Trump Çin’le ticaret savaşı 2019’da etkisini gösterdi

ABD Başkanı Donald Trump’ın özelikle dünyanın ikinci büyük ekonomisi konumundaki Çin’i hedef alan ticaret savaşlarının bu yıl içinde gelinen sonuçları her iki ülkenin yanı sıra tüm dünya ekonomisini etkileyecek düzeye ulaştı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın 2018’den itibaren birçok ülkeye uyguladığı ek gümrük vergilerinin en önemli kısmını Çin’e yönelik olanları oluşturuyordu. ABD’nin dış ticaret açığının dörtte üçü Çin’le ekonomik ilişkilerde ABD aleyhine olan ‘dengesizlikten’ kaynaklanıyordu ve Trump da her yıl yüzde 10’ları aşan Çin’le ticari hacim artışını durdurmayı vaat ediyordu.

Bu amaçla bir yandan Meksika, Kanada, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri gibi dış ticaret açığının ABD aleyhine olduğu pazarları hedef alan Trump, diğer yandan ise Çin’e yöneldi.

DIŞ TİCARET AÇIĞINI KAPATMA HEDEFİ

Trump’ın açıkça söylediği hedefler arasında dış ticaret açığının kapatılması için Çin’in daha fazla Amerikan ürünü ithal etmesi en başta geliyor. Çin’in fikri mülkiyet haklarına ilişkin kuralları ihlal ettiğini iddia eden Trump, Pekin’in ulusal şirketleri devlet sübvansiyonlarıyla destekleme politikasının haksız rekabet doğurduğunu savunuyor.

NEREDEYSE TÜM ÜRÜNLERİ KAPSIYOR

ABD, aralık ayında ‘birinci aşama’ olarak adlandırılan ikili uzlaşmaya kadar geçen 1,5 yılı aşkın sürede Çin’den ithal edilen 540 milyar doları aşkın ürüne ek gümrük vergileri getirmişti. Buna cevaben Çin de toplamda 100 milyar doları Amerikan ürününe ek gümrük vergisi uygulama kararı almıştı. Bu ek vergiler aşamalı olarak getirilmişti.

SAVAŞI SONLANDIRMA UMUDU: İLK AŞAMA ANLAŞMASI

İki ülke arasında 2018’den bu yana süren müzakereler sonucunda varılan uzlaşıyla 15 Aralık’tan itibaren Çin’den ithal edilen 160 milyar dolarlık ürüne getirilmesi planlanan yüzde 15 ek gümrük vergisinden ‘şimdilik’ vazgeçildi. Washington yönetimi ayrıca 1 Eylül’de yürürlüğe giren ve 120 milyar dolarlık Çin ürününe getirilen yüzde 15’lik vergileri ise yüzde 7,5’e düşürdü.

Ancak toplamda 250 milyar doları bulan Çin ürünlerine getirilen yüzde 25’lik ek gümrük vergilerinin aşamalı olarak kaldırılmasının iki ülke arasındaki müzakerelerinin sonucuna göre şekillenmesi bekleniyor.

TRUMP’IN BİR HEDEFİ GERÇEKLEŞİYOR: ÇİN DAHA FAZLA ÜRÜN ALACAK

Çin ise buna karşılık ABD’den yapacağı ithalatı 200 milyar dolara çıkarma vaadinde bulunurken, sadece Amerikan tarım ürünlerini 40 milyardan 50 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. Bu hedeflere önümüzdeki iki yılda ulaşılacak.

BASKI BU YIL ETKİSİNİ GÖSTERDİ

Ancak Donald Trump’ın Mart 2018’den bu yana devreye koyduğu ve aşamalı olarak tüm Çin ürünlerine getirdiği ek gümrük vergileri etkisini gösterdi ve bu ülkeden ithalatta 2019 itibariyle bir gerileme söz konusu. 2019 öncesine kadar her iki ülkenin karşılıklı ihracatı yıllık neredeyse yüzde 10’luk artışlar gösteriyordu. 2016’da ABD’ye 462,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Çin, bu rakamı 2017’de 505,6 milyar dolara yükseltmişti.

