HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Ankara İl Kongresi'nde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

"Bir halkın kazanımları tanklarla yok edilmeye çalışıyorsa bunun adı faşizmdir" diyen Buldan, siyasi soykırım uygulamalarına dikkat çekti. Buldan, "Bir ülkede üçüncü büyük parti olan ve bir ülkenin 6,5 milyon insanının oyunu alan bir partinin eş genel başkanları olmak üzere milletvekillerini cezaevine koyan bir anlayışı anlatmaya kelimeler yetmez. Bu ülkede siyaseti tasfiye etmek demek Demirtaş’ı, Yüksekdağ’ı cezaevine koymak demektir. Siyaseti tasfiye etmek demek halkın iradesine kayyumlarla yanıt vermek demektir. Kürt halkının kazanımlarına el koymak demektir" dedi.

Buldan, rehin tutulan ve tecride karşı açlık grevine başlayan Milletvekili Leyla Güven'e destek eylemleri başlatacaklarını söyledi.

Buldan, AKP'nin, krizi sadece Türkiye’de uygulamakla kalmayıp, Fırat'ın doğusu başta olmak üzere Rojava’ya da taşıdığına vurgu yaparak, "Elinizi Kürtlerin, Türkiye halklarının yakasından çekin" diye ekledi.

'BİRLEŞİRSEK KAZANACAĞIZ'

Yerel seçim mesajı veren Buldan, "Buradan halkımıza söz veriyoruz, o kayyumlar halkımızın eliyle Ankara’ya gelecekler, koltuklarını HDP’li kadınlara devredecekler" derken, şunları ekledi: "AKP’nin baskı ve zulüm politikasından kurtulmanın yolu demokrasiden, özgürlüklerden, bir arada yaşamdan geçmektedir. Bir arada yaşamdan yana olan tüm demokrasi güçlerinin ittifakından geçmektedir. Ankara ve İstanbul özellikle çok önemlidir. Eğer biz bu faşizan zihniyeti yenmek istiyorsak ve AKP’ye kaybettirmek istiyorsak birlikte olmanın, dayanışmanın, güç birliği oluşturmanın tam da zamanıdır. Ankara’da da kazanacağız, Kürdistan’da da kazanacağız."

'TECRİT VE SALDIRILAR VARKEN GÖRÜŞMEYİZ'

Buldan, AKP ile gizli görüşme yaptıkları yönündeki iddiaya dair ise şunları belirtti: "Son günlerde yaratılmaya çalışılan bir algı operasyonu ile karşı karşıyayız. Meral Akşener’in 'HDP ve AKP gizli görüşüyor' iddiasına karşı şunu söylemek isterim. Ne gizli, ne de açık, hiçbir şekilde AKP ile görüşmemiz söz konusu değildir. Demirtaş’ı, Yüksekdağ’ı, Baluken’i ve tüm milletvekillerimizi cezaevinde tutan bir anlayışla asla görüşmeyeceğimizi ilan etmek isteriz. Belediyelerimize kayyum atayan anlayışla, “Kürtleri yok edeceğiz” diyen anlayış ile asla görüşmeyiz. Bizim ilkesel, asla taviz vermeyeceğimiz konuların başında bu gelmektedir. Herkesin bu konuda içi rahat olmalıdır. İmralı’da tecrit sürüyorsa, milletvekilimiz bedenini açlığa yatırıyor ve hala tahliye edilmiyorsa, AKP ile görüşecek hiçbir şeyimizin olmadığını ifade etmek isterim."