Salı gecesi on binlerce insan, adalet talebiyle eyleme geçen doktor arkadaşlarına katılmak üzere Hindistan'ın mega kenti Kalküta'da bir kez daha sokaklara döküldü. 

31 yaşındaki gencin kanlar içindeki cesedinin 9 Ağustos'ta şehrin hastanesinde bulunması ülke çapında bir öfke dalgasına yol açmıştı. Tecavüz ve cinayet, kadına yönelik şiddetin korkunç bir şekilde devam ettiğini yeniden hatırlatmıştı. 

Haftalar boyunca on binlerce insan, ek koruma önlemleri alınması için grev yapan doktorlara destek vermek amacıyla Kalküta'da neredeyse her gün akşam karanlığında protesto gösterileri düzenlemişti.

On gün süreyle askıya alınan eylemler, Batı Bengal eyaletindeki yetkililerden tatmin edici bir yanıt alınmaması üzerine salı günü yeniden başladı. 

Hindistan bayrakları sallayan, meşale ve mum taşıyan çok sayıda gösterici şehrin birçok yerinde durarak “adalet istiyoruz” diye bağırdı. Organizatörlere göre 60’tan fazla sivil toplum grubundan çoğu kadın olmak üzere 150 bini aşkın kişi sabah saatlerine kadar barışçıl bir şekilde yürüdü. Eylemciler, adalet sağlanana kadar gösterilerin devam edeceği mesajını verdi. 

Doktorun tecavüze uğraması ve katledilmesiyle ilgili olarak bir şüpheli tutuklandı, ancak yerel yetkililerin tutumu ve soruşturmanın yürütülme biçimi sert eleştirilere neden oldu. 

Tepkilerin ardından polis şefi ve bölge sağlık yetkilileri görevlerinden alındı. 

Kalküta'daki olay, Hindistan'da 2012 yılında Yeni Delhi'de bir otobüste genç bir kadına tecavüz edilmesinin yarattığı şoku canlandırdı.