Turan: Savaş bütçesi geçen yıla göre 2 katına çıkarıldı

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Rıdvan Turan, "Savaş bütçesi geçen yıla göre 2 katına çıkarılıp 460 milyar TL yapıldı" dedi.

HDP Ekonomi ve Tarım Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Rıdvan Turan, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Bütçe görüşmeleri ve ekonomik gelişmeleri değerlendiren Turan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

"Manga Carta bir hegemonun iradesini tartışmaya açarken, tek başına karar veremesin derken, Türkiye’de Cumhuriyetin yüzyıl bütçesi bir hegemonun karar vermesiyle Genel Kurul’a gelmiştir. Burada güçlerin ayrılığı durumu ve yürütme denetleme esprisi ortadan kalkmış, Saray’dan yazılan bütçe tek bir virgülü dahi değişmeden Genel Kurul’a gelmiştir. Bu, Türkiye demokrasisi açısından son derece sorunlu ve kötü bir durumdur. Meclis’in de fonksiyonunu ortadan kaldıran, Meclis’e yönelik hakaret olan bir niteliktedir. HDP olarak hep diyoruz ki, bu bütçe savaş bütçesidir. Savaş bütçesi kavramını top, tüfek ve silahlanmaya ayrılan kaynak olarak görmemek lazım. Önemli bir kısmı silahlanmaya ayrılan kaynaklardır ve bu yönüyle savaş bütçesidir. Aynı zamanda yoksullara, işçilere, emekçilere, ücretlilere karşı uyguladığı zor ve şiddet nedeniyle bir sınıfsal savaş bütçesidir.

4,5 trilyon liralık bir bütçe büyüklüğünden bahsediyoruz. Bunun 3,8 trilyonu halktan toplanan vergilerle oluşturuluyor. Geçen yıl bütçe geliri olarak 1,47 trilyon lira toplanmışken, bütçe geliri olarak bu yıl bu miktar 3,8 trilyona çıktı. Yani yüzde 150 oranında artış oldu. Hani resmi enflasyon yüzde 85’in altına düşmüştü ya, yüzde 150 ile vergi toplanacak. Bakalım bu nereden ve kimden alınıyor? 3,8 trilyonluk gelirin 2,7 trilyonu düşük gelirli gruplardan dolaylı vergilerle alınan kısım. Yani bunlar esasında tüketim vergileri. Bir ekmek alırsınız KDV, ÖTV ödersiniz. Yani düşük gelirli kesimlerden alınan vergi 2,7 trilyon iken, sermayenin ve durumu iyi olan kesimin bütçeye yansıyan katkısı ise 1,1 trilyon. Burada sınıfsal tercihi görüyoruz. Bu bütçe ağırlıklı olarak emekçilerden, yoksullardan, ücretli olarak çalışanlardan toplanan bir bütçe. Ama günün sonunda gelin bakın yoksullardan, ücretlilerden, maaşlılardan alınan bu bütçe daha fazla sermayeye hizmet ediyor.

SAVAŞ BÜTÇESİ

143 milyar liralık bir Tarım Bakanlığı bütçesi içerisinde 54 milyar lira gibi bir miktar tarımsal desteklere ayrılmış. Bunun yoksul çiftçiye gideceğini kimse düşünmesin. Sermayeye bu kadar olağanüstü destek sağlarken emeğiyle geçinenlere, insanların doymasını sağlayanlara bu kadar az bir desteği sunmak bu bütçenin sınıfsal niteliğini açığa koyuyor. Gelelim fiili zora. Bu ülkede Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı yaşanan çatışma ve savaş ortamı, iktidarın giderek artan öfkesi ve bastırma politikaları bütçeye yansımış durumda. 460 milyar liralık bir savunma bütçesinden bahsediyoruz. 460 milyar liralık savunma bütçesi geçen yılın tam iki katıdır. Geçen yıl 230 milyar iken bu yıl 460 milyara çıkmıştır. Yani cebimizden çıkan her 8 liralık verginin 1 lirası İHA’ya, SİHA’ya, tanka, topa gidiyor. Refaha değil tam tersine savaş ve çatışma politikasına yansıtılıyor. Bütçenin sınıfsal röntgeni kabaca böyle. Ancak bu bütçe nasıl bir akılla kuruldu, hangi iktisadi akıl bu bütçenin bu şekilde yapılmasına sebep oldu? AKP’nin, MHP’nin çok övündüğü “faiz sebeptir, enflasyon sonuçtur” aklı yani esasen faizi negatif tutmakla ihracatın artacağını düşünen akıl çöktü.

'ÇÖZÜM YENİ BİR PARADİGMADA'

Çözüm yok mu? Çözüm elbette var. Ancak çözüm denenmişi denemekten geçmiyor. Kapitalizmin kurallarını bir ayet gibi telaki etmekten geçmiyor. Neoliberal politikalara sarılmaktan geçmiyor. Çözüm bu ülkede yeni bir üretim ve paylaşım felsefesini; demokratik, kamucu, yerelci ve halkçı bir üretim ve paylaşım felsefesini hayata geçirmekten geçiyor. O nedenle son günlerde çok fazla alternatif ekonomi tartışmaları yapılıyor. Ama esası yaşanmış olanı, denenmiş olanı yeniden denemek değildir; esas olan yeni bir paradigmanın kurulmasıdır. İşte biz Çözüm Bütçesi adıyla bir bütçe önerisi oluşturduk. Burada kaynaklar esas olarak zenginlerden, servet sahiplerinden, atmosferi kirleten fabrika sahiplerinden toplanacak ve halkın geneline yayılacak. Önümüzdeki haftalarda HDP’nin Türkiye için nasıl bir ekonomi politikası ve programı önerdiğini tekrar paylaşacağız."