Yerel seçimlerde aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi, Doğu Almanya'nın Thüringen bölgesindeki Saale-Orla’da başkanlığı kazanmayı umuyor. Partinin adayı Uwe Thrume 14 Ocak’ta yapılan ilk turda oyların %45,7'sini alarak %33 oy alan Hıristiyan Demokrat (CDU) rakibinin önünde yer aldı.

Bu pazar yapılan ikinci tur seçimlerinin sonucu yerel düzeyin çok ötesinde yansımaları olacak. Geçtiğimiz iki hafta boyunca aşırı sağcı parti, Alman sivil toplumunun geniş çaplı bir seferberliğiyle protesto edildi.

Cumartesi günü, on binlerce kişi bu partinin yükselişini ve demokrasi için temsil ettiği tehlikeleri kınamak üzere yeniden sokaklara döküldü. Düsseldorf'ta (batı) polise göre 100 bin kişi, daha kuzeydeki Osnabrück'te ise 25 bin kişi eylemlere katıldı. Organizatörler katılımın çok daha yüksek olduğunu belirtiyor.

Bu mitingler, geçtiğimiz yılın sonunda AfD üyelerinin yabancılar ve "asimile olmamış vatandaşların" ülkeden kitlesel olarak sınır dışı edilmesini öngören bir planı tartışırken deşifre edilmesi ardından düzenlendi. Bu ifşa, ülke genelinde deprem etkisi yarattı.

Göçmen karşıtı parti aylardır anketlerde istikrarlı bir şekilde yükselirken, AfD karşıtı gösterilerin ardından Insa enstitüsü tarafından yapılan ilk anket, daha önce yüzde 23 olan oy oranının %21,5'e düştüğünü gösterdi.

Bu gerilemenin Saale-Orla’da sandığa yansıyıp yansımayacağı henüz belli değil zira seçim AfD'nin kalelerinden birinde gerçekleşiyor. AfD geleneksel olarak en iyi sonuçlarını Thüringen gibi Almanya'nın doğusundaki eyaletlerde elde ediyor.

AfD'nin kazandığı ivme, artan göç ve Aralık 2021'den bu yana iktidarda olan Sosyal Demokrat Başbakan Olaf Scholz hükümetinin popülere desteğin azalması ile açıklanıyor.

AfD, haziran ayında yine Thüringen eyaletinde bulunan Sonneberg'de kazandığı zaferin ardından Almanya'da şimdiden bir kantonun kontrolünü ele geçirmiş durumda.

FAZ gazetesine göre aşırı sağcı partiye her gün 130 ila 150 arasında yeni üye katılıyor ve yıl sonuna kadar aktivist sayısı 40 binden 60.000'e yükselebilir.

Şimdiye kadar partinin büyümesini küçümseme eğiliminde olan Şansölye Olaf Scholz bu hafta Die Zeit'a verdiği demeçte "Gerçeklerle yüzleşmek zorundayız: şeytani cin şişeden çıktı" dedi.

Buna ek olarak, özellikle de parti istihbarat servislerinin hedefinde olduğu için, AfD'ye yönelik kamu finansmanının kesilmesi çağrısında bulunanların sayısı giderek artıyor. Partinin Thüringen ve Saksonya-Anhalt'taki bölgesel şubeleri, çok radikal olduğu düşünülen tutumları nedeniyle gözetim altına alındı.