Migros depo işçileri tazminat karşılığı istifaya zorlanıyor

Saatlik ücretlerine bir ekmek parası zam istedikleri için işten çıkartılan DGD-Sen üyesi Migros depo işçileri, görüşmeler sürerken Us-Grup şirketi tarafından aranarak kıdem ve ihbar tazminatları karşılığında istifaya zorlandıklarını belirttiler.

Saatlik ücretlerine bir ekmek parası olan 4 TL zam istedikleri için işten çıkartılan Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-Sen) üyesi Migros depo işçilerinin direnişi kararlılıkla sürüyor.

Haklarını almak için Cuma günü gittikleri Migros patronu Tuncay Özilhan’ın villası önünde kelepçelenerek gözaltına alınan işçilerin, şimdi de bağlı çalıştıkları Us-Grup taşeron yöneticileri tarafından aranarak bir yıllık kıdem ve ihbar tazminatı karşılığında istifaya zorlandığı ortaya çıktı. İşte 6 ayını doldurmayana dahi bu teklifin yapıldığına dikkat çeken işçiler, ANF’ye konuştu

‘BİZ BASKINA DEĞİL HAKKIMIZ NEYSE ONU ALMAYA GİTTİK!’

İstifa etmeye zorlanan işçilerden birisi de gözaltı aracında kelepçeli elleriyle gözyaşlarını silen görüntüsüyle kamuoyunu sarsan Gülabi Aksu.

Hayatında ilk defa gözaltına alındığını anlatan Aksu, çok üzüldüğünü ifade etti. Özilhan’ın evinin önüne haklarını aramak için gittiklerini hatırlatan Aksu, “Biz oraya baskına gitmedik, hakkımız neyse onu almaya gittik. Normal hakkımızı kullanarak eylemimizi yaptık. Biz orada 200 kişiyken karşımızda 600 kişilik polis ordusu vardı ve bizi kelepçeleyerek gözaltına aldılar. Geçekten kendimi çok kötü hissettim, ağlamamak için kendimi çok zor tuttum ama o baskı ve şiddeti görünce üzüntüden dayanamadım, ağladım. Emniyette telefonlarımıza el koydukları için aileme haber veremedim. Eşim ve çocuklarım evde hasta. Onlara telefon açmak için polise yalvardım ama izin vermediler. Ailem yaşananları basından görmüş, serbest bırakıldığımda kızımla konuştum, ağlıyordu” dedi.

Esenyurt’taki Migros deposunda 2.5 yıldır temizlik bölümünde çalıştığını anlatan Aksu, Us-Grup taşeron şirketinin verdiği sözleri tutmayıp ne iş sağlığı ve güvenliği ne de maaşlar konusunda düzeltmeye gittiğini söyledi.

Söz verilen haklarını istedikleri için işten atıldıklarını belirten Aksu, bu yetmiyormuş gibi şimdi de Us-Grup taşeron firması insan kaynakları tarafından telefonla aranarak kıdem ve ihbar tazminatı karşılığında istifa etmeye zorlandıklarına işaret etti.

“Bana imzanı at, tazminatlarını al dediler, tabii ki kabul etmedim” diyen Aksu, tüm işçiler işe geri iade edilene ve haklarını alana kadar ekmek davasından vazgeçmeyeceğini vurguladı.

‘ÇOCUKLARIMA YATAK BİLE ALAMADIM’

Sadece kendisinin değil işten çıkartılan tüm işçi arkadaşlarının mağdur edildiğini kaydeden Aksu, şöyle konuştu:

