Plüton Güneş Sistemi’ndeki son evimiz mi olacak?

3.5 milyar yıl kadar sonra ise günümüzden yüzde 40 daha fazla enerji yayan Güneş nedeniyle Dünyamız artık bugün cehennem olarak nitelendirdiğimiz Venüs gezegenine benzeyecek.

Eğer insanlık daha büyük bir kozmik felakete uğramazsa bugün evrendeki insan yaşamına uygun tek gezegen olan Dünyamız 5 milyar yıl sonra Güneş tarafından yutulup yok olacak. İnsanlığın bundan kurtulmak için tek şansı yaşama uygun başka gezegenler bulmak. Ve Güneş Sistemi içinde son evimiz Plüton olabilir.

Eğer bu senaryo gerçek olursa muhtemelen Plütonlu insanlar, yeni evlerini gezegen olmaktan çıkaran atalarını tebessümle anacak.

Yaşamın kaynağı olan Güneş temel olarak hidrojen yakıp helyum elde ederek ışımasını gerçekleştiriyor. Güneş’te her saniyede yaklaşık 600 milyon ton hidrojen yakılıyor. Zamanla Güneş’in merkezindeki helyum birikmesi sonucunda ise yıldızın içindeki nükleer tepkimeler daha da hızlanmakta.

Bilim insanlarının yaptıkları hesaba göre Güneş’in yaydığı ışıma her milyar yılda yaklaşık yüzde 10 artıyor.

Her ne kadar yüzde 10 çok büyük bir rakam olarak gözükmese de bu Dünya üzerindeki tüm suyun buharlaşması için yeterli bir rakam. Bundan bir milyar yıl sonra Dünya’daki tüm su buhar halinde atmosferde bulunacak. Günümüzdeki sera etkisinden çok daha güçlü bir ısı artışı yaratacak olan bu durum muhtemelen bildiğimiz formdaki yaşamın sona ermesi anlamına geliyor.

DÜNYA VENÜS GEZEGENİNE BENZEYECEK

Güneş’teki hidrojen yakıtının tükenmesinden çok daha yakın bir gelecekte bugün yaşam kaynağımız olan bu yıldız kıyametimize neden olacak.

3.5 milyar yıl kadar sonra ise günümüzden yüzde 40 daha fazla enerji yayan Güneş nedeniyle Dünyamız artık bugün cehennem olarak nitelendirdiğimiz Venüs gezegenine benzeyecek.

4 ila 5 milyar yıl sonra ise artık tüm hidrojenini tüketen Güneş, helyum yakmaya başlayacak. Bu gerçekleştiği zaman ise Güneş genişleyerek Mars ve Venüs’ü ve bir ihtimal Dünyayı da yutacak. Mars ise Güneş’in atmosferi içinde kalacak. Güneş’in bu zaman diliminde günümüzden 100 kat daha büyük olacağı tahmin ediliyor.

Güneş yaklaşık 1 milyar yıl kadar helyum yakacağı ve daha sonra dış katmanlarının tümünü uzaya savurarak cüce beyaz bir yıldız olarak daha milyarlarca yıl hayatını sürdürecek

İnsan yaşamının sürmesi için en önemli şart ısı. Yaşamımız kesin bir şekilde belirli ısıda gerçekleşen kimyasal tepkimelere bağlı. Bu nedenle vücudumuzun ısısının belli bir aralıkta olması gerekiyor. Dünyamızın çok sıcak ya da çok soğuk olması bildiğimiz formda yaşamı imkansız kılıyor. Yani Güneş’in yaşam evrelerine göre insanlığın yeni bir kozmik ev bulması gerekiyor.

Yeni kozmik evimiz için ilk adaylarımız Güneş Sistemi içinden. İçinde donmuş halde su bulunan Europa ve Titan uydularıyla şimdi sadece cüce gezegen olarak nitelendirdiğimiz Plüton. Donmuş halde suyun yanı sıra zengin mineral kaynaklarına sahip olmaları bu üç gökcisminin yeni ev adaylarımız olmalarına en büyük etken.

