AP şaibeli AB komiserleri için net önlemler istiyor

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nda yıllarca birçok liberal politikayı dayatan ve sonrasında çok uluslu şirketlerle çalışmaya başlayan eski komiserlere yönelik tepkiler artıyor.

Eski Komisyon Başkanı José Manuel Barroso’nun ardından Bahamas Leaks’de adı geçen eski komiser Neelie Kroes örnekleri sonrasında AP’den önlem alınması çağrıları yükseliyor.

AB Komisyonu eski başkanı Barroso, 2014’te görevi devretmesi ardından bu yaz başında Goldman Sachs adlı finans bankasında göreve başlamıştı. Komisyon’un rekabetten sorumlu eski komiseri Neelie Kroes’in ise, bu göreve seçilmeden önce Bahamalar’da bir şirkette ortaklığı olduğu ortaya çıkmıştı.

Dün Avrupa Parlamentosu’nda (AP) konuşan ekonomi ve vergiden sorumlu AB komiseri Pierre Moscovici, eski Komisyon üyelerine yönelik iddiaların aydınlatılması için çalışılacağını vaat etti. Moscovici, Komisyon Başkanı Jean-Claude Juncker’in bir ad hoc etik komitesine bu amaçla başvurduğunu da kaydetti.

‘KOMİSERLER BAĞIMSIZ KOMİTELER TARAFINDAN İNCELENSİN’

Ancak birçok AP Milletvekili, AB Komisyonu’nun eski komiserlere yönelik ‘kişiselleştirici’ tutumuna sert tepki gösteriyor. Parlamenterler, AB Komisyonu’ndan ayrılan komiserler başta olmak üzere üst düzey bürokratları incelemek için bağımsız komiteler kurulmasını istiyor.

Ayrıca AB’deki görevi sona erenlerin 18 ay yerine en az 3 ile 5 yıl arasında bir  süre özel şirketlerde çalışmamaları talepler arasında. Bu kurallara uymayan ve hakkında yolsuzluk iddiası olan AB yöneticilerine daha ağır yaptırımlar uygulanması da isteniyor.

Bazı parlamenterler ise, AB komiserleriyle AP milletvekillerinin finansal verilerini takip edecek bir bağımsız yüksek otorite oluşturulması çağrısında bulundular.

GÖREVDEYKEN KİMLERİN ÇIKARLARINI SAVUNUYORLAR?

Birçok ülkenin başbakan veya bakanlarının yanı sıra AB’deki üst düzey bürokrat ve seçilmişlerin görevlerinin bitiminden sonra çok uluslu şirketlerde çalışmaları tartışma yaratıyordu. Özellikle AB Komisyonu’nun çalışanları, dar gelirlileri hiçe sayan, toplumun sağlık, çevre ve ekonomik çıkarlarını peşkeş çeken kararlara imza atıyor olması dikkat çekiyor. Bu da komisyon üyelerinin görevde oldukları sürede‚ büyük şirketlerin çıkarlarını temsil ettikleri‘ tezini güçlendiriyor.