İsrail Arap dünyası ile ilişkilerini güçlendirme arayışında

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), 2020 Evrensel Sergi (Expo 2020 Dubai) için geri sayım başlattı. İsrail bu vesileyle, Körfez ülkeleriyle artan ilişkilerini sıkılaştırmak istiyor.

Dubai, büyük bir şatafatla Expo 2020 için geri sayım başlattı. BAE, bu serginin büyük ekonomik getirilerinin olmasını bekliyor. En az 192 ülke temsiliyetini bulacağı sergiye, 25 milyon ziyaretçi bekleniyor.

Ziyaretçiler arasında İsrail de var. Arap dünyasında iyi bir imajı olmayan İsrail’in Birleşik Arap Emirlikleri ile diplomatik ilişkileri bulunmuyor. Ama bu vesileyle, bölgesel dinamiğe entegre olmayı umuyor. İsrail zaten bir süredir, bazı Körfez monarşileri ile yakınlaşma içerisinde.

ÇIKAR BULUŞMASI

Fransız haber ajansı AFP’ye göre adını vermeyen bir İsrailli yetkili, “İran’ın oluşturduğu tehdit konusunda bazı Körfez ülkeleri ile aynı vizyonu paylaşıyoruz. Bu devletlerle aynı stratejiye sahip değiliz ama karşılıklı olarak çıkarların buluşması var” dedi.

Kısa bir süre önce İsrailli atletlerin Körfez monarşilerindeki müsabakalara katılmalarına onay verildi. BAE’deki sergide İsrail devletinin renklerini taşıyan bir kulübe de kurulacak. İsrailli yetkililer, Arap ve Müslüman bir ülkede yakınlaşmayı hızlandırmak için bunu bir fırsat olarak görüyor.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nda Dubai2020 dosyasından sorumlusu Elazer Cohen, “Bizim açımızdan, bu sergiye eklenen değer Arap ve Müslüman ziyaretçilere bağlıdır” diyor.

İSRAİL İÇİN BÜYÜK KUBBE

İsrail için ayrılan yerin duvarlarla çevrili devasa kumdan bir kubbeye benzeyeceği, tavanı ise İsrail toplumunu çoğulculuğu içerisinde yansıtan görüntülerin yer alacağı ekranlarla kaplanacağı belirtiliyor.

Sözkonusu yapının planını tasarlayan İsrailli mimar David Knafo’nun AFP’ye verdiği bilgilere göre bu yapı İsrail’in Ortadoğu’ya aidiyetini, komşularına açık olduğunu ve çöllük halinden geçirdiği teknolojik dönüşümü geçişini yansıtacak.

Başbakan Benyamin Netanyahu, İsrail’in sergiye katılımının “Arap devletleri ile normalleşme yolunda belirgin bir ilerlemenin parçası” olduğunu düşünüyor.

“ORTAK DÜŞMAN” İRAN’A KARŞI ÇIKAR BİRLİĞİ

Geçmişte bu normalleşme Filistinlilerle barış sürecine bağlı olarak daha çok öne çıkıyordu. Diğer bir ifadeyle, İsrail ile Arap ve genel anlamda Müslüman ülkelerle ilişkilerde köprü rolünü oynuyordu. Ancak Netanyahu, artık Filistinlileri İsrail ile bir anlaşmaya itecek olanın Arap ülkeleri ile normalleşme olduğunu savunuyor. Bununla birlikte Cohen, bir Filistin devletinin kurulmasına doğru İsrail ile Filistinliler arasında barış anlaşması ve müzakerelerinin olmayışının Arap ziyaretçileri rahatsız edebileceğini de kabul ediyor.

Dışişleri Bakanlığı’ndan Cohen, yine de İsrail’in sergiye katılımının ses getireceğini, ve sergideki İsrail çadırının hassas olan siyasi sorunları yerine İsrail’in sunacakları üzerine odaklanacağını belirtiyor.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın eski bir üst düzey sorumlusu olan Dore Gold’a göre BAE yada Suudi Arabistan gibi Körfez ülkeleri, Filistin sorununa ilgisiz kalmamakla birlikte “kendileri ile”, “kendi çıkarları ile” ilgileniyor. Gold, bu çıkarların ortak bir düşman olan İran’a karşı İsrail ile güvenlik işbirliğini güçlendirmeyi içerdiğine dikkat çekiyor. Gold, normalleşme yerine “güçlü bir varlık gösterme” tespitini tercih ediyor. Aynı zamanda düşünce grubu Jerusalem Center For Public Affairs’in başında bulunan Gold, “Mesele, sansasyon yaratmadan ortak çıkarlar geliştirmektir (…) Körfez halkının önemli çoğunluğu İsrail’in bölgenin parçası olduğu fikrini içerledi” diye düşünüyor.