Ayşegül Doğan: Ankara patinaj yapmaktan çıkmalı, güven vermeli

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Türk devletinin çözüm ve barış konusunda patinaj yapmaktan çıkması ve güven vermesi gerektiğini belirtti.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, parti genel merkezinde gündemdeki konuları değerlendirdi. 

İmralı görüşmesinden bu yana Kürt meselesi etrafında yaşanan tartışmalara değinen Ayşegül Doğan, "Ortaya çıkan bu ihtimali ve bu umudu büyütelim. Barış ve çözüm ancak halklarla yapılabilir. Yalnızca siyasi partilerin, temasları ne kadar memnuniyet verici olursa olsun bu sürecin nihayete ermesi için yetersiz olur. O yüzden gelin imece usulü, hep beraber bu ihtimali büyütmek için yapılması gerekenleri yapalım" dedi. 

Ayşegül Doğan, "Türkiye çeşitli kimliklerin yaşadığı bir ülkedir. Ancak hepsi 'bu devlet gerçekten barış istiyor mu' sorusunu soruyor. Bu yalnızca DEM Parti'nin sorusu değil. Bu halkların sorusudur.” diye ekledi. 

GÜVENE İHTİYAÇ VAR

Akdeniz Belediyesi'ne kayyım atandığını hatırlatan Ayşegül Doğan, iradeleri gasp edilen seçmenlerin "Bir yandan barış görüşmeleri bir yandan kayyım olur mu?" diye sorduklarını belirtti.

Uğruna mücadele edilen, barış ve çözüm ihtimalinin ortaya çıkması ve güçlenmesi için güvene ihtiyaç olduğunun altını çizen Ayşegül Doğan, “Güven telkin edici bir yaklaşıma ihtiyaç var.” vurgusunda bulundu.

“Diyoruz ki artık Türkiye barış ve çözüm konusunda emekleme döneminden, patinaj yapmaktan çıkmalı” diyen Ayşegül Doğan, en az 40 yıldır denenen ama sonuç alınamayan yöntemler yerine, Türk devletinin yeni yöntemler bulduğunu, barış ve çözüm yolunda kararlılıkla ifade etmesi gerektiğini kaydetti. Ayşegül Doğan, “Yalnızca ifade etmemeli. Anti demokratik uygulamalarda uzaklaştığını ve bunlardan vazgeçtiğini göstererek kamuoyundaki bu güvensizliği gidermeli." dedi.  

Türk devletinin Rojava’da katlettiği gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'i anan Ayşegül Doğan, "Yalnızca halkın haber almak için SİHA’ların hedefi olan bu gazeteciler, aileleri tarafından gömülemediler, kendi memleketlerine getirilemediler. Aileleri onlara istedikleri şekilde veda edemediler. Böyle bir insan hakkı ihlali, böyle ahlaktan ve vicdandan yoksun bir tutum karşısında biz bunu topluma nasıl izah edelim?" şeklinde konuştu. 

TECRİT SON BULMALI

Önder Apo üzerindeki tecride dikkat çeken Ayşegül Doğan, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısında “Sorunun çözümü için gerekli talimatı verdim” sözünü hatırlatarak, “Tecrit için de gerekli talimatı vermeli, bu hukuksuzluk devam etmemelidir. Tecrit son bulmalıdır.” diye konuştu. 

Türk devletinin Suriye’de de çözüme yapıcı katkı sunması gerektiğini ifade eden Ayşegül Doğan, "O yapıcı katkı, Suriye'de yaşayan halklara ilişkin tehdit dilinden en başta vazgeçmektir” diye belirtti. 

Ayşegül Doğan, “Bizler katkı sunabiliriz demokratik bir Suriye için. Rojava hakikati olduğu gibi görünmeli, tanınmalı, kabul edilmeli. Hangi kesimden olursa olsun Kürtlerin bu konudaki hassasiyeti dikkate alınmalı. Kürtlerin bu konudaki sesi duyulmalı” şeklinde sözlerini sürdürdü.