Temelli: Seçimleri kazanmak için Kandil senaryosu yazdılar

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Seçimleri kazanmak için Kandil senaryosu yazdılar" diyerek, HDP'nin baraj altında kalmasının tüm Türkiye'yi olumsuz etkileyeceğini söyledi. Temelli, "AKP'den kurtulma zamanı geldi" mesajını verdi.

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin Elazığ’da düzenlediği mitingde konuştu.

'AKP'DEN KURTULMA ZAMANI GELDİ'

Temelli'nin konuşmasından satır başları şöyle:

"Uzun yıllar boyunca bu coğrafyayı katliam coğrafyasına çevirmiş iktidar anlayışından kurtulmaya çalışıyor. Şimdi AKP iktidarından kurtulma zamanı gelmiştir.

Biliyorsunuz suyu en çabuk ısıtmanın yolu ketıldan geçiyor. Bunların da suyu iyice ısındı, 24 Haziran’da bunları gönderiyoruz. O kadar suları ısınmış ki, o kadar kafaları karışmış ki,13 yaşında bir çocuğu ketıl resmi çizdi diye gözaltına aldılar. Bu kadar acze düştüler. Bir iktidar ketıldan korkar mı?

'13 YAŞINDAKİ ÇOCUKTAN KORKUYORLAR'

Korkuları büyük çünkü suçları büyük. Korkuyorlar, bunun için de her gün daha fazla saldırı, daha fazla zulüm. Korkacak bir şeyleri olmasa 13 yaşında çocuğu gözaltına alırlar mı? Ama korkun, 24 Haziran’da tüm bunlar faşizmin çöplüğüne süpürüp atacağız.

Bugün 7 Haziran. 3 yıl önce tüm Türkiye halkları iradesine geleceğine sahip çıktı. AKP iktidarını indirdi. Buna karşılık, 7 Haziran’a giderken yaptıkları oyunlar, 7 Haziran’dan sonra da bunu hazmedememe halleri bu ülkeyi savaşa sürükledi. İnsanların yerinden yurdundan edilmesine sebep oldu. Ceylanpınar’da iki polisi katlettiler. Dönemin başbakanı savaş ilan etti. Daha olay yeri inceleme o polislerin yanına gitmeden Davutoğlu bu ülkede savaş ilan etti. Şimdi nerede Davutoğlu? Stratejik derinlik diye diye bu ülkeyi karaya oturttu. Suruç Katliamı oldu, Davutoğlu gene savaş ilan etti ağzından köpükler çıka çıka. Ankara Katliamı oldu aynısı, Cizre oldu, Sur oldu aynısı. 3 yıldır bu ülkeye savaştan başka bir şey vermediler.

'AYLARDAN HAZİRAN, YİNE HDP VAKTİ'

Şimdi 2018’e geldik yine aylardan Haziran, yine HDP vakti. Bunları nasıl 7 Haziran’da gönderdiysek o yarım bıraktığımız işi 24 Haziran’da tamamlayacağız. Yine bir Haziran günü göndereceğiz bunları.

'ÖLÜMDEN MEDET UMUYORLAR'

Bunu bildikleri için de bu halka baskı peşindeler, yine savaş peşindeler. Savaş senaryoları yine gündemde. Bütün bakanlar, bütün kurmaylar, tek bildikleri savaş. 'Kandil’e gideceğiz, 30 kilometre girdik, şurayı aldık, burayı aldık.' Aynı 7 Haziran öncesi ve sonrası gibi. İnsanların hayatıyla oynayarak ölümlerden medet umarak seçim hesabı yapıyorlar.

Anneler çocuklarının düğününü görmek istiyor cenazelerini değil

Bu anneler siz seçim hesabı yapın diye bu çocukları yetiştirmedi. Bu anneler çocuklarının düğününü görmek istiyorlar, cenazelerini değil. Çekin elleriniz yakamızdan, çocuklarımızdan gençlerimizden uzak durun, savaş istemiyoruz, barış istiyoruz. Gençlerimizin güzel günler görmesini istiyoruz.

'SİZİ TÜRK VE KÜRT ANNELERİ BİRLİKTE İNDİRECEK'

Sizin vadettiğiniz tek şey savaş. Ama siz gencecik insanların ölümünden medet umarak servetinize servet katıyorsunuz. İktidarda kalmak için acı ekiyorsunuz. Acı eken karşılığını görür. 24 Haziran’da sizi Türk anneleri ve Kürt anneleri birlikte indirecek.

Savaşa son vermek bizim elimizde. Nasıl yaşamak istiyorsak onu tercih etmeliyiz. 24 Haziran’da ya savaşa ya barışa evet diyeceğiz. Ya Erdoğan iktidarına ya demokrasiye evet diyeceğiz. Geleceğimizi biz belirleyeceğiz. Biz diyoruz ki, gelin barışa umuda HDP’ye evet deyin.

'KÜRT SORUNUNUN DA ERDOĞAN SORUNUNU DA BİZ ÇÖZECEĞİZ'

Savaş olduğu sürece hiçbir sorun çözülemez. Savaş olduğu sürece Kürt sorununu çözemezsiniz. Kürt sorununu çözmek istemiyorlar, tam tersi Kürt sorunundan beslenmek istiyorlar. Ama hem Kürt sorununu hem Erdoğan sorununu biz çözeceğiz.

'SAVAŞ ONLAR İÇİN GELİR KAPISI'

Çözümsüzlükten beslenmek istiyor; çünkü savaş onlar için bir gelir kapısı, rant kapısı, siyaset kapısı. 'Kürde düşmanlık yaparım, savaşı politikaya çeviririm, 16 yıllık iktidarıma bir 5 yılda daha eklerim' diyor. Ama herkes yalanın farkında.

