretiminde tartışmasız lider durumda. Çin Halk Cumhuriyeti, bu adayı kendisinin bir parçası olarak görüyor. ABD’nin de Tayvan’a büyük ilgisi, gerilimi giderek tırmandırıyor.
İsviçre RST medyasındaki bir programa konuk olan Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün Çin’e ilişkin faaliyetler sorumlusu Marc Julienne, “Yarı iletkenler, elektronikle ilgili her şeyde ve özellikle bugünün ve yarının yüksek teknolojisinde bulunan mikroskobik, hatta nanoskopik elektronik bileşenlerdir” diyor.
Akıllı telefonlar, bilgisayarlar, otonom arabalar, yapay zeka, uzay veya askeri teknolojiler gibi stratejik çok sayıda alanda yarı iletkenler temel yapı taşını oluşturuyor.
Tayvan her ne kadar, tüm dünyanın bağımlı olduğu en gelişmiş modellerin temel üreticisi olsa da yarı iletken değer zinciri tamamen küresel hala geldi.
Tayvan’ın bu elektronik çipleri kendi topraklarında üretebilmesi için Avrupa veya ABD’de geliştirilmiş teknolojiler ve bilgi birikimine ihtiyacı var.
Bu alanda dünya liderlerinden biri olan Amerikalı Qualcomm şirketi, Tayvan'daki fabrikaların da üretebileceği yarı iletkenlerin tasarımı için yazılım geliştiriyor.
Diğer tarihi ve jeostratejik faktörlerin yanısıra Tayvan adasının bu kilit rolünün, Çin’in burayı yeniden kontrolü altına alma arzusunda merkezi bir rol oynadığı ifade ediliyor.
Marc Julienne, "İhracata dayalı bir ekonomiden hizmetlere ve yüksek teknolojiye dayalı bir ekonomiye geçiş yapmak isteyen Çin'in bu yarı iletkenlere hayati bir ihtiyacı var ve Tayvan'ı geri alarak bu sektöre el koymak istiyor” diyor.
Yeni teknolojiler alanında çok gelişmiş olan Tayvan, mevcut hegemonyasını 1980'lerden bu yana bu sektöre yapılan büyük ve sürekli yatırımlara borçlu.
Julenne, "Çin'de, on yıllardır süren yatırım eksikliği bir gecede telafi edilemez. Öte yandan, isyancı bir eyalet olarak kabul edilen Tayvan'ın bir kısmı Çin'in bu gecikmeyi telafi etmesine izin verebilir" diye ekliyor.
Çinli yetkililer, Çin Halk Cumhuriyeti'nin yüzüncü yıl dönümü olan 2049'da ekonomik, teknolojik ve askeri başta olmak üzere tüm alanlarda birinci dünya gücü olmayı hedefliyor. Teknoloji dünyasında ise yarı iletkenler alfa ve omegası olarak ele alınıyor.
Washington da Pekin’in bu gündemi karşısında, Çin-Amerika rekabetinde kilit bir konu olan yarı iletken endüstrisinin bir kısmının yerini değiştirmek için 50 milyar dolar serbest bıraktı.
ABD Başkanı Joe Biden, bu yatırımın ülkesinin "21. yüzyılda ekonomik rekabeti" kazanmasına yardımcı olacağını temin etti. Amerikan Kongresi tarafından temmuz ayı sonunda kabul edilen bir metin, araştırma ve geliştirme için de on milyarlarca dolar sağlıyor.