Merkel’e Alman siyasilerden sert tepki

Alman Başbakanı Angela Merkel, Erdoğan hakkında okuduğu şiir nedeniyle gündemde olan komedyen Jan Böhmermann hakkında soruşturma izni vermesiyle yalnız kaldı.

Koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD)’nin yanı sıra önde gelen muhalefet partilerinden siyasetçiler Merkel’in kararının yanlışlığına dikkat çekerken, ‘Erdoğan’a yaltaklandığı’ eleştirisi dahi geldi.

Merkel’in komedyen Böhmermann hakkındaki soruşturma izni kararı, üyesi olduğu CDU Genel Sekreteri Peter Tauber tarafından savunulurken, koalisyon ortakları ve muhalif partilerden sert tepki aldı. Tauber, ‘hükümetin hukuk devletini ciddiye aldığını’ iddia ederken, “bu bazen acı verse de böyle” yorumunda bulundu.

CDU-CSU Federal Meclis Grup Başkanı Volker Kauder ise, mizah ile hakaret arasındaki sınırın mahkemeler tarafından belirlenmesi gerektiğini savundu.

ADALET BAKANI: 103’ÜNCÜ MADDENİN DEVRİ GEÇTİ

Hükümet ortağı SPD’li Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ise, Böhmermann hakkındaki soruşturma iznine karşı çıktıklarını hatıratırken, Merkel’in ‘soruşturma açılma izni vermemesi gerektiğini’ düşündüklerini vurguladı.

Karara tepki gösteren bir diğer isim olan SPD’li Adalet Bakanı Heiko Maas ise, Ceza Yasası’nın 103’üncü maddesini kaldırmak istediklerini söyledi. Maas, “yabancı ülkelerin temsilcilerine hakaret’ suçunun artık ‘zamanının geçtiğini’ söylerken, bunun Alman Ceza Yasası’na uymadığının altını çizdi.

‘ŞİMDİ BİZ ERDOĞAN’IN TÜRK MİZAHININ PARÇASI OLUYORUZ’

SPD Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann, söz konusu maddenin modern demokrasiye uymadığını vurgularken, bir diğer yönetici Elke Ferner ise, bu maddenin ‘bir önceki yüzyıla ait olduğunu’ söyledi.  

Merkel’in kararıyla Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın politik oyunlarının parçası olunduğunu ima eden bir başka SPD yöneticisi Thorsten Schäfer-Gümbel, “Ben Başbakanımızdan kesin olarak başka bir duruş beklerdim” dedi. Schäfer-Gümbel, “ancak bunun yerine şimdi biz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk mizahının parçası oluyoruz” diyerek, kararı sert bir dille eleştirdi.

 ‘DÜNYANIN TÜM DESPOTLARI; ACELE EDİN’

Anamuhalefet partisi Die Linke’nin (Sol Parti) yöneticilerinden Matthias Höhn ise, kararla dünyadaki diğer despotların cesaretlendirildiğini vurguladı. Böhmermann’ın yargılandığı yasanın 2018’de kaldırılacağına değinen Höhn, “Dünyanın tüm despotları acele edin; mizah 2018’den sonra yine serbest olacak” diye yazdı.

WAGENKNECHT: TAHAMMÜL EDİLEMEZ BİR YALTAKLANMA

Die Linke Eşbaşkanı Sahra Wagenknecht’in tepkisi ise çok daha ağır oldu. Kararın ‘tahammül edilemez yaltaklanma’ olarak niteleyen Wagenknecht, “Merkel, despot Erdoğan önünde biat ediyor ve Almanya’daki basın özgürlüğünü kurban ediyor” dedi.

YEŞİLLER: TÜRK GAZETECİLER ÇOK DAHA FAZLA ÇEKECEĞİ VAR

Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grup Başkanı Rebecca Harms da Merkel’in kararının bir başka boyutuna dikkat çekti. Harms, “Türk gazeteciler bundan sonra daha fazla çekeceği var” diye uyardı.

Yeşiller Eşbaşkanı Simone Peter ise, ‘AB-Türkiye anlaşmasının etkisini gösterdiğini’ söylerken, “Erdoğan bastırdı, mizah kurban edildi. Gelecek için: 103 (madde) kaldırılsın” yorumunu yaptı.

CDU’nun on yıllarca koalisyon ortaklığını yapan Hür Demokrat Parti (FDP) Başkanı Christian Lindner de Böhmermann vakasının sembolik etkisinin büyük olduğunu söyledi. Lindner, “Merkel siyaseten farklı bir karar vermeliydi” dedi.