Geriye bakıp, geride bıraktığımız 3 yıla bakıp karar vereceğiz. Bu işe son vereceğiz. Son vereceğiz ki yoksulluk, işsizlik sorunları çözülsün. Savaş bizden uzakta değil, savaş tam da evimizin içinde. Savaş olduğu sürece yoksulluk olur, işsizlik olur.

Şeker fabrikalarını sattılar. Çünkü ne verirseniz verin yetmiyor. Öyle bir doyumsuz iştah ki 16 yıldır soydular, yediler doymadılar. Bu iktidardan kurtulmadığımız sürece yoksulluktan kurtulamayız, yolsuzluktan kurtulamayız. O yüzden yolsuzluğa da yoksulluğu da son vermek zorundayız. Geleceğimizi biz kurtarabiliriz. Omuz omuza verelim geleceğimize sandığımıza sahip çıkalım.

EKONOMİ

Gelir dağılımındaki adaletsizliğe son vermenin yolu ekonomide demokratikleşmekten geçer.

Cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş’ın programına eşlik edecek bir ekonomik program hazırladık. Hakça Dağıtım Programı dedik. Geliri ve serveti adaletli bir şekilde vergilendirerek yeniden düzenlenmesi bütün bu sorunların çözümünde ilk adımdır. Sonrasında sağlıklı yatırımları yapmak ve sosyal büyüme programını hayata geçirmek en önemli adımlardan biri olacaktır.

'İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

İfade özgürlüğünden, basın özgürlüğünden vazgeçemeyeceğiz adımlarımızdandır. Kuvvetler ayrılığının hayata geçmesi en önemli adımlarımızdandır. Bu çerçevede tüm siyasi partileri, tüm kesimleri bir araya gelmeye, demokratik Anayasa yapmaya çağırıyoruz. Ancak o zaman Türkiye barış yolunda yürür, ancak o zaman bu barajı yıkabiliriz.

Bütün saldırılara, zulme, şiddete rağmen, bu savaş aklına rağmen direne direne bugünlere geldik, direne direne 24 Haziran’da kazanacağız.

'KANDİL SENARYOLARI DA KURTARAMAYACAK'

Seni artık bu Kandil senaryoları da kurtaramayacak. Sen 24 Haziran’da bütün prompter cihazlarını da alıp gideceksin.

Bu bedelli askerlik mevzusuna son vereceğiz. Zorunlu askerlik diye bir şey olmaz. Bir ülke savunma stratejisini belli bir konsepte oturtur, ihtiyacı belirler, bütçe oluşturur, istihdamı sağlar. Zorunlu askerliğe son vereceğiz, vicdani ret hakkı en temel haklardan biridir.

Savaş değil, savunma bütçesi olmalı. Savaş için değil, barış için savunma bütçesi olmalı. Böyle yaklaşırsanız, bütçede bu kadar büyük payı savaşa değil, eğitime ayırırsınız.

Kadın Bakanlığı, Çocuk Bakanlığı, Engelliler Bakanlığı kurulmalıdır.

24 Haziran’a çok az zaman kaldı. Biz bu zamanı çok iyi değerlendirmeliyiz. 7 gün 24 saat ev ev kapı kapı HDP'yi anlatmalıyız. Demirtaş’ın programını anlatmalıyız. Herkesin sandığa gitmesini sağlamalıyız. Sadece oy vermekle kalmamalı, oyumuzun takipçisi de olmalıyız. Bunlar oyları çalarlar, bunlar hırsızdır, hırsız hırsızlığından vazgeçmez.

Tüm kamu görevlilerine sesleniyorum: İktidardan korkmayın, bu halk gibi cesaretli olun.

'EFRÎN YETİŞMEDİ, ŞİMDİ KANDİL SENARYOSU...'

Bütün hesabı bizim 80 vekilimizi almak üzere. Bu Kandil senaryosu da bundan kaynaklanıyor. İlla bir savaşa ihtiyacı var. Efrîn'i de böyle yarattı. Bakın ÖSO çeteleri kadınlara saldırıyor. Başını örtmeyen kadına zor kullanıyorlar. Efrîn savaşı seçimlere yetişmedi, şimdi Kandil senaryosu var. Çünkü insanlara korku salacak. Diyecek ki, 'bakın savaş var, savaş sırasında iktidar değişmemeli. Biz terörle mücadele ediyoruz, aman bu kararlılıktan dönmeyelim.' Artık bu yalanın alıcısı yok. 80 vekili almak için yazılan bu senaryoların karşılığı olmayacak.

HDP Parlamento’da olmazsa AKP çoğunluğu alacak. Erdoğan şunun hesabını yapıyor. “Birinci turda kazanamıyorum, birinci turda HDP’yi baraj altı bırakırsam insanlar mecbur olur, ben kazanırım ikinci turda.” Bu oyunu bozma zamanı. Senin bu hayallerin kursağında kalacak. Bu halk bu oyuna gelmeyecek.

'HDP'NİN BARAJ ALTINDA KALMASI, TÜRKİYE BARAJ ALTINDA KALMASIDIR'

Bütün bu risklerin herkes farkında olmalı. HDP’nin baraj altında kalması Türkiye’nin baraj altında kalmasıdır. HDP’nin baraj altında kalması, demokrasinin, geleceğimizin baraj altında kalmasıdır. Bu baraj yıkılmalıdır. Hep beraber sel olacağız, bu barajı yıkacağız. Dost ve düşman bilsin ki, mutlaka kazanacağız."