Otoriterleşmede sınır tanımayan AKP-MHP iktidarının uygulamalarının, ekonomik ve sosyal yaşama dönük yakıcı etkileri sürüyor.
Yoksulların, güvencesizlerin, barınamayanların, geçinemeyenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor.  Ülkede pazar, market ürünlerindeki fiyatlar ve eve gelen faturalardan başka bir şey konuşulmaz oldu. Enflasyondaki artışla birlikte alım gücü düşen halkın gelecekle ilgili umudu tükeniyor. Evlerden sokaklara taşan öfke sesleri ortak bir soruna işaret ediyor: Geçim sıkıntısı...
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) anketi ise her zamanki gibi gerçeklerden uzak. TÜİK'e göre toplum geçen yıldan daha mutluymuş! TÜİK araştırmasına göre mutlu olduğunu beyan edenlerin oranı, 2020’de yüzde 48,2 iken 2021’de yüzde 49,3’e yükseldi. Anketin cinsiyete göre mutluluk oranı ise daha şaşırttıcı. Ankete göre kadın katliamlarında dünyada ilk sıralarda olan Türkiye'de kadınlar erkeklere göre çok daha mutlu!
Son üç senede TÜİK’te beş kere başkanlık koltuğu değişti. TÜİK’in enflasyon rakamları da toplum tarafından kabul görmüyor.
Ggeçim sıkıntısına bağlı olarak  gerçekleştirilen eylemler, artan intihar ve göçler ise TÜİK'in gerçeği yansıtmadığının kanıtı...

ELEKTRİK FATURALARI KİRA BEDELİNDE

Zamlı faturalar ilk aydan cepleri yakarken esnaf faturaları dükkan camlarına asarak sesini duyurmaya çalışıyor. Sivil toplum örgütleri ise eylemlerle... Tüketiciyi Koruma Derneği, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun kamu yararına aykırı hareket ettiğini, elektriğin temel bir hak olduğu için ucuza sağlanması gerekirken fahiş zamlarla tüketicinin mağdur edildiğini söylüyor. Anayasanın 'sosyal devlet' ilkesinin de ihlal edildiğini belirterek dava açtı.
Kira fiyatlarıyla yarışan elektrik faturaları halkın belini bükmüş durumda. Neredeyse bir kira bedeli  olan elektrik faturaları en çok da esnafı etkiliyor. Esnaf elektriği en yüksek zamlı tarifeyle ödüyor. Küçük bir esnafa ayda gelen elektrik faturası 16 binin üstünde. Esnaf biriken faturalarla ve artan maliyetlerle birlikte artık büyük borç içinde kara kara düşünüyor. Bankalara borçlanan esnaflar kapatmanın kendilerini daha büyük borçlandıracağı endişesiyle kepenk indirmemek için direniyor.
Kiralar, faturalar zor ödeniyor artık. Çoğu esnaf maliyetten kısmak için  eleman çıkarıyor. Sadece gideri artmadı esnafın, aynı zamanda geliri de düştü. Çünkü müşteri de geçim derdinde.

ZAMLAR YÜZDE YÜZ

Ürünlere gelen yüzde yüz zamlar yüzünden market poşetleri eskisi gibi dolmuyor, tane ile alışveriş yapıyor tüketici. Miktarı çok zaman önce azaltan halk artık kalitesinden de vazgeçer oldu.
Alım gücü her geçen gün düşen halk, yalnızca temel ihtiyaçlar almakla yetiniyor artık. Aylardır artan fiyat etiketleri marketlerde günden güne değişmeye devam ediyor. Yağlardaki etiketler gibi sebzenin ve meyvenin de marketlerin raflarındaki etiketleri her gün değişiyor. Fiyatlar artıyor, tüketici ise aldığı ürünü kısmak zorunda kalıyor.  Birçok ilde metrelerce uzayan ucuz gıda kuyrukları ise AKP-MHP iktidarının halka dayattığı geçim derdini gözler önüne seriyor.

SORUMLUSU AKP

İktidar yüksek enflasyonun yalnızca Türkiye'nin değil dünyanın sorunu olduğunu söyleyerek kötü olan yönetiminin üzerini örtmeye çalışırken aynı zamanda artan fiyatların sorumluluğunu marketlere yüklemekten geri durmuyor. AKP, elektriğe, doğalgaza, akaryakıta gelen zamları ise dünya enerji piyasasındaki fiyat yükselmesine bağlıyor.
AKP'nin yaşanan zamlara bulmaya çalıştığı kılıflar ise halk tarafından karşılık bulmuyor. Zamlara tepkiler halkı sokağa taşımış durumda. Esnaf gelen faturaları vitrin camına asarak, halk ise faturaları meydanlarda yakarak bu utancı hatırlatmaya devam ediyor.