Tutsak babası Kocaman: Endişelerimiz artıyor, tecrit bitmeli!

Adana’da 5 Ocak’tan bu yana açlık grevinde olan tutsak İsmail Kocaman’ın babası Hasan Kocaman, “Her gün biz aileler için de korkular daha da artıyor” diyerek tecridin bir an önce kalkmasını istedi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkâri Milletvekili Leyla Güven'in Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı açlık grevi 151’nci gününe girdi. Aynı taleple tüm cezaevlerinde başlatılan eyleme Bolu Kapalı Cezaevi’nden katılan 35 yaşındaki İsmail Kocaman’da 5 Ocak’tan beri süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde.

40 yıl önce Amed’den Adana’ya göçen Kocaman ailesi, parti ile de burada tanışıyor. O yıllarda devlet baskısı ile topraklarından zorla göç ettirilenlerin meskeni haline gelen Adana’da binlerce Kürt birbiriyle dayanışarak ayakta kalabiliyor. O dönemde Kürt özgürlük mücadelesi için yürütülen siyasi çalışmalara dâhil olan Kocaman ailesi, devletin baskısını çok daha fazla hissetmeye başladı. 80’li yıllarda tutuklanarak cezaevine konan Hasan Kocaman, yıllarca Amed zindanında vahşice işkencelere maruz kaldı.

Büyük oğlu İsmail’in de her zaman mücadeleye büyük bir ilgisi ve hayranlığının olduğunu anlatan baba Kocaman, “20 yaşına kadar çok da aktif olmadan ama yurtsever bir genç olarak yetişti İsmail. Adana’da doğup büyüdü oğlum. Kürt ezgilerine de ayrıca ilgisi vardı. Varsa yoksa sazı. Ne elinden sazını, ne de dilinden Kürtçe ezgileri düşürmez. O kadar şen şakrak bir gençlik geçirdi ki oğlum, halay dendi mi İsmail’i başka yerde aramayın” dedi.

Daha küçük yaşlarda kitaplarla haşır neşir olmaya başlayan Kocaman. Gençlik yıllarında da Kürt tarihine ve mücadelesine ilişkin kitaplara yönelerek kendini geliştirmeye başlamış.

Kitaplarda kendi özünü bulduğunu ifade eden baba Kocaman, oğlunun tarihte Kürt halkı üzerinde oynan oyunları, planları okudukça daha da bağlandığını dile getiriyor.

Baba Kocaman, “İsmail üniversite son sınıfa kadar okudu. Sonra da devam etmek istemedi ve bıraktı. İngilizce bölümü okuyordu. Okulu bıraktıktan sonra benimle beraber inşaatta bile çalıştı. Sadece gençlik çalışmaları ve kitaplar ile ilgileniyordu iş dışında. Süleymaniye’de (Güney Kürdistan) bir iş aldık. Beraber gittik. Orada yaşayan Kürtleri gördü. Burada Kürt geleneklerinin daha özgürce yaşandığını gördü. Bunu bizlerin kendi memleketimizde yapamadığımızı düşündükçe de mücadelenin ne kadar elzem olduğunu düşünüp duruyordu” diye konuştu.

Evli ve 2 çocuk babası olan İsmail Kocaman, Süleymaniye’de çalıştığı zamanlarda Türkiye’ye giriş çıkış tarihleri, sıklığı ve paylaşımları gerekçe gösterilerek tutuklandı. 5 Ocak’tan bu yana açlık grevinde olan Kocaman, babası ile yaptığı son görüşmede durumlarının ciddileştiğini ve artık 10 saniyeden fazla ayakta kalamadıklarını söyledi.

Baba Kocaman, “Biz aileler olarak, İçişleri Bakanlığı'na, Adalet Bakanlığı'na sesleniyoruz, mevcut hükümete sesleniyoruz; Bu tecrit kalksın. İçeriden daha fazla tabut çıkmasın. Eylemler devam ediyor ve her gün biz aileler için de korkular daha da artıyor. Mevcut yasalarda olan hakları istiyorlar bu insanlar, daha fazlasını değil. Bunların uygulanmamasını kınıyoruz” şeklinde konuştu.

Kocaman konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Biz ailelerin içi kan ağlıyor şu an. Oradakilerin hepsi evlatlarımız, hepsi kardeşlerimiz, hiçbirini ayırmıyoruz. Hepsi için aynı şekilde içimiz yanıyor. Dört duvar arasında bedenlerinden başka hiçbir şeyleri olmadığı için, bedenlerini açlığa yatırmış insanların direnişi bu. Hükümet ve İçişleri Bakanlığı şunu zannetmesin; Cenazeler çıkarsa her şey bitecek sanmasınlar. Aksine onlar daha fazla düşman kazanıyorlar. Buna izin vermeyin, devlet bu politikayı sürdürdükçe bu halk daha da kendilerinden nefret edecek. Biz aileler buradan yetkili her kuruma çağrı yapıyoruz. Bu tecrit bitmeli, haklar verilmeli, artık grevler son bulmalı.”