Hayvanları anlamak mümkün mü? Yapay zeka, yıllardır hayvan iletişimini deşifre etmeye çalışan bilim insanları için umut vadeden bir alan haline geldi.
Yapay zeka, metin, görüntü, video ve ses üretebiliyor. Bu durum, bilgisayarlara yazılan metni bir hayvanın sesine dönüştürmeyi mümkün kılıyor. Earth Species Project tarafından 6 yıl önce kurulan ve zoologlara yapay zeka entegre etmeyi amaçlayan bir proje, farklı türlerle iletişim kuracak sesli bir sohbet robotu geliştirmeyi hedefliyor.
İsviçreli RTS medyasına "Les animaux parlent" (Hayvanlar Konuşur) kitabının yazarı ve biyoakustik uzmanı Nicolas Mathevon, özellikle küçük kuş türlerinin iletişimini anlamak konusundaki bilgilerin çokluğunu vurguluyor. Ancak, büyük hayvanlar, örneğin balinaların geniş ses repertuarını anlamak hala zorlu bir görev.
Yapay zeka, hayvan seslerine benzer sesler üretebilir, ancak bu seslerin anlamı, ancak bu ses anlaşılmazsa bir anlam ifade etmiyor. Hayvanların iletişim biçimlerinin sadece çığlıklarla sınırlı olmadığını, bir bağlam, hiyerarşi, ifadeler, duruşlar ve jestler içerdiğini unutmamak gerekiyor.
Yapay zeka, duyguları tanıma konusunda eğitilmiş durumda. Örneğin, Avrupalı ve İsviçreli araştırmacılar domuzların duygularını anlamak üzerine çalışıyorlar. Bu, hayvan refahını artırmak için çiftçilere bir araç sağlamayı amaçlayan bir girişim olarak ifade ediliyor.
Neuchâtel Üniversitesi'nde primatolog Émilie Genty, büyük maymunları gözlemleyerek ve yapay zeka kullanarak hayvanlar arasındaki etkileşimleri anlamaya çalışıyor. Yapay zeka, büyük miktarda veriyi hızlı bir şekilde analiz etme yeteneği ile araştırmacılara yardımcı olabilir.
Ancak, insanlar ve hayvanlar arasında gerçek zamanlı ve anlamlı bir iletişim kurmak için henüz çok yol alınması gerekiyor. Émilie Genty, hayvanların insanlarla iletişim kurmasının etik soruları ortaya çıkarabileceğini belirtiyor.
Émilie Genty, "Bir hayvanın bizimle iletişim kurmasının anlamını gerçekten göremiyorum" diyor. Genty şunları ekliyor: "Örneğin evcil ya da tutsak hayvanlarımız bizden yemek isteyebilir, ama biz zaten onları anlayabilecek durumda değil miyiz? Bu da etik soruları gündeme getiriyor. Her iki taraf için de ilginç uygulamalardan biri, bize kendilerini iyi hissedip hissetmediklerini ya da bir yerde acı çekip çekmediklerini söylemek olabilir."
Yapay zeka, hayvan iletişimini araştırmak için güçlü bir araç olmaya devam ediyor, ancak mevcut durumda insan gözlemi ve analizinin yerini alamaz. İleriye dönük olarak, hayvanların hissiyatlarını anlama ve belirli taleplerini anlama konusunda yapay zeka teknolojisinin rolü önemli bir hale gelebilir. Ancak, bu alandaki etik ve bilimsel zorlukların göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanıyor.