NSU soruşturmasındaki skandallara karşı Die Linke’den şikayet

Almanya’da yıllardır tartışmaların odağında olan Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU) soruşturmasında istihbaratın şüpheli uygulamaları dikkat çekiyor.

Sol Parti (Die Linke), aşırı sağcı örgüte dair delillerin karartılmış olabileceği gerekçesiyle şikayet başvurusunda bulundu.

Die Linke Milletvekili Martina Renner, NSU skandalında yaşanan bir dizi hukuksuzluğa karşı Berlin Savcılığı’na şikayet başvurusu yaptığını duyurdu.

Renner’in başvurusunda özellikle 2014 yılında diyabetten öldüğü bildirilen ancak ölümü şüpheli bulunan ve iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Örgütü (BfV) muhbiri olarak NSU’da yıllarca yer alan Thomas R.’nin durumunu dile getirdiğini söyledi.

CEP TELEFONU 4 YIL SONRA DELİL OLARAK KAYDEDİLDİ

Die Linke milletvekilinin şikayet ettiği hukuksuzlukların odağındaki isim Thomas R. 2012 yılında deşifre olduktan sonra tanık koruma programına alınmıştı. ‘Corelli’ lakaplı muhbirin 4 ay boyunca kullandığı cep telefonunun 2015 yılına kadar BfV’ye ait bir kasada kaldığı ve delil olarak kullanılmadığı ortaya çıkmıştı.

Ancak Temmuz 2015’te yeniden bulunan ve içerisinde NSU’ya ait birçok bilginin olduğu tahmin edilen cep telefonu geçtiğimiz aylarda ‘kesin olarak Corelli isimli muhbire’ ait olduğu şeklinde kayıt altına alınıyor. Bu bilgi Federal Meclis’teki NSU Araştırma Komisyonu’na 11 Mayıs günü iletildi.

İç istihbarat örgütünün yıllarca gözardı ettiği bu cep telefonu incelenmek üzere Federal Kriminal Dairesi’ne (BKA) gönderilirken, içerisinde aşırı sağcı gruplara ait ilişki numaralarıyla birçok fotoğrafın olduğu kaydediliyor.

Die Linke Milletvekili Martina Renner, Corelli kod adlı Thomas R.’ye ait cep telefonunun uzun yıllar boyunca delil olarak kaydedilmemiş olmasının şüpheli olduğuna dikkat çekti.

ŞÜPHELİ BİÇİMDE ÖLMÜŞTÜ

Corelli kod adlı muhbirin 2005 yılında NSU’nun varlığına dair bir CD’yi istihbarat örgütüne sunduğu, ancak bu CD’nin dikkate alınmadığı da ortaya çıkmıştı. NSU skandalının ‘anahtar figürü’ olarak adlandırılan muhbir, 2012 yılında açığa çıkmış ve tanık koruma programına alınmıştı.

Ancak 2014 yılında şeker hastalığından öldüğü duyurulan muhbirin ölümü de spekülasyon konusu olmuştu. Bu kişinin uzun yıllar boyunca böylesi bir rahatsızlığının olduğunun sadece öldükten sonra ortaya çıkması şüpheli bulunmuştu.

Kökleri 90’lı yıllara kadar giden ve 2000’li yılların başında kurulduğu tahmin edilen NSU örgütü 2001-2007 yılları arasında 8’i Türkiye vatandaşı, biri Yunanistan vatandaşı ve bir Alman polis memuru olmak üzere 10 kişinin katledilmesinden sorumlu tutuluyor.