Güngördü: Devlet tüm muhalifleri fişliyor!

AKP’li Zeytinburnu Belediyesi’nden 2018’de güvenlik soruşturması gerekçe gösterilerek işten atılan Kenan Güngördü, “Sicil kaydım olmamasına rağmen sırf 1997 yılında DEHAP’a üye olduğum için beni PKK/KCK üyesi olarak fişlemişler” dedi.

AKP’li Zeytinburnu Belediyesi’nde taşeron işçisi Kenan Güngördü’nün güvenlik soruşturması gerekçe gösterilerek polis fişlemesi sonucu işten atılması McCarthy dönemi gibi uygulamalarını hatırlattı. Güngördü’nün yaşadıkları özellikle muhalif kesimler tarafından tecrübe edilen devletin fişleme işlemini bir kez daha gözler önüne serdi. ANF’ye konuşan Güngördü, legal bir siyasi parti olan DEHAP üyesi olduğu için “PKK/KCK yapılanması içinde yer almak” iddiasıyla fişlendiğine dikkat çekti.

SINAVI BAŞARIYLA GEÇMESİNE RAĞMEN 1 GÜN SONRA İŞTEN ATILDI

AKP’li Zeytinburnu Belediyesi'nde 2015 yılında taşeron şirkete bağlı hasta bakıcı işçi olarak çalışmaya başladığını belirten Güngördü, hukuksuz sürecin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası taşeron işçilerine kadro vaadiyle yayınlanan 696 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararnameyle (KHK) haklarında yapılan güvenlik soruşturmasıyla başladığını dile getirdi. Soruşturma öncesi bir sınava tabi tutulduklarını anlatan Güngördü, sınavı başarıyla geçmesine rağmen bir gün sonra hakkında yürütülen güvenlik soruşturmasının içeriği açıklanmayan “istihbari bilgi notu” gerekçe gösterilerek olumsuz sonuçlandığı bilgisi verildiğine ve 2018 yılında aniden işten atıldığına dikkat çekti.

‘AKP’Lİ BELEDİYE BAŞKANI AYDIN HEDEF GÖSTERDİ’

Bu hukuksuz işten atma sonrası belediye önünde direnişe başlayan Güngördü, neye istinaden işten atıldığının dahi kendisine söylenmediğini ancak direnişteyken dönemin AKP’li Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’ın belediye önüne gelip neden işten atıldığını soran halka, “Bu adam PKK’lidir” diyerek hedef göstermesi üzerine arkasından bir şeylerin çevrildiğini anladığını söyledi. Bu hedef gösterme sonrası saldırıya uğradığını, telefonla aranarak ölümle tehdit edildiğini anlatan Güngördü, İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) gidip yaptığı basın açıklamasında başına gelebilecek her şeyden İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Zeytinburnu Belediye Başkanı’nın sorumlu olacağını ilan etmesi üzerine tehditlerin bir anda kesildiğini anlattı.

BU KEZ PERSONEL EKSİKLİĞİ BAHANESİYLE İŞTEN ATILDI

Fiziki direniş yanı sıra işe iade için hukuksal mücadelesinin de devam ettiğini dile getiren Güngördü, yaşanan süreci şöyle anlattı: “Belediye önünde toplam 1000 gün oturdum. 12. İdare Mahkemesi beni tekrar işe iade etti. Karara istinaden belediyeye işe iade başvurusu yaptım ve mahkeme kararı doğrultusunda işe iade olduğum gün bu kez de ‘personel ihtiyacı yok’ bahanesiyle tekrar işten çıkarıldım. Aynı dönemde mahkeme kararına Danıştay’da itiraz eden belediye haklı bulunuyor. O süreçte Ankara yürüyüşüm oldu, Meclis’te CHP ile görüştüm. CHP de o süreçte 696 Sayılı KHK’nin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurmuştu. KHK’lerin bir kısmını iptal eden AYM, güvenlik soruşturmasıyla işten atılmalar için öne sürülen istihbari bilgi notunun delillendirilmedikçe idari veya hukuki anlamda gerekçe sayılamayacağını ve ayrıca bu istihbari notun işçileri değil ancak Milli Savunma, Jandarma, Emniyet, İnfaz kurumlarında çalışacakları kapsadığını belirtiyor. Ama işçiler olarak işe alınmadık.”

AYM’NİN KARARIYLA ORTAYA ÇIKAN FİŞLEME

Belediyeyi işten atma konusunda haklı gören Danıştay kararını KHK’lerin bir kısmını iptal eden AYM’ye taşıyan Güngördü, ancak aynı AYM’nin işçilerin güvenlik soruşturmasına dahil edilemeyeceği kararına istinaden işe iade kararı vermesi gerekirken, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ve tekrar yargılanma yapılması gerektiğine hükmettiğini belirtti.

