Yamar: Kararla faşistlere saldırı güvencesi verildi

Avukat Ferdi Yamar, HDP Bahçelievler İlçe Örgütü binasına silahlı ve bıçaklı saldırıda bulunan Muhammed Eren Sütçü’nün serbest bırakılarak adeta ödüllendirildiğini vurgulayarak, “Bu resmen yeni saldırılara davetiyedir. HDP’lilerin can güvenliği yok" dedi.

İstanbul’da Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Bahçelievler İlçe Örgütü binasına bıçaklı ve silahlı saldırıda bulunan Muhammed Eren Sütçü’nün, bugün çıkartıldığı İstanbul 3’üncü Sulh Ceza Hakimliği tarafından ev hapsi ve yurt dışı yasağı ile serbest bırakıldığı ortaya çıktı.

Gizlilik kararı verilen soruşturma hakkında bilgi almak için saldırıdan bu yana uğraşan müşteki avukatlarından Ferdi Yamar, saldırgan Sütçü’nün adli kontrol ile serbest bırakılarak ödüllendirildiğini vurguladı.

Aynı zamanda HDP Bakırköy İlçe Eşbaşkanı olan Yamar, ANF’ye konuştu.

KASTEN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜSTEN DEĞİL YARALAMA VE TEHDİT SUÇUNDAN SEVK EDİLDİ

Saldırganın, “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan değil “yaralama ve silahla tehditten” Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildiğine dikkat çeken Yamar, “Biz saldırının başından beri burada sadece yaralama değil üç insanı kasten öldürmeye teşebbüs suçunun oluştuğunu söyledik ve saldırının perde arkasında başka kişiler olup olmadığının araştırılmasını istedik. Şüpheliye yardım eden şahıslar da olabileceğinin göz önüne alınarak, bu ırkçı saldırının terör eylemi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak şüpheli, katalog suçlardan değil sadece yaralama ve silahlı tehditten hakimliğe sevk edilmiş. Biz bu kişinin kaçma şüphesi olduğunu da düşünüyoruz. Bu şekilde verilen ev hapsi kararının uygulanıp uygulanmayacağı konusunda ciddi anlamda şüphelerimiz var. Hukuk önünde hesap vermesi gerektiğine inanıyoruz. İlla birisini öldürmesi mi lazımdı tutuklanması için? Eğer bu şahıs tutuklanmış olsaydı başka saldırganlar açısından da caydırıcı olurdu. Şu anda HDP’ye saldırmayı bekleyen onlarca faşist olduğunu düşünüyoruz. Bu kararla onlara saldırı güvencesi verildi” dedi.

SİLAHLARDAN BİRİ KURUSIKI DEĞİLDİ

Saldırgan Sütçü’nün, bıçağın yanı sıra biri kurusıkı biri gerçek iki silahla ilçe binasına saldırmasına rağmen, polisin tutanaklara bu durumu bir bıçak, iki kurusıkı tabanca olarak geçirdiğine dikkat çeken Yamar, “Saldırıdan yaralanarak kurtulan müvekkillerimiz saldırganın elinden zorla aldıkları ve sonra polise teslim ettikleri silahlardan birinin kurusıkı değil, gerçek olduğunu defalarca belirtti. Hatta keşke fotoğraf çekseydik diye sitem ettiler. Ancak polis tutanağında her iki silah için kurusıkı yazıldı” dedi.

DOSYA BİZDEN ADETA KAÇIRILDI

Soruşturmadaki gizlilik gerekçe gösterilerek müşteki avukatlar olarak ifadelere ulaşamadıklarını belirten Yamar, ifadelere ulaşabilmek için defalarca savcılığa gittiklerine ancak dosyayı göremediklerine dikkat çekerek, dosyanın adeta kendilerinden kaçırıldığına işaret etti. Halbuki müşteki avukatların ifadelere ulaşması gizlilik kararını ihlal eden bir durum olmadığını belirten Yamar, “Şu aşamada gizlilik kararı sadece dosyayı bizden gizlemek için verilmiştir. Bu tamamen müşteki tarafın dosyadan haberdar olmaması için verilmiş bir karardır” diye konuştu.

