Sur Platformu Meclis'te: Yıkımı durduralım!  

Sur Platformu, HDP'nin grup toplantısına katılarak yıkıma dikkat çekti. Sur Platformu Eş Sözcüsü Büşra Cizrelioğulları, "Sur'daki ortak dünyamızı sahiplenelim" dedi.

Sur Platformu, taleplerini dillendirmek için Halkların Demokratik Partisi (HDP) haftalık grup toplantısına katıldı. HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay'ın değerlendirmelerinden sonra platform adına Eş Sözcü Büşra Cizrelioğuları açıklama yaptı.

Cizrelioğulları, Sur halkı ve platformu olarak yıkımın ve göçün durdurulması, Sur’un tarihinin korunarak sakinlerinin mahallelerine geri dönmelerinin sağlanması için Meclis'te siyasi partilerle ve Meclis dışında da sivil toplum örgütleriyle görüşme yapmak için geldiklerini kaydetti.

'3 BİN 569 YAPI TAMAMEN YIKILDI'

Suriçi'nde 2015 yılından bu yana uygulanan "sokağa çıkma yasakları"nın bugün hala devam ettiğini belirten Cizrelioğulları, şunları kaydetti:

"TMMOB’un 2 Aralık 2017 tarihinde açıkladığı rapora göre Suriçinde çatışmalı sürecin sona ermesinden sonra Kentsel Sit Alanı içerisinde kepçeler ve iş makinaları kullanılarak tescilli ve tescilli olmayan yapılar, çevresel değerli yapıların yıkıldığı, mevcut sokakların genişletildiği, kentin özgün plan dokusunun tahrip edildiği bilgisi paylaşılmıştır. Yine 87’si tescilli, 247'si tescile değer yapı olmak üzere toplam 3 bin 569 yapı tamamen yıkılmıştır. Yıkımın olduğu ve olacağı mahallelerde eğitim ve sağlık gibi telafisi olmayan kamusal hizmetler durmuş, bu hizmeti veren kamusal mekanlar halen amaçlarının dışında kullanılmaktadır. Diyarbakır'da birçok okul ve sağlık ocağı karakollara dönüştürülmüştür. Yaşanan çatışmalı süreç ve devam eden ablukalar nedeniyle yasaklı olan 6 mahalleden yaklaşık 23 bin kişi zorla göçe tabi tutulmuşlardır. 21 Mart 2016’da alınan acele kamulaştırma kararının hayata geçirilmesi durumunda ise Suriçi’ndeki nüfusun neredeyse tamamı zorunlu göçe maruz kalacaktır."

'KOLEKTİF KÖTÜLÜĞE KOLEKTİF İTİRAZ!'

Sur'da çatışmalı sürecin yarattığı travma rehabilite edilmeden, güvenlik politikaları bahane edilerek "kentsel dönüşüm" adı altında mahallelerin hızlı bir biçimde yıkılmaya devam edildiğine dikkat çeken Cizrelioğulları, "Savaş ve rant eksenli yürütülen bu süreç başta bu mahallelerde yaşayan halkı ve genelde Diyarbakır kentini huzursuz etmektedir. Yıkıma karşı Sur'da yaşayan insanlar kolektif kötülüğe, kolektif bir itiraz geliştirmeye çalışmaktadırlar. Alipaşa ve Lalebey mahallelerinde yaşayan yurttaşlar sermaye ve rant gruplarına karşı sokaklarını, evlerini, anılarını savunmak ve korumak için buraları terk etmemişlerdir. Fakat Mayıs ayından bu yana elektrikleri ve suları kesilerek, kanalizasyonlar tıkatılarak ve güvenlik güçleri tarafından açık bir şekilde tehdit edilerek, zorla evlerinden uzaklaştırılmaya çalışılmışlardır" dedi.

'AİDİYET DUYGULARI CİDDİ ORANDA ZEDELENDİ'

"Sur'da yürütülen yıkım politikalarıyla Suriçi’nin tarihsel ve kültürel dokusu telafisi mümkün olmayan tahribatlar almıştır" diyen Cizrelioğulları, şöyle konuştu: "Yıkımın en önemli siyasi etkisi yurttaşlık hukukunun Sur halkı tarafından çok keskin bir şekilde sorgulanıyor olmasıdır. Aidiyet duyguları ciddi oranda zedelenmiştir. Tedirginlik, korku ve bekleme hali gündelik yaşamı bile sürdürülemez hale getirmiştir. Yaşanan fiziksel yıkımda yurttaşların taleplerinin dikkate alınmaması ve kolluk kuvvetleri eşliğinde sürekli bir tehdit halinin canlı tutulması gelecek kuşakları derinden sarsabilecek bir iç yıkımı tetiklemektedir. Baskı sonucu biriken öfke ve çaresizlik halinin toplumlara ne kadar büyük zararlar verdiğini tüm kamuoyu bilmektedir. Bununla bağlantılı bir diğer nokta ise toplumu baskı altında tutarak sadece bildiğini okumak, topluma söz hakkı tanımamak, saygı duymamak, devlet ve toplum arasındaki sözleşmenin de açık ihlalidir. Sur halkı tıkanan siyasi süreçlere kurban edilmemelidir. Bir dönüşüm yapılacaksa burada yaşayan halk yetkililer tarafından dinlenmelidir. Bu şekilde yapılan uygulama kentsel dönüşüm değil çok boyutlu bir yıkımdır."

'ORTAK DÜNYAMIZI ASHİPLENELİM'

Yıkımda sorumluluğu olan yetkilileri Sur halkını dinlemeye ve Sur kadim kentine saygıya davet eden Cizrelioğulları, şunları kaydetti:

"Bu yıkıma karşı tüm siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını ve demokratik kitle örgütlerini Sur'daki ortak dünyamızı sahiplenmeye ve bu yıkımı durdurmaya çağırıyoruz. Türkiye’yi, UNESCO’nun Kültürel ve Doğal Mirasın Ulusal ve Uluslararası Korunması Belgesi, Venedik Tüzüğü, Somut ve Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi gibi taraf olduğu uluslararası sözleşmelere uymaya davet ediyoruz. Özellikle Sur içinde yaşayan halkın rızası ve görüşü alınmadan siyasal iktidarın merkezden aldığı dayatmacı kararlardan vazgeçilmesi, Sur halkını göçe, yoksulluğa ve yabancılaşmaya zorlayan politikalardan vazgeçilmesi, mağduriyetleri derinleştirmekten öteye bir anlam taşımayan acele kamulaştırma kararının iptal edilmesi, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılarak Sur içinden göç etmek zorunda kalan ailelerin geri dönmesi için imkân ve olanakların insani temelde sağlanması, çatışmalı süreçte zarar gören halkın zararlarının karşılanarak, kendi evlerini yerinde inşa etmelerinin koşullarının sağlanmasını acil olarak talep ediyoruz."

Sur Platformu üyeleri, CHP başkanvekilleriyle de bir görüşme gerçekleştirecek.