Kurdistan ve Türkiye şehirlerinde 6 Şubat tarihinde yaşanan depremlerden etkilenen 10 ilin genelinde 95 okul binası yıkıldı. 504'ü ağır hasarlı olmak üzere toplam 3 bin 368 okul hasar aldı. Ağır hasarlı okul binalarının yıkımı tamamlanırken, orta hasarlı okul binaların güçlendirilmesine dair çalışmalar ise çok yavaş ilerliyor. Az hasarlı okul binaların geneli ise deprem bölgesinde yıkılan diğer devlet kurumlarına tahsis edildi. Yüzlerce okulda eğitim yapılamayacak. Bu tabloya rağmen Türk Milli Eğitim Bakanlığı, deprem bölgeleri için de Türkiye'nin genelinde olduğu gibi okulların açılış tarihini 11 Eylül olarak ilan etti.

Eğitim-Sen TİS-Hukuk Sekreteri Mutlu Aymaz, yeni eğitim öğretim yılı öncesinde Hatay'daki tabloyu ANF'ye değerlendirdi.

6 Şubat tarihli depremlerde Hatay genelinde bulunan okul binalarının yüzde 17'sinin yıkıldığını, geriye kalan binaların çoğunun da eğitim-öğretim yapmaya müsait olmadığını söyleyen Eğitim-Sen TİS-Hukuk Sekreteri Mutlu Aymaz, okulların açılmasına iki haftadan kısa bir süre kaldığı halde şehirde hasarlı okullara yönelik herhangi bir güçlendirme çalışmasının yapılmadığını belirtti.

SINIFTAKİ ÖĞRENCİLERİN SAYISI 2 KATINA ÇIKARILACAK

Az hasarlı okul binalarının genel olarak diğer devlet kurumlarının kullanımına tahsis edildiğini aktaran Aymaz, bina eksikliği yüzünden sınıflardaki öğrenci sayılarının iki katına çıkacağını ve okullarda eğitimin dönüşümlü olarak yapılacağını belirterek, “Hatırlarsanız Nisan ayında 'eğitim yeniden başlıyor' denildi. O dönem eğitime başlandığı söylenen bazı okulları ziyaret ettik. Okulun bahçesinde devasa bir çadır kurmuşlar. İlkokul 1. sınıftan 4. sınıfa kadar bütün sınıflar aynı çadırın içinde, hiçbir eğitim materyali yok. Günün belirli saatler içerisinde çocuklara oyun oynatılıyordu sadece. Bu sefer de tablo bundan pek farklı olmayacak.

Hasarlı binalar yıkılmadı, orta ve az hasarlı binaların büyük kısmına ise devlet kurumları yerleşti. Geri kalan az sayıdaki sağlam binada eğitime dönüşümü devam edilecek. Sınıflardaki öğrenci sayısı ikiye katlanacak. Bu okullarda eğitim materyalinden tutun temizlik ve hijyen malzemesine kadar her şey eksik. Hatay deprem sonrasında su problemi yaşanan bir yer. Okullar açılacak ve okulların tuvaletlerinde su akmayacak. Tüm bunları bir araya getirdiğinizde eğitim ve öğretime dair gerçekçi bir girişim yok. Sorduğunuz sorulara herhangi bir cevap alamıyorsunuz” diye konuştu.

ÖĞRETMENLERİN ÇOĞU ÇADIRDA KALIYOR

Yıkılan ve kullanılamaz halde olan okullardaki öğrencilerin nakillerinin sağlam okullara yapıldığını, ancak bu nakil işlemi ile birlikte yol sorununun da ortaya çıktığını vurgulayan Mutlu Aymaz, hem şehir genelinde hasar alan yolların tamamıyla onarılmamasından hem de servisçilik faaliyeti yürüten şoförlerin deprem sonrasında yaşadıkları geçim sıkıntısından dolayı farklı illere gitmesinden kaynaklı taşımalı eğitimde sıkıntılar yaşanacağına dikkat çekti.

Aynı sorunun şehre tayin yoluyla gelen öğretmenler için de geçerli olduğunu ifade eden Aymaz,  şöyle devam etti: "Hatay genelinde çadır ve konteyner kentler olduğu alanlar kadar, kendi mahallelerinde yıkılan evlerinin bulunduğu yerlerde çadır kuran insanlar da var. İnsanların çocukları kaldıkları yerlerden çok uzak noktalara yönlendirilmiş. Nasıl okula gidecekler? Hatay'da zaten herhangi bir altyapı kalmadı. Karayolların durumu çok kötü. Servis yapan araçların hepsi bu sebepten dolayı farklı illere gitti. Bu insanlar da bir şekilde hayatlarını idame ettirmek zorundalar. Bu nokta itibarıyla araç sorunu da var.

Öğretmenler bazında da sıkıntı büyük. Hem hayatını kaybeden hem de hakkında hiçbir bilgi alınamayan öğretmenler var. Bu sebeple atamalar yapıldı ancak öğrenci sayısını karşılamaktan uzak. Gelen öğretmenlere çadır ve konteyner kentlerde barınma imkanı sağlanacağı söyleniyor. Ancak nasıl? Eğer evli ise bir öğretmene bir konteyner tahsis edilecek, bekar öğretmenler ise bir konteynerda iki kişi kalacak. Hala konteyner yok. Halihazırda öğretmenlerin birçoğu çadırda kalıyor."

EĞİTİM SADECE SEMBOLİK OLARAK BAŞLATILACAK

Eğitim Sen olarak depremin etkilediği iller için yeni eğitim öğretim yılı başlarken yapılması gerekenlerin tartışılacağı hem merkezi, hem yerel düzeyde geniş katılımlı paneller düzenleyeceklerini söyleyen Aymaz, buralarda yapılan tartışmalar sonrasında bir hareket planı çıkaracaklarını ifade etti.

Depremde yıkımın en fazla yaşandığı şehir olan Hatay özelinde yapılması gerekenlerin çok daha fazla olduğunu kaydeden Aymaz, şunları ekledi: "Hem bir eğitimci hem de bir sendikacı olarak kanaatim şudur. 11 Eylül'de eğitimi yalnızca sembolik olarak başlatacaklar. Daha önce de yaptıkları gibi Hatay halkını çocukları ile birlikte kendi kaderlerine terk edecekler. Hatay şehri için korkunç bir yalnız bırakılma durumu söz konusu. Bu durumda Hatay'ın coğrafi konumu çok etkili.

HATAY İÇİN EK HAREKET PLANI ŞART

Depremle birlikte çöken karayollarından sonra Hatay'a yardım ulaştırmak dahi zor olmuştu. Durum hala farklı değil. İnsanımız kendi yarasını sarıyor, ancak eğitim ve öğretim meselesi dayanışmanın ötesinde bir yerde. Covid zamanında da çocuklar evlerde kapatılmış ve niteliksiz eğitim almışlardı. Yine aynı şey olacak. Bu sefer bölgesel olduğu için daha katmerli olacak. Çocuklar şu koşullarda sınavlara girecek. Son 3 yıldır aldıkları eğitimdeki kesintiler düşünülürse hangi başarı beklenebilir? Hem deprem bölgesinin geneli için, özelde de Hatay için ek bir hareket planı çıkarmak şart."