BU KARAR YENİ SALDIRILARA DAVETİYEDİR!

Verilen kararın HDP’lilerin hiçbir can ve hukuki güvencesi olmadığını gösterdiğine işaret eden Yamar, adeta verilen kararla şüphelilerin ödüllendirildiğini vurguladı. Bu saldırının Deniz Poyraz’ın duruşmasından bir gün önce gerçekleşmesinin de tesadüf olmadığına dikkat çeken Yamar, bu iki saldırı arasında bağ olup olmadığının araştırılması gerekirken, bu yapılmayarak adeta yeni saldırılara davetiye çıkartıldığını kaydetti. Protesto hakkını kullanan öğrencilerin, siyaset yapan siyasetçilerin, savunma yapan avukatların tutuklanıp, katillerin serbestçe dolaşmasının yargının geldiği noktayı özetlediğini kaydeden Yamar, “Tutuklama gibi ağır yaptırımların sadece muhaliflere uygulandığını, muhaliflere yapılan saldırıların da bu son örnekte olduğu gibi ödüllendirildiğini görüyoruz. Burada şunu sormak lazım; bu saldırı AKP veya MHP’nin herhangi bir il veya ilçesine olsaydı aynı sonuç mu çıkardı? Ya da saldırıyı önleyen müvekkillerimiz eğer karşılık verseydiler onlar mı yargılanacaktı? Bu kıyasla bile nasıl bir çifte standart uygulandığını görebiliriz. AKP il binasına yapılan herhangi bir saldırıda şüpheliler sorgusuz sualsiz tutuklanırken, HDP’nin il veya ilçe binasına yapılan bir saldırıda ödüllendiriliyorlar. İnsanlar arasında bir eşitlik ilkesi uygulanmıyor ve bu durum da hukuka olan güvenin tamamen yitirilmesine neden oluyor” dedi.

‘BİZE KARŞI YAPILANLARA HİÇBİR CEZAİ YAPTIRIM YOK!’

HDP’nin bugün hedef olmasının en büyük nedeninin iktidar ve yandaş medyanın söylemleri olduğunu belirten Yamar, bu çevre tarafından HDP’nin her gün kriminalize edildiğini ve bu saldırıların önünün açıldığını söyledi.

Kullanılan bu nefret dili değiştiği ve yargının da bu tür saldırılara karşı en ağır tedbirleri uyguladığı takdirde bu tür saldırıların önüne geçilebileceğini ifade eden Yamar, şöyle konuştu: “Biz hukukun uygulanmasını istiyoruz. Bu uygulanmadığı için bu tür failler birbirinden cesaret alıyor. Yani bugün Muhammed Eren Sütçü serbest kaldı, yarın X bir şüpheli HDP il veya ilçe binasına saldırdığında tutuklanmayacağını bilerek kendini güvence altında hissedecek. Bu, HDP açısından ciddi bir tehlike barındırıyor. Ve insanların il ve ilçe yönetimlerinde özgürce siyaset yapmalarının önüne engel konuluyor. Bugün hemen hemen bütün HDP il ve ilçeleri saldırıya uğruyor. İl ve ilçe yöneticileri sokak ortasında kaçırılıyor ama bunlara karşı hiçbir cezai yaptırım yok. Bizim Avcılar ilçe eşbaşkanımızın evi kurşunlandı ama bir şüpheli tespit edilemedi. Yine Küçükçekmece’de, Sultangazi’de genç üyelerimiz sivil kıyafetli şahıslar tarafından kaçırıldı ama tek bir kişi tespit edilemedi. Bugün eğer Muhammed Eren Sütçü halkın desteğiyle yakalanmasaydı, önümüze faili meçhul bir dosya getirilecekti.”