Gebze'de oturma eylemi, Amed'de açlık grevi

Tecride karşı açlık grevleri büyürken, aileler de eylemlerini sürdürüyor. Aileler, Gebze'de oturma eylemi yaparken, Amed'de de açlık grevine başladı.

GEBZE'DE NÖBET EYLEMİ SÜRÜYOR

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek için açlık grevinde olan tutsakların aileleri, Gebze M Tipi Kadın Kapalı Cezaevi önünde dün başlattıkları nöbet eylemini bugün de tüm engellemelere rağmen sürdürdü.

Cezaevi önünde Sabahın erken saatlerinde bir araya gelen ailelerin, yaklaşık 3 saat sürdürdükleri eyleme polis engel oldu. Polis, eylemcileri Genel Bilgi Taraması’ndan (GBT) geçirdi. Aileler, cezaevinin ilerisinde bulunan ara sokaklara geçerek eylemlerine devam etmek istedi. 

Polisin bu alanlarda da engel olması üzerine aileler, cezaevine yakın bulunan bir kafeye geçti. Kafeyi ablukaya alan polis, müşteriler de dahil olmak üzere kimsenin içeriye girmesine izin vermedi. Polis, kafe sahibin ruhsatı ve GBT’si dahil olmak üzere tüm evraklarına baktı. 

AİLELER: SESSİZ KALAN VİCDANSIZDIR

Tutsak yakınları, sessizliğe karşı Amed Barosu Seminer Salonu’nda 3 günlük açlık grevi eylemi başlattı. 

Aileler, “Bijî berxwedana zindanan” ve “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganlarını attı. Eylem nedeniyle baro binası önü ve çevresi polis ablukasına alındı. 

Barış Anneleri Meclisi üyesi ve tutsak yakını Nezahat Teke, "Leyla Güven bugün 154 gündür açlık grevindedir ve ölümle pençeleşiyor. Bizler de çocuklarımız ölmesin diye burada eyleme başladık. Madem çocuklarımız aç kalıyor, bizler de burada 3 gün boyunca oturma eylemi yapıp açlık grevine gireceğiz. Dün görüşe gidip geldik, çocuklarımızı gördük, gözümüze uyku girmiyor. Ölüm gerekiyorsa biz ölelim" dedi.

Cezaevlerinden 7 cenazenin çıktığına dikkat çeken Teke, ailelerinin istediği gibi çocuklarını defnedemediklerini kaydetti. Teke, artık çocuklarının tabutlarının gelmesini istemediklerini söyleyerek, “Çocuklarımıza kulak vermeyen vicdansızdır. Baro da kusurumuza bakmasın, herkes sesimizi duysun. Tek isteğimiz var, çocuklarımız ölmesin” diye konuştu. 

Baro Başkan Yardımcısı Gazal Bayram Koluman da Öcalan üzerindeki tecridin hukukta yerinin olmadığına dikkat çekerek, tecridin sonlandırılması için hükümeti görevini yapmaya çağırdı. 

Baro Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Çelebi de baronun her daim tutsak yakınlarının yanında olmayı sürdüreceğini kaydetti.