“Gerçekten zor durumdayız. Bir ekmeği bize çok gördüler. Ama şimdi elektrik ve doğalgaz faturalarına olduğu gibi her şeye zam geldi ve aylık aldığımız asgari ücret buna dayanmıyor. Bana 510 TL doğalgaz parası geldi. Ayrıca borçlarımız var. Su, elektrik parası var. Çok zor ödüyoruz. Doğalgaz kullanmamak için eve soba kurdum ve öyle ısınıyoruz. İki çocuğum var. Kızım 7, oğlum 5 yaşında. Ben de isterim onları gezdireyim, refah içinde yaşatayım. Ama onlara yatak bile alamıyorum, yerde yatıyorlar. Sürekli bana ‘Baba şuraya gidelim’ diyorlar. Ben de gönüllerini almak için sürekli tamam diyerek erteliyorum çünkü geçinemiyorum. Çok zor koşullarda çalışıyoruz, bazen ayda 60 saat mesai yapıyorum ama bir ekmek parası kadar zammı bile bize çok görüyorlar. Biz hakkımızı istiyoruz ve sonuna kadar direneceğiz.”

‘TAZMİNAT İLE SUSTURMAYA ÇALIŞIYORLAR’

Tazminat karşılığında istifaya zorlanan işçilerden Uğur Güney, saatlik 4 TL zammı çok görenlerin kendisini arayarak bir senelik kıdem ve ihbar tazminatı karşılığında istifa etmesi için anlaşma yapmak istediklerini söyledi.

Bu teklifi kabul etmediğini kaydeden Güney, “Bizi resmen susturmaya çalışıyorlar, bir an önce paranızı alın gidin hesabını yapıyorlar ama biz hakkımızı sonuna kadar savunacağız ve alacağız” dedi.

2.5 yıldan beri Esenyurt’taki Migros deposunun şarj ismi verilen ürün toplama bölümünde çalıştığını anlatan Güney, bu süreçte defalarca söz verilmesine rağmen başta iş sağlığı ve güvenliği önlemleri başta olmak üzere hiçbir iyileşme yapılmadığını belirtti.

Koşulların çok kötü olduğunu aktaran Güney, yemeklerin berbat olduğuna, iş kazası geçirdiklerinde kendilerini taşıyabilecek bir ambulans bile olmadığına dikkat çekti.

Bu ağır koşullara karşı sadece haklarını istedikleri için işten atıldıklarını vurgulayan Güney, “Bu yetmiyormuş gibi darp edilerek ve arkadan kelepçelenerek gözaltına alındık. Sanki suçlu bizmişiz gibi muamele gördük. Rencide olduk. Ama halk gerçeği görüyor ve destek vereceğine inanıyoruz. Bu zulmün cevabını halk verecek” diye konuştu.

‘ÖZELLİKLE KADINLAR ÇOK AĞIR KOŞULLARDA ÇALIŞIYOR’

İşten çıkartılan işçilerden, soyadını vermek istemeyen Kezban ise, sadece 5 aydır depoda çalışmasına rağmen, Us-Grup şirketinin insan kaynakları tarafından aranarak kıdem ve ihbar tazminatı karşılığında istifa etmesinin teklif edildiğini söyledi.

Arkadaşlarının gözaltı alındığı gün Us-Grup şirketi tarafından arandığına dikkat çeken Kezban, “Bana, gelin bir yıllık kıdem ve ihbar tazminatınızı vereceğiz dediler. Karşılığında istifaya zorluyorlar. Sırayla atılan tüm işçileri arıyorlar, bu şekilde söylediler, ama bunu kesinlikle kabul etmedim ve etmeyeceğim. Biz işimize geri iademizi ve haklarımızı istiyoruz” dedi.

Depoda şarj bölümünde çalışan Kezban, özellikle kadınların çok ağır koşullarda ve vardiyasız çalıştığına dikkat çekti. Sabah saat 08.00’dan akşam 21.00’a kadar transpaletlerle ürün taşıdıklarını anlatan Kezban, “Çok ağır yükler, 300, 350 kiloya kadar. Depodaki yollar çok kötü. Çukurlar var. Yük taşımaktan ellerini inciten arkadaşlarımız var. Ama hiçbir önlem alınmıyor” şeklinde konuştu.