HDK’nin Barış Konferansı: Toplumsal müzakere hareketi şart
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) tarafından Florya’da düzenlenen barış konferansı ikinci gününde devam etti. Konferansta toplumsal bir müzakere hareketinin önemine vurgu yapıldı.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) tarafından Florya’da düzenlenen barış konferansı ikinci gününde devam etti. Konferansta toplumsal bir müzakere hareketinin önemine vurgu yapıldı.
"Halkların eşit ve özgür yaşamı yolunda çözüm barışta" konferansı ikinci gününde, “Türkiye’de barışın toplumsal zeminini nasıl inşa edeceğiz?” başlıklı oturumla devam etti.
Prof. Dr. Ayşe Betül Çelik’in moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda siyasetçi Gültan Kışanak, tarihçi Erdoğan Aydın ve Dr. Noemi Levy-Aksu önemli değerlendirmelerde bulundu.
Konferansta, Kürt sorununun çözümüne yönelik toplumsal yüzleşme ve müzakere çağrıları öne çıktı. Barışın toplumsallaşmasının ve hakikatle yüzleşmenin gerekliliği vurgulanarak çözüm için ortak mücadeleye davet edildi.
KOLEKTİF HAFIZA
Dr. Noemi Levy-Aksu, barış süreçlerinde geçmişle yüzleşmenin önemine dikkat çekerek, “Geçmişle yüzleşmek derken katliamlar, soykırımlar özellikle Kürtlere karşı işlenen suçlar var. Türkiye’den bahsedersek geçmişle yüzleşmekten çok kolay vazgeçebilecek bir ülke. Bu sebeple toplumsal mutabakatı güçlendirmek için yüzleşmek gerek.” ifadelerini kullandı.
DEMOKRATİK MODERNİTE
Tarihçi Erdoğan Aydın, egemen ideolojilerin barışın önündeki engellerini vurgulayarak, milliyetçilik ve farklı ideolojik bileşimlerin, hak talep edenleri düşmanlaştıran bir toplumsal bilinci yaygınlaştırdığını belirtti.
Aydın, “Barış isteyenler sadece kendi sorunlarını çözmek açısından değil, bir bütün olarak içinde yaşadıkları ülkeyi ve bölgeyi düzeltmek açısından önemli teorik, perspektifler ve stratejikler geliştiriyor (...) Bu süreçte dostlarımızı artırmak ve barıştan kaçınamayacağımız bir basınç yaratmak gerek. Bu dönemi ya iktidarı barışa razı edecek ve kalıcı olacak şekilde zemin hazırlayacağız ya da yeniden Kürtlere yönelecek bir sürece dönebiliriz.” dedi.
HAKİKATLE YÜZLEŞME
Siyasetçi Gültan Kışanak ise Kürt meselesinin sadece Kürtlerin değil, tüm Türkiye’nin sorunu olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Türkiye’nin bir bütün olarak Kürt sorunuyla yüzleşmediğini düşünüyorum. Çatışma sorunuyla yüzleşti fakat Kürt sorunuyla yüzleşmedi eğer demokratik dönüşüm ve kalıcı barış konusunu konuşacaksak hakikat ve yüzleşme meselesine, Kürt sorunuyla yüzleşme perspektifinden bakmalıyız. Hakikatle yüzleşmeyi konuştuk ama inkar asimilasyon ve imhayla yüzleşmedik. Yani hakikatle yüzleşmemiz gerekiyor ve barışın toplumsallaşabilmesi için Türkiye toplumunun gerçek manada Kürt sorunuyla yüzleşmeye ihtiyacı var.”
Gültan Kışanak şunları ekledi: “Farklı kimliklerin, kültürlerin, inançların yan yana gelip bir diyalog ve toplumsallık ortamını yaratması gerekiyor. Birbirini kırmadan, incitmeden ama kendi hakikatini konuştuğu buluşmalara ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Onun için toplumsal bir diyalog ve müzakere hareketi başlatmalıyız. Kürt sorunu bu ülkede siyasal alanda araçsallaşmıştır. O nedenle siyasete bakarak orayı seyrederek ve medet bekleyerek bu işi çözemeyeceğiz.”