DBP: Ulusal kongre için tüm sorumluluğu almaya hazırız

DBP 6’ncı Olağan Kongresi’nde konuşan partinin eş genel başkanları, Kürt ulusal kongresinin “ertelenemez” olduğunu belirterek, “tüm sorumluluğu almaya” hazır olduklarını kaydetti.

HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir bir konuşma yaparken, DTK Eş Başkanı Bedran Öztürk sağlık sorunlarından dolayı yazılı mesaj gönderdi.

Binlerce kişinin katıldığı kongrede DBP Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır birer konuşma yaptı.

BAYINDIR: ULUSAL KONGRE ERTELENEMEZ

Bayındır, “Kürtler dünyanın neresinde olursa olsun, yıllardır temel hakları için ağır bedeller ve mücadele veriyor.  Her ne kadar güç ve iktidarlar değişse de temel özellikleri değişmedi ve bu özellikleri Kürtlere karşı düşmanlıklarıdır” dedi.

Artık “ulusal kongrenin ertelenemez” olduğunu kaydeden Bayındır, şöyle konuştu:  “Artık ulusal kongre ertelenemez. DBP olarak tüm siyasi taraflara ve Kürdistani temsilcilere bildiriyoruz, kongrenin oluşturulması için tüm yetkimizle ulusal kongrenin oluşturulmasında tüm sorumluluğu almaya hazırız.”

Ulus devlete karşı demokratik konfederalizmi savunduklarını söyleyen Bayındır, “Tek çare demokratik konfederalizmdir. Birlikte yaşam için konfederalizm sadece Kürdistan için değil, yılladır savaşın sürdüğü Latin Amerika’ya ve Avrupa’ya kadar alternatif bir model olabilir. Biz DBP olarak köklü siyasi çözümler için demokratik özerkliği savunuyoruz. AKP hükümeti, kayyım politikalarıyla Kürtlerin iradesine el koydu” ifadelerini kullandı.

ANADİLDE EĞİTİM ÖNCELİKLİ TALEPTİR

Anadil talebine de değinen Bayındır, “Anadilde eğitim Kürtlerin en öncelikli talebidir. DBP olarak şartsız bir şekilde Kürtçenin eğitim dili olması ve özgür olmasını savunuyoruz. Bu hakları elde etmek için her dönemden çok mücadelece vereceğiz” dedi.

ÜÇÜNCÜ YOL

Kürtlerin öncülük ettiği “Üçüncü Yol” stratejisine dikkat çeken Bayındır,  “DBP olarak bu iki rejim karşısında Üçüncü Yolu kuruyor ve savunuyoruz. Üçüncü Yol, seçim ittifakı ve taktiksel değildir. Stratejik ve uzun bir yoldur. Üçüncü Yol, kendisini 'Kadın Özgürlükçü, Ekolojik ve Demokratik' paradigmadan gücünü alıyor. Politik bir rüyanın ötesinde, yeni bir yaşam inşasının talebidir. Kürtler ve demokratik güçler, Üçüncü Yol stratejisinin kurucusu ve yeni yaşamın öncüleridir. Biz büyük bir güce sahibiz” diye konuştu.

ÇÖZÜM İÇİN DOĞRU MUHATAPLAR GEREKLİ

“Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürdistan'ın özgürlüğü birbiriyle bağlı. Eğer Şırnak'ta siyasi soykırım varsa, Ankara'da demokrasi mümkün olamaz” diyen Bayındır, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Değerli halkımız, imha ve inkar siyasetine karşı çıkan binlerce Kürt şu an cezaevinde. Bu Kürt sorununun çözümünün önündeki en büyük engeldir. Kürt sorununun çözümü için ilk olarak demokratik siyasetin önü açılmalı. DBP olarak, İmralı'da tecrit altında tutulan Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan ve diğer tüm siyasi tutukların acilen serbest bırakılmasını istiyoruz. Değerli halkımız ve yoldaşlar, Kürt sorununun çözümü için şeffaf bir demokratik müzakere ortamına ihtiyaç var. Çözüm, demokratik bir Anayasa oluşturmakta. Çözümün asıl muhatabı ise Sayın Öcalan'dır. Dolmabahçe'de okunan mutabakat metni tarihi bir metindi. Ancak AKP iktidarı, savaş isteyenlerle ittifak kurarak, savaşı tercih etti. Türkiye'nin önünde iki seçenek var; Ya Kürtlere karşı savaşı sürdürecek, ki bu durumda bütün Türkiye halkları kaybeder. Ya da çözüm aklını tercih ederek, demokratik çözüm için yeni bir süreç başlatılır. Bir kez daha vurguluyoruz: Çözüm için doğru muhataplar gerekli ve çözümün adresi Meclis'tir.”

