CHP yönetimindeki Beşiktaş Belediyesi'nde önce Barka Atık Yönetim, daha sonra da Bilginay adlı taşeron firmaya bağlı Nakliyat-İş üyesi 280 şoför, iki aydır verilmeyen maaşları ve hakları için, kölece çalıştırma koşullarına karşı kadro talebiyle başlattıkları kontak kapatma direnişine şimdilik ara verdi.
Çalışma koşullarının düzetilmesi ve eşit işe eşit ücret taleplerini 2 yıldan uzun bir süredir belediye yönetimine ve taşeron firmaya ileten şoförler, bugüne kadar muhatap bulamadı, hep oyalandı.
2025’te Barka Atık Yönetim taşeron firmasından Bilginay adlı taşeron firmasına bağlanan şoförler, belediye başkanı Rıza Akpolat ve Barka Atık Yönetim taşeron firma patronu Aziz İhsan Aktaş'ın yolsuzluk iddiasıyla tutuklanmasından sonra, bu defa Akpolat yerine vekillik yapan Ömer Rasim Şişman ile toplantı yaptılar ama çözüm bulamadılar.
Ömer Rasim Şişman tarafından sürdürülen oyalama taktiğine tepki olarak belediye önünde açıklama yapan şoförler, sosyal demokrat geçinip sıra işçilerin haklarını vermeye gelince iktidarla aynı pratiği sergileyen belediye yönetimine kırmızı kart gösterdi.
Açıklama yaptıkları gün banka hesaplarına alacakları üç aylık maaşın biri ödenen şoförler, cuma günü Bilginay taşeron firma müdürü ile yaptıkları toplantı sonucunda önce işten atılmakla tehdit edildiler sonra anlaştılar.
Yaptıkları direniş sonucunda aylık yemek ücretlerinde artışa gidilmesi ve kadro sözü almaları sonucunda 10 günlük kontak kapatma direnişini sonlandıran şoförler, ANF’ye konuştu.
Şoförler, kadro sözü tutulmadığı takdirde daha büyük bir direnişle geleceklerini vurgulayarak, “Kadro hakkımız, alacağız” mesajını verdi.
‘KENDİ KULLANDIĞIMIZ SERVİSLERE DAHİ BİNEMİYORUZ!’
Beşiktaş Belediyesi’nde taşerona bağlı çalışan şoförlerin direnişine öncülük yapan DİSK’e bağlı Nakliyat-İş’in işyeri baş temsilcisi Denizhan Solmaz, “Ben burada 5 yıldır çalışıyorum ama burada 16 yıldır çalışan arkadaşlarımız da var. Kıdem tazminatlarımızı, banka promosyonunu alamıyoruz. Çalışma saatlerimizin belirlenmesi konusunda kimseyle mutabık kalamıyoruz. Çünkü biz sabah saat 06.00’da marşa basıyoruz ve akşam 19.00’da marşı kapatıyoruz.” dedi.
İki aylık maaşlarının ödenmemesi üzerine kontak kapattıklarını hatırlatan Solmaz, yaptıkları 10 günlük direniş sonucunda bir maaşlarının ödendiğini belirtti. Cuma günü Biginay taşeron firma müdürüyle yaptıkları toplantıda işten atılmakla tehdit edildiklerine dikkat çeken Solmaz, “Bizim yerimize başka şoförler alacaklarını belirttiler. Bunu kabul etmedik” dedi. Bu toplantı sonrası kendilerine kadro sözü verilip, aylık yemek ücretlerinin 2 bin 500 TL’den 6 bin 800 TL’ye yükseldiğini aktaran Solmaz, “Sınıf bilinci taşıyan insanlarız, emekli olmamıza rağmen çalışıyoruz ve biz kadro alamayacağız, onu biliyoruz ama burada genç arkadaşlarımız var, bütün mücadelemiz onlar için. Hakkımızı istiyoruz, alacağız” dedi.
‘GELEN GİDENİ ARATIYOR!’
Şoförlerden Aslan Erdoğan, belediyede çalışmaya başladığı 2016 yılından beri yaşadıkları bütün haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı mücadele vermeye çalıştıklarını ama maalesef muhatap bulamadıklarını vurguladı. Taşeronda güvencesiz çalışmaya karşı 2022 yılında yaptıkları grevde kadro almaları konusunda bir girişim olduğunu belirten Erdoğan, ancak 2025 yılına gelindiğine ve bu yönde tek bir adım atılmadığına işaret etti.
