TJA: Depremi ve devletin sorumsuzluğunu unutmadık
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), 6 Şubat depremlerin yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, dayanışma ruhu ve kolektif gücü büyütmeye çağırdı.
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), 6 Şubat depremlerin yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, dayanışma ruhu ve kolektif gücü büyütmeye çağırdı.
TJA, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Mereş merkezli depremlerin yıldönümünde yaptığı açıklamada, “Yaşadığımız büyük deprem felaketi, yalnızca bir doğal afet değil, aynı zamanda yıllardır süregelen ihmalin ve adaletsizliğin bir sonucu oldu” dedi.
Açıklamada, 11 ilde kadınların, çocukların ve halkın en temel hakkı olan güvenli barınma ve hızlı müdahalenin devletin öncelikleri arasında yer almadığının bir kez daha görüldüğü ifade edildi.
TJA, depremin ardından enkaz altındaki canları kurtarmak için TJA olarak, kadın platformları, feminist kadın grupları ve tüm sivil toplum örgütleri ile gönüllülerle birlikte büyük bir kolektif irade koyduklarını vurguladı.
Açıkamada “Devletin gecikmeli ve yetersiz müdahalesine karşı halk, kendi dayanışma ağlarını kurarak yaralarını sarma mücadelesini verdi. TJA olarak tüm örgütlü kadınlarla birlikte yalnızca yardım çalışmalarını yürütmekle kalmadık, aynı zamanda bu sürecin toplumsal hafızasını oluşturmanın da taşıyıcısı olduk. Çünkü bizler, bu felaketi ve devletin sorumsuzluğunu unutmadık, unutmayacağız” diye belirtildi.
TJA şöyle devam etti: “Bugün, yeniden inşa süreci konuşuluyor. Ancak görüyoruz ki bu süreç, halkın ihtiyaçları gözetilerek değil, merkeziyetçi ve rant odaklı politikalarla yürütülmek isteniyor. Deprem bölgelerinde halkın katılımı olmadan yapılan planlamalar, sorunları çözmek yerine daha da derinleştirecektir. Oysa adaletli bir yeniden inşa süreci, halkın iradesiyle, demokratik ve katılımcı yöntemlerle mümkün olabilir. Bizler, depremi bir hafıza mekânı olarak ele alıyor ve yaşanan ihmallerin hesabını sormaya devam edeceğimizi belirtiyoruz. Bu temelde, depremde yaşamını yitiren tüm canlarımızı saygıyla anıyoruz. Kadınlar olarak, dayanışma ruhumuzu ve kolektif gücümüzü büyüterek mücadelemizi yükseltmeye devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki biz birbirimize sahip çıktıkça, komünal yaşamımızı inşa ettikçe varlığımızı savunacak ve özgürlüğümüzü sağlayacağız.”