Günay: Tarihsel bir ittifak hedefliyoruz

HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay, Karlıova’daki ev baskınlarında yaşanan işkenceye dikkat çekti. Günay, "Hedefimiz, tek bir vicdanlı muhalifin bu ittifakın dışında kalmayacağı tarihsel bir ittifakı kurmaktır" dedi.

HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay, partisinin genel merkez binasında haftalık olağan basın toplantısı düzenleyerek gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

Günay, "Geceden beri hepiniz yakından takip ettiniz, Yüreğir ilçe binamıza saldırı gerçekleştirildi. Bizler bu saldırganların iktidarın beslediği, büyüttüğü ve yetiştirdiği çeteler olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu saldırılarla asla sonuç alamayacaklar. Bizleri direniş geleneğimizle ve mücadelemizle bugüne kadar hiçbir baskı aygıtı ile bizi yıldıramadılar. Bu saldırılarla asla bizleri yıldıramayacaksınız. Zaten bugün oradaki duruma ilişkin partili arkadaşlarımız daha detaylı açıklamalar yapacaklardır" dedi.

ATK'NİN 'TUĞLUK' RAPORU

Günay, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

"Ülkenin kanayan yarası cezaevlerindeki hasta mahpuslar meselesi maalesef hala Türkiye’deki bütün sorunlar gibi çözülmeyi ve adaleti bekliyor. Son olarak Aysel Tuğluk ile ilgili Kobanî Kumpas Davasında savunma yapıp yapamayacağını sordu. ATK, ilgili soruyu cevaplamadan cezai sorumluluğunun tam olduğunu söylediği bir rapor düzenledi. Mahkeme başka bir soru sordu,  ATK ise tıbbi normlardan uzak bir rapor hazırladı. Bir kez daha ATK söz konusu hasta tutsaklar olduğunda ne kadar düşmanca yaklaştığını, kendisini yargının ve iktidarın yerine koyarak raporlar düzenlediğini bir kez daha gördük. Bizler hep söyledik cezaevleri artık ölüm evlerine dönüştü, iktidarın 90’lardaki faili meçhullerin yerini cezaevleri politikaları aldı, hasta tutsaklara yönelik düşmanlık politikalarının yerini aldı. Başta Aysel Tuğluk olmak üzere bütün hasta mahpuslar bir an önce salıverilmeli, serbest bırakılmalı hasta mahpuslara yönelik düşmanca ve intikam politikalarından vazgeçilmelidir.

SİYASİ SOYKIRIM UYGULAMALARI

AKP iktidarda kalmak için uzun süre kendisinden önceki iktidarların yaptığı işkenceleri yer yer yargılayarak gündemleştirdi ve bu işkence uygulamalarını her defasında reddetti. Fakat devletin tüm olanaklarını ele geçirdikten sonra kendisinden önceki tüm iktidarların uyguladığı toplam işkence uygulamasını hayata geçiriyor. Son olarak Bingöl Karlıova’da gerçekleşen ev baskınlarında kameralarının önünde kolluğun ev sahiplerine uyguladığı işkence görüntüleri kamuoyuna yansıdı. Gerçekten o ev baskınlarından insanlık dışı uygulamaların sıradanlaştığını gördük. Şok geçiren kadınlar, darp edilenler, zil çalınsa açılacak kapılar balyozlarla kırıldı. Yine görüntülerde de görüldüğü gibi dili tutulan, konuşamayan çocuklar kameralara yansıdı.

Bu talimatları kimler veriyor, bu orantısız güç kullanma cesaretini kolluk nereden buluyor? Bir kez daha çağrımızı yineliyoruz; işkence insanlık suçudur. Bunun hesabını mutlaka ama mutlaka vereceksiniz. İktidarınıza güvenmenizin bir yararı yok. Sizler elbette tarafsız ve bağımsız yargı nezdinde yargılanacaksınız. Aklınızı başınıza alın.

'MİLLİYETÇİ DAYATMALARIN BELİRLEDİĞİ BULUŞMALAR ÇÖZÜM GETİRMEZ'

HDP’nin Türkiye demokrasisi için vazgeçilmez ve aynı zamanda umut adresi olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Geçen hafta siyasi bloklar arasında yaşananlar bu gerçeği bir kez daha ispatladı. Çizilmiş çemberi aşamayan, resmi kodların ötesine geçemeyen, inkar zihniyetini aşamayan bu siyasetin Türkiye’ye bir hayrı yoktur. Bizler siyaseti diyalog, müzakere ve çözüm sanatı olarak görüyoruz., O yüzden siyasi partilerin birbirleriyle istişare halinde olması, görüşmesi elbette önemli ve anlamlıdır. Ancak çerçevesini iktidarın belirlediği, kimin katılıp katılmayacağını dahi milliyetçi dayatmaların belirlediği buluşmalar ülkenin sorunlarına çözüm olmaz. Ülkenin sorunlarını derinleştirir, kalıcı bir çözüm anlayışını gerçekleştirmez.

Bizler HDP ve bileşenleri, sosyalistlerle, demokrasiden yana olanlarla, Alevilerle, demokratik İslami değerlere inananlarla, emekçilerle, kadınlar ve gençlerle ve en önemlisi sistem tarafından dışlanmış bütün kimliklere dayanan bir partiyiz. HDP benzeri olmayan ve Türkiye siyasetinde ezberleri bozan bir partidir. Bu çerçevede üçüncü seçenek olan demokrasi ittifakını sadece seçimler için önemsemiyoruz. Devletçi bloklar dışında üçüncü yolu temsil etmek, demokratik ülke hayalini haklar lehine gerçekleştirmek istiyoruz. Hangi ortak zeminde bulunabileceksek, dostlarımız ve müttefiklerimizle o zemini bulup gerçekleştireceğiz. Tek bir vicdanlı muhalifin bu ittifakın dışında kalmayacağı tarihsel bir ittifakı kurmaktır. Bizler HDP olarak demokratik ittifakı gerçekleştirmek için çalışmalar yürütmeye devam edeceğiz.

EKONOMİK ÇÖKÜŞ VE EMEKÇİLERİN DİRENİŞİ

İktidar ülke kaynaklarını Saray'a, savaşa, yandaşa ve talana aktararak halkı yoksulluk, sefalet ve ölümle yüz yüze bırakıyor. Bir yandan elektrik faturalarına karşı protestolar diğer yandan emekçilerin emek mücadelesi büyümeye devam ediyor. İşçi ve emekçiler iktidarın sömürü çarkına karşı itiraz ediyorlar, seslerini yükseltiyorlar, grevlerini büyütüyorlar. Farklı iş yerlerinde halen 50’den fazla grev var. İşçilerin talepleri ne? Evlerine ekmek götürmek, kışın soğuğunda evlerinin ısınması, çarşı pazarda el yakan fiyatlara karşı insanca yaşam en önemlisi de güvencesiz esnek çalışma saatlerine karşı insan onuruna yakışan çalışma iş ve emek rejimi talep ediyorlar. Talepler asgari talepler, meşru ve haklı taleplerdir. Emek mücadelesi ülkenin geleceğidir. Emeğini ve alın terini savunan, sömürü çarkına itiraz eden emekçiler polis şiddetine maruz kalıyor.

Emekçilerin haklı taleplerinin yanındayız, talepleri taleplerimizdir."