İktidarın 'tasarruf'u: Sağlık emekçisi molada çay bile yapamayacak

Kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında hastanelerde sağlıkçıların molalarda çay veya kahve yaptığı su ısıtıcılarına kadar takip edileceği ifade ediliyor.

KAMUDA İŞÇİ SÖMÜRÜSÜ

Türk Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ekonomi politikası çerçevesinde düzenlenen kamuda tasarruf tedbirleri sadece emekçilerin haklarını buduyor. Bu kapsamda çıkarılan genelgeye göre sağlık alanında yeni alımlar durduruldu. Ciddi anlamda sağlıkçı göçü yaşanmasına rağmen az kişi ile çok iş yükü sağlık emekçilerine yıkılacak. Ayrıca sağlık emekçilerinin sosyal hakları da bir bir kesilirken, kantin olmayan hastanelerde çayını, kahvesini elektrikli ısıtıcıda yapacak olanlar da cumhurbaşkanlığı tarafından takip edilecek.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şube Denetleme Kurul Üyesi Abuzer Aslan, ANF’ye tedbirlerin sağlıktaki yansımalarını anlattı.

'CİDDİ BİR PERSONEL AÇIĞI VAR'

Aslan, hem sağlık alanında hem kamu alanında ilk olarak emekçilerin mali ve sosyal haklarının ciddi anlamda budandığını söyleyerek, "Cumhurbaşkanının tasarruf tedbirleri kapsamındaki uygulamalarına kamuda öncelikle işe geliş gidişi sağlayan servislerle başlandı. Giyim yardımlarına ve sosyal tesislere destek açısından kesilmelere gidildi. Kamu emekçisinin mali ve sosyal haklarını ciddi anlamda etkileyecek hamlelere girildi. Yeni personel alımları durduruldu. Emekli veya ölüm olduğunda ancak personel alınacak. Ama sağlık alanında çok ciddi anlamda personel açığı var. Az kişiyle çok iş yaptırılıyor. İstanbul gibi büyük şehirlerde sağlık emekçilerinin ciddi anlamda bir eksikliği söz konusu. Birçoğu istifa edip gidiyor, buna karşılık binlerce yeni öğrenci mezun oluyor, iş bekliyor, KPSS’ye hazırlanan öğrenciler var ama alımlar durduruldu. Burada ciddi bir sıkıntı yaşanacak gibi görünüyor" dedi.

'YENİ CİHAZ ALIMLARI DURACAK'

Aslan, kamu tedbirleri kapsamında ihalelerin durdurulduğunu ve buna bağlı olarak yeni cihazların da alınamayacağını belirterek, şunları söyledi:
“Tasarruf tedbirleri kapsamında bazı hastanelerin depreme dayanıklı olup olmadıklarının kontrolleri yapılacaktı ama onların durdurulduğunu biliyoruz. Ayrıca bizim hastanemiz Okmeydanı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi laboratuvarının Ağustos ayında kapatılıp yeniden yapılması gerekiyordu, onu da ertelediler. Belli ihaleler tamamen durduruldu. Nüfus artıyor, sağlık talebi artıyor ama bir taraftan da ihaleler durursa yatırımlar durur, bu da yeni cihaz alımlarının olmayacağı anlamına gelir. Cihaz alımlarını durdurduğunda eski cihazlarla aynı performansı beklemek imkânsız. Bunların hepsi büyük sorunlara yol açacak.”

'ZENGİNDEN DEĞİL BİZDEN TASARRUF!'

Tasarrufun her gün vergi vermedikleri ortaya çıkan sermaye çevreleri ve zenginlerden değil, işçi ve emekçilerden yapıldığını dile getiren SES Yöneticisi Abuzer Aslan, şunları kaydetti: “Kullanılan malzemeden tutun da elektrik giderine birçok kamu harcaması cumhurbaşkanlığı tarafından takip edilecek, deniliyor genelgede. Bu çok ciddi bir gözdağıdır. Sağlık emekçisi molada çayını, kahvesini bile makinede yapamayacak. Her hastanede çay ocakları veya kahve yapılacak yerler yoktur. Herkes kendi odasında elektrikli su ısıtıcılarla çayını, kahvesini hazırlar. Onları da toplayacaklar.

Tüm tasarruf tedbirleri aslında bir nevi sağlık emekçilerinden kesintiye gidilerek yapılıyor. Ama büyük patronlar, zenginler yıllarca vergi vermeden kârına kâr katıyor. Her gün sanal medyada kâr şampiyonu şirketlerin yıllardır vergi vermediklerinin belgesini görüyoruz. Ben dünyanın vergisini veriyorum, maaşım elime geçmeden yüzde 35 civarında vergi kesintisi oluyor. Tasarrufu patronlardan, zenginlerden değil, kamu işçisi, kamu emekçisi, işçi, emekçi ve emekliden edindikleri anlaşılıyor.”