AYDENİZ: TEHDİTLERİ BERTARAF ETMENİN YOLU ULUSAL BİRLİK

DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz da “Kürdistan’ın bugün karşı karşıya olduğu tehditleri bertaraf etmenin ve sorunları çözmenin yolu ulusal birliğin sağlanmasıdır. Demokratik ulusun ilk adımı Kürdistan’ın dört parçasını temsil eden ulusal kongrenin toplanmasıdır. Bu nedenle ulusal kongrenin daha fazla ertelenmesi mümkün değildir. Demokratik Bölgeler Partisi olarak Kürdistan Ulusal Kongresi’nin toplanması için üzerimize düşen tüm sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğumuzu, Kürdistan’ın bütün siyasi parti ve temsilcilerine ilan ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Sömürgeciliği reddettiklerinin altını çizen Aydeniz, “Sömürgecilik ve işbirlikçi-ihanetçi güçlere karşı mücadele ilkelerimizin temelidir. Kürdistan’ı sömürge statüsünde tutmak isteyen her türden yaklaşımı ve Kürtler içerisinde buna ortak olan her türlü zihniyeti, reddediyoruz” dedi.

KÜRTLERİN STATÜ SORUNU ÇÖZÜLMEDEN…

Tek çözümün demokratik anayasa olduğunun altını çizen Aydeniz “Kürtlerin statü sorunu çözülmeden Kürt sorununun çözülemeyeceği gerçeğini bir kez daha belirtiyoruz. Kürtlerin statüsünü tanıyacak Demokratik Anayasa seçeneği dışında hiçbir çözümün bir güvencesi yoktur” diye belirtti.

ANADİLDE EĞİTİM KIRMIZI ÇİZGİ

Aydeniz, anadilde eğitimin “kırmızı çizgileri” olduğunu kaydederken, “Biz koşulsuz olarak anadilde eğitimin kamusal alan başta olmak üzere yaşamın her alanında özgürce yaşamasını savunuyoruz. Bunun için her zamankinden daha büyük bir mücadele ortaya koyacağız!” şeklinde konuştu.

Ulusalcı, milliyetçi, tekçi iki rejime karşı Üçüncü Yol siyasetini inşa eden tek partinin HDP olduğunu vurgulayan Aydeniz, “Savaşa, emek sömürüsüne, ayrımcılığa, ırkçılığa, faşizme ve erkek egemenliğine karşı mücadele eden tek partidir. Bu nedenle HDP’yi savunmak halkı ve toplumu savunmaktır. DBP olarak HDP ve fikriyatını, savunmaya, karşı karşıya kaldığı bütün tehlikeleri bertaraf etmeye ve HDP’yi büyütmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cezaevlerinde rehin tutulan siyasi tutsakları hatırlatan Aydeniz, “Kürtleri topyekûn imhasına ve ülkenin bütün kaynaklarını savaşa peşkeş çekilmesine karşı çıkan binlerce Kürt, yıllardır cezaevlerinde rehin tutulmaktadır. Bu uygulama, Kürt sorunun daha da çözümsüz hale gelmesinin en önemli nedenlerindendir. Kürt sorununu çözmek için atılacak ilk adım Kürdün özgür koşullarda siyaset yapmasına olanak tanımaktır. DBP olarak cezaevinde rehin tutulan başta Sayın Öcalan olmak üzere bütün siyasi tutsakların derhal serbest bırakılması gerekir” dedi.

