Azerbaycan Merkez Seçim Komisyonu, Cumhurbaşkanı'nın partisi Yeni Azerbaycan'ın tek kamaralı parlamento olan Milli Meclis'teki 125 sandalyenin 68'ini kazandığını açıkladı. 

Diğer sandalyeler 45 bağımsız aday ve çeşitli siyasi partilerin 12 üyesi tarafından kazanıldı, ancak hepsi hükümete sadık olarak kabul edilen kişilerden oluşuyor. Muhalif olarak sınıflandırılan Cumhuriyetçi Alternatif partisinden sadece bir aday seçildi.

Muhalefetteki Musavat partisi Pazartesi günü, birden fazla oy kullanma da dahil olmak üzere seçim kurallarının “büyük ölçüde ihlal edildiği” tepkisinde bulundu. 

Kasım ayında COP29'a ev sahipliği yapacak olan bu Kafkas ülkesi Azerbaycan, 2003 yılından bu yana Aliyev tarafından demir yumrukla yönetiliyor. 

Aliyev muhalifleri, cumhurbaşkanını 11-22 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek iklim zirvesi COP29'a iki aydan biraz fazla bir süre kala, ülke üzerindeki hakimiyetini güçlendirmek için bu seçimleri düzenlemekle suçladı. 

Aliyev döneminde Azerbaycan'da yapılan hiçbir seçim Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gözlem misyonları tarafından özgür ve şeffaf olarak değerlendirilmedi. 

AGİT gözlemcilerinin de oylamayla ilgili sonuçlarını açıklamaları bekleniyor.

Bu son seçimler, Dağlık Karabağ bölgesinin Eylül 2023'te Ermenilerden alınmasından bu yana yapılan ilk parlamento seçimleri oldu. 

Aliyev bu işgali askeri bir başarı olarak sunarak, şubat ayında gittiği cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyların %92'sini alarak beşinci dönem için yeniden seçilmişti. Muhalefet seçimleri boykot etmişti. 

ÖZGÜRLÜKLER KONUSUNDA EN KÖTÜLER ARASINDA

Sovyet döneminde yüksek rütbeli bir subay olarak görev yaptıktan sonra 1993-2003 yılları arasında iktidarı merhum babası Haydar Aliev'den devralan 62 yaşındaki cumhurbaşkanı, yıllardır tüm bağımsız sesleri bastırmakla suçlanıyor. Bu nedenle seçimlerde herhangi bir sürpriz beklenmiyordu. 

Yaklaşık 10 milyon nüfuslu eski bir Sovyet cumhuriyeti olan Azerbaycan, insan hakları gruplarının sıralamalarında en altlarda yer almaya da devam ediyor. 

Amerikan demokrasiyi teşvik kuruluşu Freedom House, ülkeyi sivil özgürlükler açısından “en kötülerin en kötüsü” arasında gösteriyor.