Sil baştan 12. İdare Mahkemesi’ne tekrar müracaat eden Güngördü, birkaç ay sonra mahkemenin savunmasını yapabilmesi için verdiği ara kararla inceleyebildiği dosyasında, hakkında bugüne kadar “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılmış herhangi bir soruşturma ve dava olmamasına rağmen, “PKK/KCK yapılanması içinde yer almak” iddiasıyla fişlendiğini öğrendi. Dosyasını incelemek üzere 12. Bölge İdare Mahkemesi’ne giden Güngördü, şöyle konuştu: “Gittiğimde dosyamı önüme koydular ve dosyayı dışarıya çıkarmak veya fotoğraf çekmek yasak olduğu için not aldım. Baktım ki dosyanın içinde gizli ibareli bir sarı bir zarf var. Açıp incelediğimde, ‘1997-1999 yılları arasında PKK/ KCK’nin siyasi legal alan yapılanmasına üye şahıs’ diye yazıyordu notta. Bugüne kadar adli sicil kaydım bile yok. Sırf DEHAP üyesi olduğum için, “PKK/KCK yapılanması içinde yer aldığı istihbaratı var” diye not düşülmüş. Kaldı ki 1997 yılında KCK yok. Yani tam tamına 25 yıl sonra karşıma çıkan yazı bu. Ben o zaman 17 yaşındaydım ve Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumu’nda taşeron işçi olarak çalışıyordum. Aynı dönemde KESK’e bağlı SES’te yöneticilik de yapıyordum. Oysa bugüne kadar herhangi bir örgütle bağlantılı hiçbir gözaltım, soruşturmam ve davam yok. Polis resmen legal bir siyasi partiye üye olduğum için fişlemiş.

‘EMEKLİ MELE OLAN BABAMI DA FİŞLEMİŞLER’

Bu yetmiyormuş gibi bilgi notunun içinde bir de Batman’da emekli imam olan rahmetli babamı da örgüt mensubu olabilir diye fişlemişler. Bu korkunç bir olay; bu keyfi güvenlik soruşturmalarını yarın öbür gün insanların çocuklarının, hatta torunlarının önüne çıkacak, iş ve meslek sahibi olmalarının önünde engel olacaktır. Yani bu aile boyu fişleme uygulamasıdır. Bu sadece benim değil bütün ülkenin sorunudur. Bu sözde istihbari bilgi notları uygulamasına derhal son verilmelidir.”

‘MUHALİFSENİZ FİŞLENDİNİZ DEMEKTİR’

Yıllar önce 2005’te askere gittiği zaman da benzer bir uygulamaya tabi tutulduğunu ancak o dönem nedenini anlamadığını anlatan Güngördü, önce muhabere bölümüne alındığını, 20 gün sonra ise alelacele komutanın emriyle başka yere alındığını belirtti. Bugün geriye baktığında muhtemelen aynı istihbari notun oraya da gittiği sonucuna vardığını ifade eden Güngördü, “Yani herhangi bir gösteride, bu 1 Mayıs olabilir, doğa eylemi veya hak ihlallerine karşı bir protesto da olabilir, demek ki devlet hepimizi fişliyor. Eğer muhalifseniz fişlendiniz demektir” vurgusunda bulundu.

‘GAZ ODALARINA ATSALAR DA RAHAT ETMEYECEKLER’

Devletin yaptığı bu işlemin hukuksuz olduğunu kaydeden Güngördü, bu istihbari bilgi notlarıyla muhalif olan herkesin cadı avıyla yaşam ve çalışma alanından tecrit edildiğini vurguladı. Özellikle KHK’lerle başlayan bu hukuksuzluğun bugün de devam ettiğini hatırlatan Güngördü, İBB örneğini verdi. Yeni bir sermaye sınıfı oluşturdukları gibi, sadece taraftarlarının yaşama hakkı olan yeni bir toplum da yaratmak istediklerine dikkat çeken Güngördü, “KHK ihraçları yaşanırken bunu kendileri de zaten itiraf etmişti, ‘Bizden olmayan ağaç kökü yesin’ diyerek. Nazi dönemi gibi bizi gaz odalarına da atsalar herhalde içleri rahat etmeyecek çünkü muhalif olarak gördükleri herkes onlar için düşman” diye konuştu.

‘MÜCADELE TÜM İŞÇİLER İÇİN SÜRECEK’

Güngördü, HDP belediyelerine atadıkları kayyumlarla binlerce çalışanı ihraç ettikleri gibi İstanbul, Ankara ve İzmir’de de kayyum atamadan kendilerine muhalif gördüklerini ya da kendi sarı sendikalarına üye olmayanları istihbari notlarla işten attıklarını hatırlattı.

İşe iade edilene kadar mücadelesinin süreceğinin altını çizen Güngördü, sadece kendisi için değil, bu keyfi güvenlik soruşturmalarıyla işten atılan binlerce işçi için de mücadelesinin devam edeceğini kaydetti.