“Kürt sorununun çözümü ve demokratik müzakere koşulları için tek bir yol ve çözüm vardır” diyen Aydeniz, şunları ekledi: “Yol; Demokratik Anayasa, çözüm ise İmralı’da Sayın Öcalan’dır. “

Kadın mücadelesine de vurgu yapan Aydeniz, “Tüm kadın kazanımlarını geri almak, korumak, büyütmek için bir an bile kadın mücadelesinden geri adım atmayacağız” ifadelerini kullandı.

Aydeniz sözlerini şöyle tamamladı: “Bu yüzyıl Kürtlerin yüzyılı olacaktır. Zafere koşan Kürt halkını hiçbir güç durduramayacaktır. Kürtler yaşadıkları coğrafyaları demokratikleştirecek kendi topraklarında özgür bir yaşam sürecektir. Özgürlük mücadelesi veren bir halkı hiçbir güç engelleyemez!”

ÖZTÜRK: ULUSAL BİRLİĞİMİZİ SAĞLAMALIYIZ

Ankara’da düzenlenen kongre de konuşan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Covid-19 testinin pozitif çıkması nedeniyle kongreye katılamadı.

Öztürk gönderdiği yazılı mesajında şunları ifade etti: “Bilindiği gibi yıllardır halkımız, partimiz ve örgütlerimize dönük barbar saldırılar gerçekleştiriliyor. Kayyımlarla belediyelerimiz gasp edildi, siyasetçilerimize dönük düşman politikası yürütülüyor, Sayın Abdullah Öcalan üzerinde tecrit sürüyor. Bunlarla mücadelemizin önünü kesmek istediler. Bize ‘takatı kalmadı’ diyen AKP-MHP iktidarı, mücadelemiz karşısında takatsiz kaldı ve yıkılmak üzere.

Bundan kaynaklı ulusal birliğimizi sağlamalıyız, dilimiz ve kültürümüze sahip çıkmalıyız. Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kırmalı, cezaevlerindeki tutuklular için sesimizi yükseltmeliyiz. 6'ncı Olağan Kongrenizi saygıyla selamlıyorum. Demokratik ulusun kurulması ve özgür bir yaşam umuduyla yeni yönetime başarılar diliyorum. Yolunuz açık olsun, yolumuz açık olsun.”

DEMİR: MUHATAP SAYIN ÖCALAN’DIR

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Esengül Demir, yaptığı konuşmada HDP’ye yönelik baskılara, Kürtleri hedef alan onlarca yıllık savaşa ve Kürt düşmanlığına dikkat çekerek, şunları ifade etti:

“Savaşın bitirilmesi için Türkiye ve dünya halklarının topyekûn ses çıkarması gerektiğinin önemine dikkat çeken Demir, şöyle devam etti: “Rusya’da binlerce insan sokağa çıktı bu insanların sokağa çıkma nedeni yoksullaşan Rus halkının kendilerini daha fazla zulme ve yoksulluğa götürdükleri için sokağa çıktılar. Türkiye halkları da savaş karşıtlığı için yan yana gelip güçlerini birleştirmeli. Bunun yolu müzakere, Abdullah Öcalan’ın görüşlerini, fikirlerini söylemesiyle geçiyor. Bunu korkmadan ifade etmek gerekiyor. Muhatap Sayın Öcalan’dır. Türkiye cumhuriyet savaşın bitmesini istemediği için, çözüm adresinin oradan geçtiğini bildiği için o adresin kapılarını kapalı tutuyor. Kürt sorunun çözümü için Abdullah Öcalan’ın fikirlerine dikkat çekilmesi gerekiyor. Kürt sorunu çözülmeden, kadınların, emekçilerin ve ülken yaşadığı sorunların çözümü mümkün değildir. Bu kongre zeminleri bunları ifade etmemizin en iyi yollarıdır. Bugün söylemezsek yarın geç kalabiliriz. Ukrayna halkı bir savaş ile karşı karşıya. Onlar neyi örnek alıyorlar, Kürt halkının direnişini örnek alıyorlar. Yaşamak direnmekten geçer, halklar kendilerini büyük bir hedef görürler. Onlarla yan yana dayanışma içerisinde olurlar. Direnişimiz büyüyerek devam edecektir.