Kocaeli’de bulunan Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu (OSB) Birleşik Krallık ve Çin sermaye patentli Chinatool Otomotiv Fabrikası’ndaki Birleşik Metal İşçileri Sendikası’nın 1 Nolu Şubesi’ne üye 130’u kadın 183 işçi, Toplu İş Sözleşmesi’nde (TİS) patron tarafından dayatılan yüzde 25’lik sefalet ücret artışına karşı 10 Şubat’ta greve çıktı.
TİS görüşmelerinde patronun “Onlar mücadele edemez” diyerek küçümsediği ama greve öncülük eden kadın işçiler, ANF’ye konuştu.
Fabrikada cinsiyet ayrımı olduğunu, kadın işçilerin erkek işçilerden daha fazla çalışmasına rağmen daha düşük ücret alıp daha çok mobbinge maruz kaldığını anlatan kadınlar, dayatılan kölece çalışma koşullarını “Tuvalete bile gitmemiz yasaklanmaya çalışıldı” diye özetledi.
‘TUVALETE GİTMEMİZ BİLE YASAKLANIYORDU!’
Direnişteki kadın işçilerden Dilek Lazoğlu, arabaların iç aksesuarlarını üreten Chinatool Otomotiv Fabrikası’nda 10 yıldır montaj bölümünde çalıştığını belirtti. Günde 9 saat bant sisteminde çok zor koşullarda çalıştıklarını anlatan Lazıoğlu, “Arabaların klimalarının montajını yapıyoruz ve günde 2 bin ürün yetiştirmemiz gerekiyor, bu da 10 saniyede bir ürünü montajlamamız anlamına geliyor. 2 bin ürün sayısını çıkaramadığımız takdirde başımızdaki amirler tarafından mobbinge maruz kalıyoruz. Baskılar öyle bir hal almıştı ki bir ara tuvalete bile gitmemiz yasaklanıyordu. Bize iki saatte bir, o da molalarda ancak lavabo ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz söyleniyordu. Tabii ki buna karşı çıktık, çünkü kadınız ve özel durumlarımız da oluyor ve gösterdiğimiz tepki üzerine ve sendikamızın arkamızda durmasıyla bu keyfi yasağı kaldırmak zorunda kaldılar” dedi.
‘HEM GEÇİNEMİYORUZ HEM HASTA OLDUK!’
Aldıkları aylık ücretle hem geçinemediklerini hem de meslek hastalıklarına yakalandıklarını belirten Dilek Lazoğlu, sürekli bant sisteminde çalışmaktan boyun ve bel fıtığı olduğuna dikkat çekti. Üç vardiya şeklinde çalıştıklarına ve asgari ücretin biraz daha üstünde maaş aldıklarına işaret eden Dilek Lazoğlu, “Benim üç çocuğum var ve üçünü de okutuyorum. Kirada oturuyoruz, eşim de çalışıyor ama inanın başa çıkamıyoruz. Buna rağmen bize yüzde 25’lik bir ücret artışı dayatıyorlar. Bunu kabul etmiyoruz” diye tepki gösterdi.
‘CİNSİYET AYRIMCILIĞINA UĞRUYORUZ’
Dilek Lazoğlu, kadınlar olarak fabrikada daha çok iş yapmalarına rağmen erkek işçilere göre daha düşük ücret aldıklarına hem de daha fazla mobbinge maruz kaldıklarına dikkat çekti. Bu anlamda fabrikada cinsiyet ayrımı olduğunu kaydeden Dilek Lazoğlu, “Bir erkek işçi hata yaptığında o mazur görülürken biz kadın işçiler hakkında hemen tutanak tutuluyor. Her yerde olduğu gibi burada da cinsiyet ayrımcılığı var. Bir de benim işim sadece bu fabrikayla da bitmiyor. Her sabah saat 05.00’da kalkıp 06.00’da servise binip 07.00’da iş başı yapıyorum. 9 saat durmadan çalışıp akşam eve gidiyorum, bu defa da ev işleri başlıyor. Yemek yapıp, evi temizliyorum” diye konuştu.
‘2016 YILINDAN BERİ SENDİKALI OLMAYA ÇALIŞIYORDUK’
Bu kötü koşullara karşı 2016 yılından bu yana sendikalı olmaya çalıştıklarını anlatan Dilek Lazoğlu, sendikalı olmamaları için iş kollarının plastikten metale değiştirildiğine ve 5 sene boyunca mahkemelerde uğraşmak zorunda kaldıklarına işaret etti. Ancak 2019 yılında sendikalı olma haklarına kavuşabildiklerini belirten Dilek Lazoğlu, “Biz sonuna kadar grevimizin arkasındayız ve alacağımız ücreti onlar değil biz belirleyeceğiz” vurgusunda bulundu.
‘8 MAKİNEYE BAKAN ARKADAŞLARIMIZ DA VAR’
Fabrikada 6 senedir makine operatörü olarak çalıştığını anlatan direnişteki işçilerden Pakize Kırımlı, çok emek verdiklerini ama çok da mobbinge maruz kaldıklarını kaydetti. Yöneticiler ve amirler tarafından sürekli baskı altında çalışmaya zorlandıklarını belirten Pakize Kırımlı, “Paketleme işi yapıyoruz ve 3 plastik enjeksiyon makinesine bir kişi bakıyor. 8 makineye bakan arkadaşlarımız da var. Yani iş yükümüz çok fazla. Bu koşullar altında sadece 10 dakikalık molalarımız var, biri yemek, biri de çay molası” dedi.
Patronun kadın işçileri küçümseyen tavrına da tepki gösteren Pakize Kırımlı, “Fabrikadaki bütün iş yükünü biz çekiyoruz. Kadınlar isterse her şeyi başarır, dünyayı da değiştirir. İnsanca yaşayacak ücret ve koşullar istiyoruz ve grevimiz başarıya ulaşana kadar direneceğiz” diye konuştu.
‘SAYI ÇIKMAYINCA BASKI DA BANT DA HIZLANIYOR!’
Fabrikada montaj bölümünde 10 senedir çalışan direnişteki kadın işçilerden Pınar Kılıç, çalışma ortamlarının zor olduğunu belirtti. Çok hızlı çalışmalarının istendiğini anlatan Pınar Kılıç, “Günde 9 saat çalışıyoruz. Başımızda amirler var ve sürekli mobbinge maruz kalıyoruz. Makine bozuk olduğu veya ürün sayısı çıkmadığı zaman baskılara uğruyoruz. İlla ki günde 2 bin 25 ürün çıkarmamızı istiyorlar, iş yükümüzü daha da hızlandırıyorlar. Sayı çıkmayınca bant hızlanıyor ve biz de mecburen çok hızlı çalışmak zorunda kalıyoruz. Mola sayısı da çok az. Durmadan çalışıyoruz ama asgari ücretin biraz daha üstünde maaş alıyoruz ve sosyal haklarımız da yok” dedi.
‘ROBOT GİBİ OLDUK BANT BAŞINDA’
İki çocuk okuttuğunu belirten Pınar Kılıç, bugünkü Türkiye koşullarında geçinmenin çok zor olduğunu ama buna rağmen patron tarafından kendilerine sadece yüzde 25’lik ücret artışı dayatıldığını dile getirdi. Sadece ücretlerinin değil koşullarının da iyileştirilmesini istediklerini vurgulayan Pınar Kılıç, “Robot gibi olduk bant başında. Günde çıkarılacak ürün sayısının azaltılmasını istiyoruz, o yüzden de greve çıktık ve kazanmadan da bırakmayacağız. Haklıyız, kazanacağız” vurgusunda bulundu.