‘Almanya’nın Efrîn siyaseti rezilce’

Almanya’nın günlük gazetelerinden “Mitteldeutsche Zeitung”da Berlin yönetiminin Efrîn işgali karşısındaki tavrı sert şekilde eleştirdi. Merkel hükümetinin Erdoğan iktidarı karşısındaki sessizliğini “rahatsız edici rezilce bir durum” biçiminde yorumlandı.

Türk devletinin Efrîn’e yönelik saldırıları karşısında Angela Merkel’in başbakanlığındaki Hıristiyan demokratlar/sosyal demokratlar hükümetinin sessizliği ve işgale dolaylı desteği Alman basınında eleştiri konusu olmaya devam ediyor.

Almanya’nın günlük gazetelerinden “Mitteldeutsche Zeitung”un bugünkü sayısında yer alan bir yorumda Efrîn ile bağlantılı olarak Berlin yönetiminin dış politikası sert şekilde eleştirildi. Fransa ve Almanya arasındaki farklı siyasetlere dikkat çekilen yorumda şu görüşler dile getirildi:

“Nedense dış siyasette Avrupalılar ve Almanlar aynı düşünmüyor. Ne Salisbury’deki sinir gazı saldırısına ilişkin, ne de Suriye’nin kuzeyindeki Kürt bölgesine yönelik Türk devletinin askeri saldırılarına dair ortak bir görüş öne çıkmıyor. Londra ile herkes dayanışma içinde olduğunu bildirirken, nedense federal Alman hükümeti, saldırının arkasında Rusların bulunduğuna dair kanatların beklenmesi gerektiğini söyledi.

Benzer bir durum Suriye’nin kuzeyinde bulunan Kürt bölgesinde yaptığı askeri saldırıda da yaşanıyor. Fransa, Türk devletiyle karşı karşıya gelme riskine karşı Kürtlere yardım elini uzattı. Ancak federal Alman hükümeti hala Türk ordusunun yaptığını uluslararası hukuka aykırı olduğunu söylemiyor. Üstelik Almanya’dan Türkiye’ye silah satışının sürdürülmesinde herhangi bir sorun görülmüyor. Bu rahatsız edici rezilce bir durum.”

“AB ORTAK BİR SURİYE SİYASETİNE SAHİP OLMALI”

Benzer eleştiri ve çağrı da Merkel’in liderliğindeki Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDU) üyesi parlamenter Roderich Kiesewetter’den de geldi. Avrupa Birliği (AB)’nin ortak bir Suriye siyaseti olması gerektiğini söyleyen CDU’nun dış siyasetindeki önemli ismi Kiesewetter “Biz Avrupalıları ilgilendiren Suriye’nin yeniden inşası olmalı” diye konuştu.

Cenevre ve Soci gibi uluslararası buluşmalarda Suriye barışına dair alınan kararların hayata geçirilmesi için Alman diplomasisinin baskı yapması gerektiğine de dikkat çeken Hıristiyan demokrat politikacı, Türk devletinin Efrîn’deki işgali ardından gündeme gelen “Suriye’nin güvenli bölge” ilan edilmesi yönündeki girişimleri de sert şekilde eleştirdi.

Federal İçişleri Bakanlığı’nın Suriye’deki güvenlik durumunun yeniden alınmasını istemesinin yerinde bir adım olmadığını da belirten Kiesewetter, televizyon kanalı Phoenix’e yaptığı açıklamada “Esat iktidarda kaldıkça ve İran-Rus-Türk terör rejimleri oldukça Suriye’ye mülteciler asla gönderilmemeli” dedi.

Son olarak Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Ankara'da yaptıkları toplantı Almanya’da rahatsızlığa neden olmuştu. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'de ateşkes öngören kararının hayata geçirilmesi için bütün güçlere görev düştüğünü belirtirken, ARD'ye konuşan dışişlerinden sorumlu devlet bakanı Nils Annen ise Ankara’daki buluşmayı “savaş zirvesi” biçiminde yorumlamıştı.