Moskova ABD ile nükleer müzakereleri Ukrayna’nın kaderine bağladı

Rusya, ABD’nin Ukrayna’ya desteği devam ettiği sürece nükleer konularda müzakerelerde bulunmayacaklarını açıkladı.

Rus-Amerikan New Start anlaşmasına 2026 yılına kadar bir halef bulmayı amaçlayan ve "stratejik istikrar" olarak adlandırılan görüşmeler durmuş vaziyette.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov bir kez daha "hayır" dedi. Lavrov, Moskova ve Washington arasında nükleer konularda gelecekte yapılacak müzakerelere kapıyı tamamen kapatmadı, ancak öne sürdüğü koşullar müzakerelerin süresiz olarak ertelendiği şeklinde yorumlandı.

Lavrov 18 Ocak Perşembe günü Moskova'da düzenlediği yıllık basın toplantısında "Gelecek için bu fikri reddetmiyoruz, ancak bu olasılığı Batı'nın Rusya'nın çıkarlarını baltalama ve göz ardı etme politikasından vazgeçmesi koşuluna bağlıyoruz" dedi.

Lavrov sözlerine şunları ekledi: "ABD ya da NATO'nun Ukrayna sorununu çözmeye ve Rusya'nın kaygılarını dinlemeye yönelik en ufak bir ilgisini görmüyoruz".

UKRAYNA VE NÜKLEER MESELE BİRBİRİNE BAĞLANDI

Moskova'nın bu mesajı, stratejik güçlerin geleneksel manevraları ve Rus doktrinine ilişkin açıklamalardan ziyade nükleer bilek güreşinin başka bir biçimi olarak değerlendirildi. Diğer bir ifadeyle Ukrayna'da Rusya için kabul edilebilir bir çözüm bulunana kadar Washington ile nükleer görüşmeler yapılmayacak.

Rusya böylece Ukrayna ve nükleer meseleleri birbirine bağladı. Savaşın sona erme ihmali ise ufukta görünmüyor.

2011 yılında Sergey Lavrov'un Dışişleri Bakanı olduğu dönemde yürürlüğe giren Rus-Amerikan New Start Anlaşması, Soğuk Savaş'ın iki eski devi arasındaki stratejik silah kontrolünün temel direği durumunda ve resmi olarak 2026 yılında sona erecek. Gerçekte ise çoktan beyin ölümü gerçekleşmiş durumda. Anlaşma aslında 2021'de sona erecekti ve sadece son dakikada, kader tarihinden iki gün önce beş yıl daha uzatıldı.

Ancak 24 Şubat 2022'de başlayan Ukrayna savaşından bir yıl sonra 21 Şubat 2023'te Vladimir Putin Rusya'nın New Start'a katılımını "askıya aldığını" açıkladı. Resmi olarak bu bir cenaze töreni olmasa da pratikte ABD ile Rusya arasındaki ikili anlaşma neredeyse kullanılmaz hale geldi.

NEW START ANLAŞMASI

Soğuk Savaş döneminin eski SALT, START ve SORT anlaşmalarının mirasçısı olan New Start, yine de nükleer konularda Moskova ve Washington arasındaki istikrar için çok yararlı olarak değerlendiriliyordu. Anlaşmaya taraf olan iki Devlet için metin, konuşlandırılmış stratejik nükleer savaş başlıklarının sayısını 1.550 ile sınırlandırmış ve bunların fırlatıcıları için çeşitli tavanlar eklemişti: kıtalararası balistik füzeler; nükleer enerjiyle çalışan balistik füze denizaltıları ve füzeleri; stratejik bombardıman uçakları. Böylece 2011'den bu yana ABD ve Rusya'nın caydırıcılık formatı belli bir istikrar kazanmıştı.

New Start olmasaydı, iki nükleer süper gücün silahlanma yarışını yeniden başlatmasını durduracak hiçbir şey olmayacaktı. New Start sadece sayısal sınırlar koymakla kalmıyor, aynı zamanda Rus ve Amerikan cephaneliklerinin karşılıklı olarak denetlenmesine ve bunlar hakkında bilgi alışverişinde bulunulmasına da izin veriyor. Amaç bu alandaki sis perdesini ortadan kaldırmak ve rakibin kabiliyetlerinin yanlış algılanmasına bağlı kazalardan mümkün olduğunca kaçınmaktı. Şubat 2023'ün sonundan bu yana, tüm bu garantiler askıya alındı.

BELİRSİZLİK

Moskova ve Washington için geri sayım devam ediyor: 5 Şubat 2026'da, yani iki yıldan biraz daha uzun bir süre sonra, New Start'ın süresi tamamen dolmuş olacak. O tarihe kadar Ruslar ve Amerikalıların bu anlaşmanın yerine geçecek yeni bir ikili stratejik silah azaltma anlaşmasını müzakere edip edemeyecekleri, imzalayıp imzalamayacakları ve onaylayıp onaylamayacakları merak konusu.

ARTAN SİLAHLANMA

Öte yandan Ukrayna'daki savaştan çok önce, yirmi yıldır Rusya stratejik nükleer kuvvetlerini yenilemek ve modernize etmek için yeni Sarmat kıtalararası füzesi (halen test ediliyor), yeni Borei nükleer denizaltıları (halihazırda yedi tanesi hizmette), Bulava füzeleri ve Tupolev Tu-160 süpersonik bombardıman uçaklarının üretiminin yeniden başlatılması gibi çeşitli programlar yürütüyordu. Hepsinden önemlisi, Moskova stratejik nükleer cephaneliğine Avangard hipersonik planörü ve Poseidon nükleer torpidosu gibi New Start kapsamında olmayan silahlar ekledi.

Amerika Birleşik Devletleri de bir modernizasyon programı başlattı, ancak hala bilinmeyen bir dizi faktör var: B-21 bombardıman uçağı ve Columbia denizaltı projeleri başlatılırken, Minuteman kıtalararası füzelerinin geleceği henüz kararlaştırılmadı ve Atlantik ötesinde tartışılmaya devam ediyor.

Son yirmi yılda iki ülke arasındaki birçok anlaşma sona erdi. New Start anlaşmasının 2026'daki olası ölümü ciddi bir endişe kaynağı oluşturuyor. 1972'den beri füze savunma sistemlerini düzenleyen ABM Antlaşması 2002'de, menzili 500 ila 5,500 km arasında olan tüm kara konuşlu füzeleri yasaklayan INF Antlaşması ise 2018'de feshedildi. 2020'de çok taraflı bir sözleşme olan Açık Semalar Antlaşması çöktü.

Soğuk Savaş silah kontrol yapısının çöküşüne paralel olarak, Washington ile herhangi bir anlaşmaya bağlı olmayan ve son beş yıldır benzeri görülmemiş bir nükleer silahlanma yarışına giren Çin'e ilişkin endişeler de buna eklemek gerekiyor. Bu durum ABD'nin de Moskova ve Washington arasındaki başlıca ikili anlaşmalardan çekilme arzusuna kısmen açıklık getiriyor.