‘GÜNDE 18 SAATE VARAN ÇALIŞMAYA AYLIK 21 BİN 951 TL’
Yıllarca çok kötü koşullarda çalıştıklarını anlatan Erdoğan, çalışma saatlerinin günde 18 saate kadar vardığına ancak 21 bin 951 TL gibi bir sefalet ücretine mahkûm edildiklerine, o maaşın da doğru dürüst verilmediğine dikkat çekti. Bu koşullarda iki çocuk okutmaya çalıştığını ifade eden Erdoğan, “Biz artık bu duruma bir çözüm bulmak istiyoruz. En son yaptığımız toplantıda yine söz verdiler. Tutmazlarsa yine kontak kapatırız çünkü kadro hakkımız, alacağız ” dedi.
‘EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET İSTİYORUZ’
Belediyede 5 yıldır taşerona bağlı çalıştığını anlatan direnişteki şoförlerden Adem Özcan, “Ne maaşımızı düzgün veriyorlar, ne yakacak ne elbise, hiçbir yardım yapmıyorlar. Belediye olarak taksi şoförlerine çorba dağıtıyorlar ama bize bir kase çorba bile vermiyorlar. Mesaimiz yok, yola çıkıyoruz yol harçlığımız yok.” diye konuştu.
Özcan, “Belediyenin kadrolu çalışanları 60 bin TL alıyorken, biz onlardan daha fazla iş yapmamıza rağmen 21 bin 951 TL alıyoruz. Eşit işe eşit ücret istiyoruz. Son toplantıda yemek ücretlerinde artış yaptılar ama yetmez kadro istiyoruz ve alacağız” vurgusunda bulundu.
‘YILLIK İZİNLERİMİZİ KULLANAMADIĞIMIZ GİBİ ÜCRETİNİ DE ALAMADIK’
Direnişteki genç şoförlerden 27 yaşındaki Uğur Keleş, 4 yıldır belediyede çalıştığını belirtti. Esenyurt servisini çektiğini, oradaki personeli belediyeye getirip tekrar götürdüğünü anlatan Keleş, ayrıca gün içerisinde yaşam evi personelini de taşıdığını aktardı. Haftada 45 saat çalışması gerekirken, Perşembe günleri öğlene kadar 45 saatini doldurduğu gibi bir buçuk gün de havadan çalıştığına dikkat çeken Keleş, aslında hem ambulans sürücüsü hem de sağlıkçı olduğunu ama tasarruf tedbirlerinden ötürü atanamadığını belirtti.
Keleş, “Normalde paramediğim ama beklemek zorunda kalıyorum. En azından haklarımızı verseler mesleğime geçmek için uğraşırım ama geçinmek için çalışmaya devam ediyorum” dedi.
‘HEP KANDIRILDIK O YÜZDEN GÜVENİMİZ KALMADI’
Konuşmaya katılan direnişteki genç bir şoför ise, belediyede ulaşım dışında çalışan herkesin kadrolu olduğuna dikkat çekti. Bir tek ulaşımda taşeron olduğunu belirten genç şoför, şöyle tepki gösterdi: “Halkı ücretsiz ring araçlarında taşıyan, personelleri taşıyan, uzun yollara çıkan, otobüsleri, minibüsleri, taksileri kullananlar taşeronda ama diğer tüm personel belediyenin bünyesinde kadrolu çalışıyor. Bunun nedenini sorduğumuzda açıklamaları yok. Oysa biz cenazesinden okuluna, uzun yollardan servislere, buradaki bütün yükü çekiyoruz. Yağmurlu havalarda kontak kapatmamız 21.00’ı buluyor. Bize aylık 2 bin 500 TL yemek parası veriyorlardı. Şimdi yaptığımız bu son direniş sonrası aylık yemek ücretimiz 6 bin 800 TL’ye yükseldi. Yemek için bu ticket kartı uygulamasını da daha iki ay önce yaptılar. Kadro sözü de verdiler ama işte güvenimiz yok. Çünkü hep kandırıldık. Biz kadro hakkımızı istiyoruz ve alacağız.”