2016’da Çin’e 115,6 milyar dolar ürün satan ABD ise, bu rakamı 2017’de 130,3 milyar dolara çıkarmayı başarmıştı.

Çin’in ihraç ettiği ürünlerin başında beşte bire yakın bir payla elektronik ürünler gelirken, ABD’den Çin’e soya, havacılık ve otomotiv ürünlerinde satış ilk kalemleri oluşturuyordu.

İki ülke arasındaki dış ticaret açığı ise aynı oranda büyümeye devam ediyordu. 2016’da Çin lehine 347 milyar dolar olan dış ticaret açığı 2017’de 375 milyar dolara yükseldi.

2018’de uygulamaya konan ek gümrük vergilerine rağmen iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi büyümeye devam etti ve ABD dörtte üçü Çin’le ticaretten kaynaklanan 621 milyar dolarlık dış ticaret açığıyla rekora ulaşmıştı. Bunun 420 milyar doları Çin kaynaklıydı. 2018’de Çin’in ABD’ye ihracatı 540 milyar dolara ulaşırken, ABD ciddi bir düşüşle 120 milyar dolarla yetinmek zorunda kaldı.

Burada dikkat çekilmesi gereken bir diğer nokta ise, iki ülke resmi verilerinin birbirinden farklı olması. Çin Ticaret Bakanlığı’na göre iki ülke arasında 2018’deki dış ticaret rakamları daha düşük iken, dış ticaret açığı ise 320 milyar dolar civarında idi.

FARK KAPANSA DA EN ÇOK ABD KAYBEDİYOR

Henüz 2019 yılı geneline ait rakamlar için çok erken iken, Trump’ın açtığı savaş sonrasında Çin’in de getirdiği ek vergilerle birlikte iki ülke arasındaki ticaretin yavaşlaması söz konusu. Fakat bu çok da Trump’ı sevindirecek düzeyde değil.

Ekim ayında ABD’nin Çin’den ithal ettiği ürünler Eylül ayına oranla yüzde 4,8 azalarak 35,3 milyar dolara geriledi. Ancak aynı ayda Çin’e ihraç edilen ürünlerin toplamı yüzde 17’lik düşüşle 7,5 milyar dolara düştü. Bu, 2019 içindeki en düşük ticaret rakamlarına denk geliyordu. Trump’ın dış ticaret açığını azaltma hedefi de gerçekleşti: Ekim ayında 27,8 milyar dolarla, son 7 ayın en düşük seviyesine geriledi. Tabii, Amerikan ürünlerinin ihracatının da azalması pahasına.

Yılın ilk 10 ayı toplamında ise 2018’in aynı dönemine oranla Çin’den ithalat yüzde 14,4 azalırken, Çin’e satılan Amerikan ürün ve hizmetleri yüzde 13,6 geriledi. Mevsimler etkilerden arındırılmış dış ticaret açığı ise 295 milyar dolarla önemli bir gerileme kaydetti.

İKİ ÜLKEDE MİLYONLARCA İŞSİZE YOL AÇIYOR

Ticaret savaşlarının her iki ülkede milyonlarca çalışanı işsiz bırakacağı beklenen bir sonuçtu. Geçtiğimiz aylarda bir açıklama yapan Donald Trump, ek gümrük vergileri nedeniyle Çin’de 5 milyon kişinin işsiz kaldığından övünerek bahsetmişti.

Ama bu Çin’le sınırlı kalmayacak. ABD’nin özellikle tarım sektörü başta olmak üzere birçok sektörde Çin ile ticaret savaşlarından kaynaklı işsizliğin artmasından endişe ediliyor. Kasım ayında Los Angeles Limanı yetkililerince yaptırılan ve yayınlanan bir araştırmada, ek gümrük vergilerinin tarım başta olmak üzere farklı sektörlerde 1,5 milyon kişinin işini kaybetmesine neden olacağı vurgulanmıştı.

