ÖZGÜR BASINA YÖNELİK SALDIRILAR
AKP-MHP iktidarının Özgür Basın’a yönelik saldırıları giderek artıyor. Hakikatin halka ulaşmasını engellemek isteyen iktidar, gazetecileri katlediyor, gözaltına alıyor, tutukluyor; dijital medya hesaplarına ve internet sayfalarına erişim engeli getiriyor.
Özgür Basın çalışanlarına yönelik gözaltı ve tutuklamalar hakkında ANF'ye konuşan Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) Yönetim Kurulu Üyesi Arjin Dilek Öncel, şunları aktardı: "Aslında her yeni bir güne gazeteciler olarak yeni gözaltı operasyonlarıyla uyanıyoruz. 17 Ocak’ta da yine bir şafak operasyonuyla gazetecilerin evleri basıldı. Bu operasyonda 6 arkadaşımız gözaltına alınarak tutuklandı. 2020’den sonra, Özgür Basın'a yönelik saldırılar sistematik bir şekilde arttı diyebiliriz. Özelikle 2022’de yapılan iki büyük operasyonla yaklaşık 27 gazeteci gözaltına alınmış ve birçoğu tutuklanmıştı.
Aslında her baskın, operasyon ve soruşturma, halkın haber alma hakkını engelleyen girişimlerdir. İktidar neden Özgür Basın'ı hedef alıyor? Biliyorsunuz, kirli savaş politikalarıyla uzun bir süredir Kürtlere yönelik bir saldırı söz konusu. Özelikle Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılar söz konusu. Bu savaş politikalarında ısrar eden bir iktidar gerçekliği var. Bu savaş politikalarını kamuoyuna bütün açıklığı ve bütün ihlalleriyle gösteren bir Özgür Basın gerçekliği de var. Bu nedenle iktidar, Özgür Basın'ı hedef alarak gerçeklerin üzerini kapatmaya çalışıyor."
‘ARKADAŞLARIMIZIN KALEMİNİ YERDE BIRAKMAYACAĞIZ’
Özgür Basın çalışmalarına yönelik baskıların sistematik bir şekilde sürdüğünü vurgulayan Arjin Dilek Öncel, şunları söyledi: "Bir ülkede kadına yönelik şiddet varsa, çocuklar cemaat evlerinde tecavüze uğruyorsa, tabii ki Özgür Basın orada olacak ve ihlalleri duyuracak. Bir ülkede savaş varsa ve bu savaştan kaynaklı ekonomide bir düşüş yaşanıyorsa, tabii ki Özgür Basın ve kendine tarafsız diyen gazeteciler, orada yer alacak ve yaşananları tüm kamuoyuna duyuracak. Özgür Basın'ın hedef alınmasının en büyük nedenlerinden biri de iktidarın savaş politikalarını ve kirli saldırılarını yansıtmasıdır diyebiliriz.
Peki, gazeteciler ne yapıyor bu noktada? Çok yakın bir zamanda iki gazeteci arkadaşımız Türkiye'nin SİHA saldırısıyla Kuzeydoğu Suriye'de katledildi. Araçlarının üzerinde ‘basın’ yazısı olmasına rağmen, hedef alınan Nazım Daştan ve Cihan Bilgin arkadaşlarımız katledildi. Aslında arkadaşlarımızın yaptıklarına baktığımızda, neden hedef alındıklarını da anlayabiliyoruz. Çünkü oradaki savaş suçlarını teşhir ediyorlardı. Bu nedenle iki arkadaşımız hedef alınarak katledildi. Onlar katledilmiş olmasına rağmen, gazeteciler ve Özgür Basın emekçileri hala haber peşinde koşuyor ve ihlallerin olduğu her yerde bulunuyorsa, demek ki iktidarın vermek istediği mesajlar çok da bir işe yaramıyor. Bugün belki 6 arkadaşımız daha tutuklandı ama onların kalemini yerde bırakmayacak birçok basın çalışanı var."
DAYANIŞMANIN ÖNEMİ VE GEREĞİ
Bütün baskı ve tutuklamalara karşı dayanışmanın önemine dikkat çeken Arjin Dilek Öncel, şunları ifade etti:" Biz Kürt gazeteciler ve Kürt kadın gazeteciler olarak, uzun bir süredir baskılar karşısında farklı basın kuruluşlarının bize yönelik hak ihlalleri karşısında 'ama’ ve ‘fakat' diyen yaklaşımlarını çokça eleştirdik. Bu eleştirilerimize bir dönüş de oldu. Özelikle 2022’deki operasyonlarda aslında bir dayanışma açığa çıktı. Türkiye’deki gazeteciler, Kürt gazetecilerle dayanışma gösterdi. Bu çok anlamlı ve önemliydi. Daha önce bizim yaptığımız çalışmaları kriminalize etmeye yönelik bir çaba vardı. Ne yazık ki bunu sadece iktidar yapmıyordu; bazen farklı medya kuruluşlarında çalışan arkadaşlarımız da bu şekilde yaklaşıyordu. Hak ihlallerinin yaşandığı her yerde Özgür Basın çalışanları olacaktır. Haber takibi sırasında birçok arkadaşımız katledildi. Bu noktada dayanışma çok önemli. Çünkü Kürt gazeteciler, 90'lı yıllardan bu yana her zaman iktidarın hedefinde oldu. Bu nedenle, Kürt gazetecilerle dayanışma çok önemli. Bugün bizi susturmaya çalışıyorlarsa, yarın sıra onlara da gelecek. Çünkü bu iktidar, kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor ve kendi çıkarlarına uymayan, çıkarlarına karşı haber yazan her gazeteciyi hedef alacaktır.”