'Depremin ağır sonucunun sorumlusu iktidar'

Eğitim Sen Amed şubeleri, "Kaynaklar savaşa, ekonomik ve siyasal ranta kullanılmasaydı depremin faturası bu kadar ağır olmayacaktı” dedi.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Amed Şubeleri tarafından 2-3 Eylül tarihlerinde düzenlenen “6 Şubat Depremlerinin Eğitim Sistemi Üzerindeki İzdüşümüne Bakmak: Yaşananlar, Sorunlar ve Olanaklar Çalıştayı”nın sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, depremlerin, iktidarın ve diğer devlet kurumlarının deprem öncesi ve sonrasındaki yanlış politikaları ile birlikte ülkede benzeri görülmemiş bir afete dönüştüğü belirtildi.

Bildirgede, "Afetin yaşandığı bölgede yoğunluklu olarak yoksulların, sığınmacıların, Alevilerin ve Kürtlerin yaşadığı gerçeği, bu kırılgan gruplara karşı yıllardır yürütülen politikaları da acı bir şekilde bir kez daha ifşa etmiştir. (...) Yerellik yerine katı merkeziyetçiliği, kamulaştırma yerine özelleştirmeleri ve sivil katılım yerine kayyum politikalarını dayatan iktidar, afet öncesi hazırlık ve planlama süreçlerinde, afet sonrası ise arama-kurtarma ve rehabilite çalışmalarında yetersiz kalmıştır” denildi.

Bildirgede şunlar da belirtildi:

“Çalıştayda akademisyenler, STÖ temsilcileri ve afetten etkilenen illerden gelen katılımcıların da gözler önüne serdiği gibi ülke kaynakları militarist pratiklere, savaşa, ekonomik ve siyasal ranta değil de başta depreme karşı alınacak önlemler olmak üzere, insan, toplum ve doğayı korumaya dönük mal ve hizmetlerin üretiminde ve alt yapının geliştirilmesinde kullanılsaydı bugün bu fatura bu kadar ağır olmayacaktı.
Eğitim hakkına erişim konusunda zaten sıkıntılar yaşayan her yaştan farklı cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerine sahip, farklı etnik ve dini arka plandan gelen, sığınmacı, engelli çocuklar ile Alevi ve Kürt çocukları gibi dezavantajlı grupların, afetler sonrasında kırılganlıklarının şiddetlendiği açıktır.
Çocukların bakımından sorumlu olan veya eğitimini üstlenen bireylerin yaşadıkları sorunlar da doğrudan ve dolaylı olarak çocukların konumunu daha da riskli bir hale sokmaktadır."

'DAYANIŞMA AĞLARI OLUŞTURMAYA ÇAĞIRIYORUZ'

Bildirgede, yapılması gerekenler de sıralanarak, "Sağlık ve eğitim olmak üzere tüm kamu hizmetlerinin, hem çocuğa hem de çocuğa temas eden tüm bireylere anadilinde sunulması hayati önem taşımaktadır. Afet sonrası çalışmalarda sivil katılım önünde engel oluşturan merkezi ve tekçi dayatmanın kayyum atama gibi pratikleri terk edilmeli ve yerel ve yerinde müdahale ilkeleri doğrultusunda demokratik katılımı engelleyen unsurlar bertaraf edilmelidir" denildi.
Çocuklarla ilgili yapılması gerekenlerin de sıralandığı bildirgede, "Daha az devlet daha çok toplum şiarıyla tüm emek ve demokrasi güçlerini, sivil planlama ve örgütlenme çalışmalarının etkin bir öznesi olmaya ve tekçi devlet aygıtlarına karşı çoklu dayanışma ağları oluşturmaya davet ediyoruz" diye kaydedildi.