Hasta ve infazı yakılan tutsakların özgürlüğü için Amed Barosu'nda Adalet Nöbeti tutan aileler, eylemlerinin 99. gününde Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi önünde bir araya geldi. Açıklama öncesi cezaevi çevresi onlarca polis ve zırhlı araçlarla ablukaya alındı. Polisler, ailelere destek vermek isteyen Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Örgütü yöneticileri, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER), Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardım ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) üyelerinin açıklamanın yapıldığı alana girmelerine engel oldu. Aileler, polis ablukasına rağmen açıklama yaptı. 

'YARIN ATK ÖNÜNDEYİZ'

Tutsak yakınlarından İnci Güler, "Bizim çocuklarımız yıllardır cezaevlerinde. Biz onların sesini duyurabilmek için buraya geldik. Avukatları ve partileri de biz çağırdık. Ama izin verilmedi. Buna da izin verilmiyorsa biz sesimizi nasıl duyuralım? Nerelere gidelim" diye tepki gösterdi. Yarın Adli Tıp Kurumu (ATK) önünde olacaklarını aktaran Güler, "Bizim evlatlarımız acı çekiyor. Yarın da avukatlar yanımızda olacak. Sesimizin duyulmasını istiyoruz. Ankara’ya kadar gittik ama sesimiz duyulmuyor. Kürt oldu mu herkes bir oluyor... Bize baskı uyguluyorlar" şeklinde konuştu.

Tutsak yakını Reşahat Ada, şunları söyledi:

"Çocuklarımız ölüm döşeğinde, biz de onlar ve tüm insanlık için adalet, barış ve eşitlik istiyoruz. Artık cezaevinden tabut almak istemiyoruz. Çocuklarımız üzerindeki baskıların son bulmasını istiyoruz. Ne akşamımız ne sabahımız var. Bir aydır görüşe gidemiyorum. Telefon ve kapılar çalınca cenaze gelecek kaygısındayız. Bir çözüm olana dek nöbeti bırakmayacağız. Her yerde nöbetimizi sürdüreceğiz. Adalet istiyoruz. Bizim ciğerimiz yandı başkalarınınki yanmasın."

'KÜRTÇE ŞARKI SÖYLEDİKLERİ İÇİN CEZA VERMİŞLER'

Diyarbakır 1 No'lu Cezaevi'nde rehin tutulan Yusuf Boz'un annesi Meymenet Boz ise dün oğluyla yaptığı görüşe değindi. Boz, "Kışın gittiğim görüşlerde cezaevi buz gibiydi, içerisi çok soğuktu, şimdi de içerisi çok sıcak. Çocuğum içeride sıcaktan boğulduklarını söyledi. Kürtçe şarkı söyledikleri için ceza vermişler. Bizim ana dilimiz Kürtçedir. Nasıl bizim dilimize ceza veriyorlar? Adalet istiyoruz" dedi.

Konuşmaların ardından “Bijî berxwedana zindanan (Yaşasın zindan direnişi)" sloganı atıldı.