Avrupa seçimlerinde aşırı sağcılar 9 ülkede birinci çıkabilir
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi düşünce kuruluşu, haziran ayında Avrupa Parlamentosu'nda en sağcı partilerin önemli sayıda sandalye kazanacağını öngörüyor.
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi düşünce kuruluşu, haziran ayında Avrupa Parlamentosu'nda en sağcı partilerin önemli sayıda sandalye kazanacağını öngörüyor.
Avrupa seçimlerine (6-9 Haziran 2024) beş aydan az bir süre kala eğilimler daha da netleşiyor. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) adlı düşünce kuruluşu Avrupa seçimlerinde “sağa doğru keskin bir dönüş” öngörüyor.
ECFR, 24 Ocak Perşembe günü yayınladığı geniş kapsamlı bir projeksiyon çalışmasında, çeşitli AB Üye Devletlerinde sağcı milliyetçi partiler için olağanüstü bir atılım öngörüyor.
Bu artışa mantıksal olarak, şu anda Avrupa Parlamentosu'nda çoğunluğa sahip olan ilerici ve merkezci grupların sandalye kaybı eşlik edecek.
Bu çalışmanın iki yazarı, her bir AB Üye Devletindeki en son kamuoyu yoklamalarını toplayarak, ulusal partilerin önceki yıllardaki performanslarının istatistiksel bir modelini uyguladı.
Bu model, her bir ulusal partinin 2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde kazanacağı oy oranını tahmin ederken, her birinin kaç sandalye kazanma ihtimalinin olduğunu hesaplıyor.
Yapılan tahminlere göre önümüzdeki haziran ayında dokuz Üye Devletten milliyetçi sağ partiler birinci olabilir: Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Macaristan, İtalya, Hollanda, Polonya ve Slovakya.
Diğer dokuz ülkede de ikinci ya da üçüncü olabilirler: Almanya, Bulgaristan, Estonya, Finlandiya, İspanya, Letonya, Portekiz, Romanya ve İsveç.
Fransız aşırı sağcı parti Rassemblement National'in de üyesi olduğu radikal sağcı grup Identity and Democracy (ID) böylece sandalye sayısını 58'den 98'e çıkarabilir ve Parlamento'daki üçüncü büyük güç haline gelebilir.
Buna karşılık, üç büyük merkezci grup olan Avrupa Halk Partisi (EPP), Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı (S&D) ve Renew (RE) son iki seçimde olduğu gibi sandalye kaybetmeye devam ederek, gerilemesini sürdürebilir.
Şu anda bu üç oluşum 705 milletvekilinden 420'sine sahip. Seçimlerden sonra bu sandalye sayısı 390'a düşebilir. ECFR'ye göre EPP beş sandalye kaybederek zararı sınırlandıracak. S&D 10, Renew ise 15 sandalye kaybedecek.
Aynı zamanda Yeşillerin de şu anda 71 olan sandalye sayısı 61'e düşecek, ancak sol parti 38'den 44'e yükselerek sandalye kazanacak.
Sağ kanatta ise Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri 18 sandalye daha elde ederek, sandalye sayısını 67’den 85’e çıkarabilir. Bağımsız Üyelerin sayısı da 41’den 42’ye düşebilir.
Bu tahminler geleneksel partilere verilen desteğin uzun vadede azaldığını ve aşırılık yanlısı partilere verilen desteğin arttığına işaret ediyor.
Son olarak, "süper koalisyon" (EPP, S&D, RE) şu anda yüzde 60 olan sandalye sayısının sadece yüzde 54'üne sahip olacak.
Avrupa Parlamentosu'ndaki çeşitli gruplar arasında geleneksel olarak ortalama düzeyde bir seçim uyumu olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu partilerin çoğunluğu elde etmesi bazen zor olabilir.
Potansiyel sol koalisyonlar değer kaybederken, potansiyel sağ koalisyonlar da değer kaybedecek.
Bu tahminler, kamuoyu yoklamalarının göreceli güvenilirliğinin yanı sıra bazı seçilmiş milletvekillerinin hangi siyasi gruplara katılacakları konusundaki kararsızlıklarıyla da bağlantılı olarak bir dereceye kadar belirsizlik içeriyor.
ECFR'ye göre bu paradigma değişikliğinin AB'nin siyasi gündemi açısından çeşitli sonuçları olabilir. Örneğin Parlamento'nun yeni yapısının Ukrayna'ya yapılan yardımları etkilememesi beklenirken, merkezci büyük koalisyonun eskisine nazaran daha az baskın olması, ekonomik ve mali özgürlük, çevre ya da göç ve iltica politikaları gibi bazı konular üzerinde etkili olabilir.