Bağımsız uzmanlar, kaynak belirtmeden yaptıkları açıklamada, ağustos ayında en az 81 kişinin idam edildiğini, bunun temmuz ayında bildirilen 45 idamın yaklaşık iki katı olduğunu ifade etti.
Altı Özel Raportör ve BM Kadın ve Kız Çocuklarına Karşı Ayrımcılık Çalışma Grubu'nun beş üyesinden oluşan uzmanlar grubu, bu yıl bildirilen infaz sayısının 15'i kadın olmak üzere 400'den fazla olduğunu kaydetti.
BM İnsan Hakları Konseyi tarafından görevlendirilen ve konsey adına konuşmayan uzmanlar, “İnfaz sayısındaki bu keskin artıştan derin endişe duyduklarını” belirtti.
İnfazların yaklaşık yarısının (41) uyuşturucuyla ilgili suçlar olduğuna dikkat çekilen açıklamada, İran'ın da taraf olduğu Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin “ölüm cezasının uygulanmasını ‘en ciddi suçlar’, yani kasten adam öldürme ile sınırladığı” vurgulandı. Uzmanlar, “uyuşturucu suçları için infazlar uluslararası standartları ihlal etmektedir” dedi.
BM defalarca İran'a, sonunda ölüm cezasının kaldırılması amacıyla, infazlar konusunda bir moratoryum uygulaması çağrısında bulunmuştu.
Uzmanlar, İran'da uyuşturucuyla bağlantılı suçlar nedeniyle infaz edilenlerin sayısının 2021'den bu yana hızla arttığına ve 2023'te 400'den fazla infaz gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, bu artışın, bu tür suçlar için ölüm cezasının uygulanmasını sınırlandırmayı amaçlayan yasa değişikliklerine rağmen gerçekleştiğini belirtiyorlar.
İnsan hakları aktivistleri İran'ı, katı kıyafet kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan ve 22 yaşındaki İranlı Kürt genç kadın Jina Emini'nin ahlak polislerince katledilmesi ardından başlayan protesto hareketi karşısında idam cezasını bir sindirme aracı olarak kullandığı tepkisinde bulunuyor.
BM uzmanları yaptıkları açıklamada, Kürt protestocu Reza Rasaei'nin 6 Ağustos'ta Dizel Abad cezaevinde idam edildiğini de hatırlattı. Açıklamada işkence altında alınan bir itirafa dayanarak idam cezası verildiği belirtilirken, Yüksek Mahkeme, sanıkların Rasaei'nin cinayete karıştığına dair ifadelerini geri çekmelerine ve bir adli tıp doktorunun da Rasaei'nin cinayete karıştığını reddeden ifadeler vermesine rağmen ölüm cezasını onadığı tepkisinde bulundu.