EUROPA

Europa, Jüpiterin en büyük uydularından biri. Galileo Galilei tarafından 1610 yılında keşfedilen Europa’nın yüzey sıcaklığı günümüzde eksi 163 derece. Ancak Güneş genişlemeye başladıkça Europa’nın yüzey sıcaklığı artacak ve Güneş en geniş haline gelince bu sıcaklık yaklaşık 497 dereceye yükselecek.

Milyonlarca yılı alacak bu süreç içinde Europa’daki sıcaklık belli bir dönem insan yaşamına imkan verebilir.

TİTAN

Europa’dan daha uzakta yer alan Satürn’ün uydusu Titan da ikinci durağımız olabilir. 1655 yılında Christiaan Huygens tarafından keşfedilen Titan’ın ise yüzey sıcaklığı yaklaşık -179 derece. Güneş’in en geniş döneminde bu sıcaklığın 407 dereceye kadar yükseleceği düşünülüyor.

Europa’dan daha sonra ısınacak olan Titan’ın ikinci evimiz olacağını savunan bilim insanlarının sayısı pek de az değil. Europa bu dönemde insan yaşamına ev sahipliği yapabilecek bir ortama sahip olabilir.

PLÜTON

Plüton’un ise farklı bir hikayesi var. Halihazırda Plüton’un yüzeyindeki her şey donmuş vaziyette. Cüce gezegenin yüzey sıcaklığı yaklaşık -230 derece civarında.

Güneş’in en geniş olduğu dönemde yüzey sıcaklığının yaklaşık 27 derece olacağı düşünülüyor. Bünyesinde bol miktarda buz, karbon monoksit, azot ve metan bulunan Plüton’un ısınma sürecinde Dünya’dakine benzer basınç ve hatta içeriğe sahip bir atmosfer oluşabileceği düşünülüyor.

PLÜTON'DAN SONRA MUĞLAK!

Bilim insanlarına göre Plüton en iyi şartlar altında bir ya da iki milyon yıl kadar insanlığa ev sahipliği yapabilir. Bu aşamadan sonra insanlık artık yeni evini Güneş Sisteminin dışında aramak zorunda kalacak.

Tabii bunlar oldukça uzun geleceğe ilişkin senaryolar. Bilim insanları, hali hazırdaki teknolojik seviyenin çok aşılmaması durumunda insanlığın kıyametini bu sürecin çok öncesinde yaşayacağını düşünüyor.

GOBLİN KAYIP GEZEGEN İÇİN İPUÇLARI VERİYOR

Geçtiğimiz günlerde Güneş Sisteminin en dış noktasında resmi adı 2015 TG387 olan cüce bir gezegen keşfedildi. Popüler adıyla Goblin’i inceleyen bilim insanları bu gök cisminin bir süreden beri aranan dokuzuncu gezegen “Planet X”’in bulunması için ipuçları sağlayacağı görüşünde.

Goblin ilk kez 2015 yılında Hawai’deki Subaru teleskobunu idare eden ekip tarafından tespit edilmişti. Yapılan araştırmaların ardından keşif 1 Ekim 2018 tarihindeki Uluslararası Astronomi Birliğinin toplantısında duyuruldu.

Güneş’e uzaklığı Dünyanın 2 bin 300 katı olan Goblin, 300 kilometre çapında dev bir buz topu. Güneş etrafında yaklaşık 40 bin yılda dönen Goblin’in yörüngesinin yüzde 99’unda Dünya’dan görülmesi neredeyse imkansız. Son derece yavaş hareket eden Goblin’in yörüngesinin hesaplanması için bilim insanlarının üç sene bu cismi gözlemlemesi gerekti.

Güneş Sisteminin çok dışında olduğu düşünülen dokuzuncu gezegen Planet X’in keşfi konusunda Goblin’in ipuçları sağlayabileceği düşünülüyor. Goblin’in yörüngesindeki sapmaları inceleyecek olan bilim insanları bu şekilde Planet X’i bulabilir.

Kaynak: Yeni Özgür Politika