ŞİRKETLERE EK MALİYET

Öte yandan ek vergilerle duraksasa da Çin’den yoğun ihracat devam ediyor ve bunun maliyetini Amerikan halkı karşılamak zorunda kalıyor. Kasım ayındaki araştırmada Çin ürünlerine ek gümrük vergilerinin 31 ila 35 milyar dolar ek maliyetinin hem tüketiciler hem de Amerikan şirketlerince üstlenilmek zorunda kalındığına işaret ediliyordu.

Çin’den özellikle ham madde ve üretimde kullanılacak parçaların ihracatının önemli yer tutması maliyeti arttırıyor. ABD’nin üretiminde Çin’in ham madde ve parça sağlamadaki payı yüzde 54’ü buluyor.

‘ÇİN’İN DAHA GÜÇLÜ ÇIKACAĞINI’ SAVUNANLAR

Her ne kadar rakamlar Çin’in ABD’ye yaptığı ihracatın önceki yıllardaki artış düzeyini yakalamasının engellendiğini gösterse de genel anlamda bu savaştan Çin’in daha güçlü çıkacağını savunanlar var.

Çin Tarım Üniversitesi Ekonomi departmanından Li Chunding’e göre, ABD’nin getirdiği ek vergiler nedeniyle Çin’in ihracatındaki artış sınırlandı. Ancak Li’ye göre bu aynı zamanda Çin’in bu tür ticari hamlelere karşı ekonomisindeki yapısal dönüşümü hızlandırması için de fırsat sundu. Li Chunding, Donald Trump’ın başlattığı ticaret savaşlarının dönüşümü zorladığı için uzun vadede Çin ekonomisi için faydalı olduğu görüşünde.

Global Times’a konuşan ekonomist, Trump’ın ek gümrük vergileriyle yüklenmesinin Çin’in yapısal dönüşüm çabalarına ivme katma sonucunu getirdiğini savunuyor. Li Chunding, “Ticaret savaşının etkilerine karşı durabilmek amacıyla Çin, ticari yapılanmasına birçok olumlu değişiklikler kazandırdı. Bunlara örnek olarak ‘ticari partnerlerin çeşitlendirilmesi ve dönüştürülmüş ürün ticaretinden katma değeri yüksek genel ticarete yönelmesi verilebilir. Tüm bu değişiklikler-dönüşümler, Çin’in ekonomik durumunu iyileştirmeye hizmet ediyorlar” yorumunu yaptı.

ÇİN’İ TİCARİ ALT YAPISINI YENİLEMEYE İTTİ

Li Chunding’in verdiği bu örnekler rakamlarla da destekleniyor. Çin’in ‘Kuşak ve Yol Girişimi’ olarak tanımlanan yeni ticaret hattındaki ülkelerle olan ticaretinde ciddi bir büyüme söz konusu. Çin’in yeni dönemdeki ticaret ilişkilerini geliştirmeyi ve yeni ulaşım yollarını da içeren ‘modern İpek Yolu’ olarak da adlandırılan proje, onlarca ülkeyi içeriyor.

Bu Rusya’dan Almanya’ya, Hindistan’dan Güneydoğu Asya ülkelerine ve Mısır ile Sudan’a kadar uzanan Kuşak ve Yol Girişimi’nde öngörülen ülkeler, Çin’in en büyük ticaret hacmini kaydediyor. 2019’un ilk 11 ayında Kuşak ve Yol Girişimi ülkeleriyle Çin’in dış ticaret hacmi yüzde 9,9 artışla 1 trilyon 190 milyar dolara (8 trilyon 350 milyar yuan) ulaştı. 

ÇİN TEKNOLOJİ VE İNOVASYONA DAHA FAZLA YÖNELECEK

Tianjin Üniversitesi’nden ekonomi profesörü Cong Yi de benzer görüşleri paylaşmıştı. Cong’a göre, ABD ile yaşanan sorunlar sayesinde Çin daha fazla kendi teknolojisini geliştirme ve bu amaçla daha fazla inovasyona (yeniliğe) yönelmeyi tercih etti.

