Hasta tutsaklar Çakır ve Kuday'ın durumu ağır

İstanbul ve Ankara'daki eylemlerde, hasta tutsaklar Semiran Erbağa Çakır ve Abdulkadir Kuday’ın durumunun ağır olduğuna dikkat çekildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenlediği “F oturumunun” 554’üncüsünü şube binası önünde gerçekleştirdi. Eylemin bu haftasında Tarsus T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki hasta tutsak Semiran Erbağa Çakır’ın durumuna dikkat çekildi. “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta mahpus Semiran Erbağa Çakır serbest bırakılsın” pankartlarının açıldığı eylemde sık sık, “Semiran Erbağa serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganları atıldı. Açıklamaya çok sayıda İnsan Hakları Aktivisti’nin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu destek verdi.

Açıklamayı İHD İstanbul Şubesi Yürütme Kurulu Üyesi Zeynep Yıldız okudu. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin hasta tutsakların iyileşmesine engel olduğunu belirten Yıldız, Çakır’ın da yüksek tansiyon, anemi, mide ve bağırsak iltihabı, eklem iltihabı, kemik erimesi ve bel fıtığı gibi hastalıklarını sıralayarak, ciddi sağlık sorunları yaşadığını aktardı. İHD’ye başvuran Çakır’ın eşinin kendilerine aktardığı sorunları paylaşan Yıldız, şunları söyledi: “Derneğimize başvuran eşi, ‘Eşim Semiran, sağlık sorunları nedeniyle 3 yıl tutukluluktan sonra tahliye edildi. Bundaki en büyük etken, cezaevinde kaldığı bu süre zarfında sağlık açısından ciddi rahatsızlıklarının oluşması oldu ki, bu süre zarfında oluşan hastalıklarından kaynaklı heyet raporu da almıştı. Semiran’ın 7 yıl 6 ay hükmü kesinleşince tekrardan cezaevine götürüldü. Kendisi o sırada bu hastalıkları nedeniyle tedavi görmekteydi, bu raporlarında da mevcuttur’ dedi.”
Çakır’ın eşinin cezaevine girdikten sonra tedavisinin kesintiye uğradığını söylediğini aktaran Yıldız, şöyle devam etti: “Semiran’ın eşi ‘Cezaevine alındıktan sonra bu rahatsızlıklarının tedavi süreci kesintiye uğradı. Tedavinin sürdürülebilmesi için infaz erteleme isteğimiz ve talebimiz ise savcılık ve yetkili merciler tarafından reddedildi. Kendisi şu an sağlık açısından en son olması gereken yerde, yani hapishanede ve sağlığı ciddi tehlike altında. Cezaevi koşulları sağlığı için elverişli bir ortama sahip değil. Hastalıkları cezaevinin gözetiminde sürekli ilerliyor. Bu süreçlerde hastaneden aldığı heyet raporları da var. Eşimin tedavisi için sizlerin desteğini istiyoruz'  demektedir.”
Yıldız, “infaz erteleme” talebinin reddedilmesiyle sağlık ve yaşam hakkının tehlikeye atıldığını vurguladı. Hasta tutukluların serbest bırakılarak sağlık ve yaşam haklarının korunması talebinde bulunan Yıldız, “Bekir Bozdağ’a hasta mahpuslarla ilgili verdiği sözü bir defa daha hatırlatıyoruz” dedi.


ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için gerçekleştirdiği eylemin 426’ncı haftasında, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde bir araya geldi. Eylemde İHD Ankara Şubesi Eş Başkanı Sevil Turgut, İstanbul Metris Rehabilitasyon Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Abdulkadir Kuday’ın durumuna dikkat çekti.
Kuday’ın 8 yıldır cezaevinde tutulduğu bilgisini veren Turgut, “6 yıldır Tekirdağ 2 Nolu hapishanesindedir. Burada olduğu süre içinde yaklaşık 4 yıl önce sağlık sorunları yaşamaya başlamış ancak bu süre boyunca tedavileri yapılamamıştır. Hastane sevkleri bir yana revire dahi çıkarılmamıştır. Aile tarafından tedavisinin yapılması yönünde cezaevi yönetimi ve Bakanlık dahil olmak üzere pek çok kuruma başvurular yapılmıştır. Yapılan tetkikler sonucunda sekiz ay önce bel fıtığı teşhisi konulmuş ve Haziran 2021’de bel fıtığı teşhisi ile ameliyat edilmiştir. Ancak teşhisin yanlış konulmasından dolayı ameliyattan sonra durumu düzelmemiş ve şikayetleri daha da çok artmıştır” dedi.
Kuday’ın sağ ayağının felç kaldığını aktaran Turgut, şöyle konuştu: “3 ay sonra tekrar yapılan tetkikler sonucunda ALS teşhisi konulmuştur. Bu hastalık; kaslara hareket emri veren sinir hücrelerinin uyarılar gönderemez duruma gelmesidir ve kesin tedavisi bulunmamaktadır. Ancak hastalığın ilerlemesini yavaşlatacak ilaçlar kullandırılarak, hastanın mümkün olduğunca rahat ettirilmesi, normal hayatını sağlıklı koşullarda devam ettirilmesinin sağlanması gerekmektedir.”
Tedavi olamadığı için 12 Ocak’ta Metris R Tipi hapishanesine getirildiğini belirten Turgut, “Burada tek başına tutulmaktadır ve ihtiyaçlarını karşılayamıyor ayrıca bulunduğu yer hijyenik koşullara uygun değildir. Ailesi; yaptıkları görüşte durumunun daha da kötüye gittiğini, iki bastona rağmen ayakta artık kesinlikle duramadığını, hastalığının görme problemi yarattığını, sağ tarafındaki felcin yüzündeki sinirleri de etkilendiğini ve yüzünü hissedemediğini, kas kasılmaları nedeniyle yere düştüğünü aktarmıştır. Son verdikleri bilgiye göre de hasta mahpus tekerlekli sandalye talebinde bulunmuş ancak bu talebi de karşılanmamıştır. Birkaç önce de bastonla yürürken düşmüştür” dedi.
ALS hastalığının tedavisinin bulunmadığını hatırlatan Turgut, şunları söyledi: “İnfazının ertelenmesi talebiyle başvurular yapılmış ancak herhangi bir sonuç alınmamıştır. Abdülkadir Kuday’ın mevcut olan durumuyla hapishanede kalabilmesi ve yaşamını devam ettirebilmesi mümkün değildir. Hapishanelerde mevcut olan fiziki koşullar, tedavi olanaklarının kısıtlılığı ve sağlığa erişimin önündeki engeller durumunu daha da kötüleşmesine neden olacaktır. Bir an önce tahliyesi yönünde başvuruların kabulü ve raporlarının aldırılarak infazının ertelenmesi gerekmektedir."