TMMOB’dan Amed’de orman yok eden projeye tepki

Dicle Üniversitesi’ne ait 10 hektarlık ormanlık alanı yok edecek projeye tepki gösteren TMMOB Amed İl Koordinasyon Kurulu, kıyımı kabul etmeyeceklerini kaydetti.

Dicle Üniversitesi’ne ait yaklaşık 157 hektarlık alanın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onayıyla yerleşime açılmasına ilişkin bir açıklama yapıldı.

Basın toplantısı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Amed İl Koordinasyon Kurulu (İKK) tarafından düzenlendi.

Toplantıda konuşan Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Amed Şubesi Eşbaşkanı Berivan Güneş, “Kentimizde tarihi sur talanı sonrası ‘kentsel dönüşüm’ politikalarıyla halkı yerinden eden uygulamalarla son dönemde etkinliğini kentte arttıran bakanlık, şimdi ise Dicle Üniversitesi Rektörlüğü’nün talebiyle Sur ilçesi Yiğit Çavuş Mahallesi sınırları içinde kalan üniversite arazisinin 157 hektarlık alanını imara açmaya çalışmaktadır” dedi.

Güneş,  “Kayyum politikaları ile betona gömülen kentin nadir yeşil alanlarından olan ve zamanında bin bir emekle yeşillendirilen bu bölge için verilen kararı tartışmasız, direkt ekolojik kıyım olarak tanımlıyoruz. Herhangi bir kurumun uhdesinde olsa dahi yeşil alanları yapılaşmaya açma teşebbüsü hiçbir kurum yetkilisine o alanın vasfını değiştirme yetkisini vermiyor. Soruyoruz; Hevsel Bahçeleri ve Dicle Nehri ile bütünlük sağlayacak şekilde oluşturulan bu ormanlık alanı yapılaşmaya açmak hangi aklın ürünüdür? açıklanmalıdır” diye ekledi.

Güneş, şöyle devam etti: “Yapılan itirazda, bölgenin ekolojik dengesini tahrip eden ve geri dönülemeyecek hataların yapılacağı vurgulanmıştır. Talana ve ranta açılmak istenilen 157 hektarlık kısmın yaklaşık 10 hektarlık bölümü 25 yılı aşkındır var olan ağaçlardan oluştuğu bilinmelidir. Bu denli büyük ölçekteki plan, değişiklik raporlarında gerekçeler ve yapılacaklar bilimsel ve teknik donelerle eksiksiz hazırlanmalıdır ki telafisi imkânsız hataların önüne geçilsin. Ancak bakanlıkça hazırlanan plan için doyurucu hiçbir bilimsel analiz ve teknik bilgi çalışması yapılmamıştır. Sadece paraya odaklanıldığı planın açıklama raporunda görülmektedir. Teknik ve bilimsel nitelikte olması gereken rapor ekonomik ihtiyaç raporu gibi hazırlanmıştır. Bölgede yapılan bütün plan çalışmalarında olduğu gibi planlama sürecine yine ilgili meslek örgütleri, STK’lar ve kent halkı dahil edilmemiştir. Kente ait olan bu alanlarda tasarrufu yıkımdan yana kullanan anlayışın sadece rant hırsı ve arzusundan kaynaklı geliştirecekleri bu kıyımı kabul etmiyoruz.”

Güneş sözlerini şöyle noktaladı: “Sermaye gruplarını zenginleştirirken halkın geleceğini ve ekolojik yaşamın sürekliliğini yok eden, rant ve yıkım amaçlı kamu kaynaklarının ve doğanın talanına karşı hukuki ve toplumsal mücadelemizin süreceğini ve bu uygulamaları teşhir etmeye devam edeceğimizi vurguluyoruz. Doğaya, tarihe, kültüre ve yaşam alanlarına savaş açanlara karşı duyarlı tüm kesimlerle birlikte mücadeleyi büyütme kararlılığımız ile yetkilileri doğa üzerinde tahakküm kurmaktan, talan ve rant politikalarından vazgeçmeye çağırıyoruz.”