Çin’in ilk kez bu denli bir ticaret savaşıyla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Cong Yi, yüzde 6’lara gerilese de on yıllardır büyüyen Çin ekonomisinin şimdiye kadar bu sınavdan başarıyla çıktığını savunuyor. Cong, Çin’in Trump’ın saldırıları karşısında şimdilik büyük problemler yaşamadığı iddiasında.

AÇIĞI KAPATMAZ, ABD ŞİRKETLERİ BAŞKA PAZARLARA YÖNELİR!

ABD Başkanı’nın hem dış ticaret açığını kapatma hem de açıkça söylemese de Çin’in dünyanın birinci ekonomisi olma yönündeki ilerleyişini yavaşlatmayı amaçlayan stratejisinin ‘basitçe yaklaşım’ olduğunu söyleyenler de var.

Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IFRI) uzmanlarından Mary-Françoise Renard’a göre, Trump’ın ‘basit dış ticaret vizyonu’ hedeflerine ulaşmasını sağlamaya yetmeyecek. Çin ile veya diğer ülkelerle ticaret savaşının Amerikan ticaretinin sorunlarını çözmeyeceğinin altını çizen Renard, “Amerikalılar sadece başka pazarlardan ithalata yönelecekler, Vietnam gibi mesela” görüşünde. Aynı enstitüden Nicole Bacharan’a göre de Trump’ın hamleleri sadece ‘sorunu erteleme’ sonucu çıkaracak.

“AMAÇ YÜKSELİŞİ DURDURMAK; SAVAŞ SÜRECEK”

İki ülke arasında şimdilik varılan son uzlaşmayla birlikte ticaret savaşlarının aşamalı olarak sonlanacağına ilişkin iyimser bir tablo çizmek de zor. Çinli ekonomist Li Chunding, Trump’ın dış ticaret açığından ziyade Çin ekonomisinin genel yükselişini durdurmayı amaçladığını savunurken, varılan ilk etap anlaşmasının da kalıcı olmayacağını düşünüyor.

Li’nin Global Times’taki görüşleri arasında ABD’nin bundan sonraki süreçte dış ticaretin yanı sıra finans ve dış yatırımlar alanlarında da Çin’i sınırlamaya yönelik hamlelerinin geleceği iddiası da bulunuyor.

GLOBAL EKONOMİYE ETKİLERİ OLUMSUZ

Ticaret savaşlarının ülke ekonomilerinin yanı sıra uzun vade de global ekonominin yavaşlamasını beraberinde getireceği uyarıları yapılıyordu.

İthalat ara malların maliyetinin artmasına bağlı olarak genel maliyetlerin yükselmesi ve kâr oranının düşmesi beraberinde birçok sektörün küçülmesini getirecek.

Ticaret savaşlarının ülkeler arasında yayılması ise global ekonomide ciddi yavaşlama sinyallerini üretmeye başlamış durumda. Global ekonomide yavaşlama aynı zamanda şirketlerin genişleme ve yenilik yapmaktan caydırması, iş ve geçim kaynaklarının da daralması, şirketlerin kârlılık oranlarının düşmesi anlamına geliyor.

Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre 2018’de yüzde 3,6 olan global ekonomik büyüme, 2019’da yüzde 3’ün altında kalacak. 2020’de ise daralmanın devam edeceği öngörülüyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından Eylül ayında yayınlanan rapor da, ticaret savaşları ve Brexit gibi nedenlerle global büyümenin yavaşlamaya devam edeceği uyarısında bulunuyordu.

Tüm öngörülerde Çin’in ekonomik büyümesinin yüzde 6’nın altına düşmesi, ABD, Avrupa Birliği ve Japonya gibi ülkelerin ekonomik büyümelerinin yavaşlaması gibi nedenler öne çıkarılıyordu.