İHD üyeleri, Güçlükonak Katliamı'na karşı buluştu
İHD İzmir Şubesi üyeleri, Güçlükonak (Basa) ilçesinde 1996’da Türk askerinin gerçekleştirdiği katliama karşı buluştu.
İHD İzmir Şubesi üyeleri, Güçlükonak (Basa) ilçesinde 1996’da Türk askerinin gerçekleştirdiği katliama karşı buluştu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, 2 hafta bir düzenlediği "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eylemini Konak Eski Sümerbank önünde gerçekleştirdi. Eylemde, “Kayıplar vicdandır, sahip çık" ve "Failler belli kayıplar nerede" pankartları açıldı. Yapılan açıklamada, 10 Ocak 1996'da Şirnex'in Basa (Güçlükonak) ilçesi köylerine yapılan baskın sonucu gözaltına alınarak katledilen köylülerin yaşadıklarına dikkat çekildi.
'GÖZALTINA ALIP İŞKENCEYLE KATLETTİLER'
İHD İzmir Şube Sekreteri Ali Aydın, 10 Ocak 1996’da Şirnex'in Basa ilçesine bağlı Géré (Çevrimli) ve Yatağan köylerine baskın yapan askerlerin eski koruculardan Abdullah İlhan, Ahmet Kaya, Ali Nas, Neytullah İlhan, Halit Kaya ve Ramazan Oruç’u gözaltına aldığını söyledi. Aydın, şunları söyledi:
“Taşkonak Jandarma Taburu'na götürülen köylüler işkence ile öldürüldü. 15 Ocak 1996 tarihinde Koçyurdu köy muhtarı ve aynı zamanda korucu olan Mehmet Öner’i arayan Jandarma, gözaltındakileri serbest bırakacaklarını, onları almak için bir minibüs göndermelerini istedi. Durumdan şüphelenen Mehmet Öner, sürücüyü yalnız göndermek istemedi ve korucular Hamit Yılmaz ve Lokman Özdemir’i de yanına alarak Ramazan Nas’ın kullandığı 56 AH 320 plakalı minibüsle Taşkonak Jandarma Taburuna gitti. Taburdakiler korucuların gelmesini beklemiyordu. Gelen korucular da öldürüldü ve daha önce öldürülen 6 köylü ile birlikte, 10 kişinin cansız bedenleri minibüsün koltuklarına bağlandı. Başlarına da çuval geçirildi. Ramazan Nas’ın kullandığı minibüs Jandarmanın kontrolünde yola çıktı. Yol; askerler tarafından trafiğe kapatıldı. Minibüs bir noktaya kadar gelince aracın içindeki jandarmalar inerek uzaklaştı. Yolu kesen Özel Tim önce minibüsü silahla taradı, atılan roketler sonucunda minibüs ve içindeki 10 ceset kömür haline geldi. Kaçmaya çalışan minibüs sürücüsü de taranarak öldürüldü. Kül olmuş bedenler, ailelere teslim edilmedi. Üzerinde kimliklendirme çalışması yapılmadan, dini vecibeler yerine getirilmeden güvenlik güçlerince toplu halde gömüldü."
Aydın, 12 Temmuz 1996'da ailelerin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurduğunu belirterek, "Mahkeme Türkiye'yi mahkûm etti. Güçlükonak’ta gözaltına alınan, devletin güvencesindeyken yaşam hakları ihlal edilen 11 kişi ve tüm kayıplarımız için adalet talebimiz gerçekleşinceye kadar kayıplarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz ve Güçlükonak dosyasını kapatmayacağız" diye konuştu.