GÖRÜNTÜLÜ

Yüksel Genç: İntihar vakaları yaklaşık yüzde 2,5 kat arttı

SAMER Koordinatörü Yüksel Genç, son 24 yılda Kürdistan ve Türkiye'de yaşanan sosyal-politik değişimler, baskılanma biçimleri, yoksulluk ve ifade özgürlüğündeki kısıtlamalar nedeniyle intihar vakalarının yüzde 2,5 oranında arttığını belirtti.

AKP-MHP iktidarının Kürdistan’da gençler üzerinde yürüttüğü özel savaş politikaları her geçen gün farklı bir boyut kazanıyor. Kürt gençleri bir yandan uyuşturucu batağına sürüklenirken, diğer yandan intihar vakaları da artıyor. Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi'nin araştırması da bunu doğruluyor. Araştırmaya göre, intihar oranları her geçen gün artarken, ilk sırada Sêrt (Siirt), çocuk yaşta intihar oranında ise Amed yer alıyor.

Kürdistan ve Türkiye'de artan intihar vakalarının sebeplerini ve altyapısını değerlendiren Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi (SAMER) Koordinatörü Yüksel Genç, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Son 24 yıl içerisinde Kürdistan ve Türkiye'de intihar vakaları yaklaşık yüzde 2,5 kat artmış durumda. Dolayısıyla intihar vakalarının, genel olarak Türkiye'nin siyasal popülasyonu açısından, bazı problemlere ve ciddi sıkıntılara işaret ettiğini söylemek gerekiyor. Çünkü intihar vakaları hiçbir zaman sadece kişilerin bireysel olarak hayatlarına son verme iradesini yansıtmaz. Aynı zamanda, hayatlarına son veren kişiler, geldikleri sosyo-kültürel yapıya ve dahil oldukları politik ortama dair mesajlar içerir. İntiharların belli zamanlarda artış ve azalma göstermesi, intiharların yaşandığı coğrafyadaki sosyal-politik değişimlerle, baskılanma biçimleriyle, yoksullukla ve ifade özgürlüğündeki daralmayla ilişkili olduğunu gösteren çok sayıda bulgu var.

Dolayısıyla Türkiye ve Kürdistan’da artan intiharların, son 24 yıl içinde Türkiye'ye damgasını vuran ve toplumsal yapısını şekillendiren siyasal atmosferden ve yeni yapılanma biçiminden bağımsız olduğunu söylemek çok zor. Türkiye, son 24 yıl içerisinde sıkça dile getirilen 'yeni Türkiye' söylemiyle bir geçiş ülkesi pozisyonunda. Geçiş süreçlerinin uzaması ve bu kriz ortamlarının süreklilik kazanıp artması, intiharlarla olan ilişkisini gösteriyor."

‘SİYASAL ATMOSFERİN OLUMSUZ ETKİLERİ İNTİHAR VAKALARINI ARTIRIYOR’

Kürdistan'da artan intihar vakalarının özel bir biçimde ele alınması gerektiğine dikkat çeken Yüksel Genç, "Bölgede, intihar vakalarının Türkiye genelindeki artış oranına göre daha fazla yükseldiği kentler var. Kürdistan’daki 7 kent bu konuda dikkat çekiyor: Şirnex (Şırnak), Sêrt (Siirt), Mêrdîn (Mardin), Erzîngan (Erzincan), Erzirom (Erzurum), Riha (Urfa) ve Colemêrg (Hakkari). Bu kentlerdeki intihar artış oranları, Türkiye genelinin çok üzerinde. Kürdistan illerinde intihar vakalarının en çok görüldüğü yaş aralığının 15-19 olduğunu görüyoruz. Özellikle Amed'de çocuk intihar oranın en yüksek seviyede olduğunu söyleyebiliriz.

Peki, bu farklar bize ne diyor? Türkiye'nin gerilim ve çatışmalı hali, her şeyin buna göre dizayn edildiği siyasal atmosferin sonuçları kuşkusuz tüm Türkiye'de etkili, ama bölgedeki intihar vakalarının bir anda hızlanarak ve çoğalarak artış göstermesinde bölgede yürütülen çatışmalı hale dönük politikaların etkili olduğunu söylemek mümkün. Bu durum, intihar vakalarının Kürt sorunuyla ilgili ilişkisini de bize gösteriyor. Çünkü bölge toplumunda intihar vakaları bu kadar gündemde değildi.

Özelikle artan uyuşturucu meselesi de ağırlıklı olarak benzer nedenlere dayanıyor gibi görünüyor. Bölgede ciddi anlamda uyuşturucuya yönelim var. Buna yönelik pek çok bulgu ve edindiğimiz araştırmalar var. Uyuşturucunun özellikle Kürt siyasal hareketinin geçmişte güçlü olduğu alanlarda çoğaldığını görüyoruz. Hem intihar vakalıklarındaki hem de uyuşturucu kullanımındaki bu artış bölgedeki total bir toplumsal çözülmeyle ilişkili olduğunu düşündürüyor. Tüm bu izler, bunların tesadüf olmadığını, temel bir politikanın sonucu olduğunu gösteriyor" diye konuştu.

‘UYUŞTURUCU VE İNTİHAR VAKALARINA KARŞI TOPLUMSAL BİLİNÇ GÜÇLENDİRİLMELİ’

İntihar vakalarının azalması ve son bulması için ciddi bir çalışmanın yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Yüksel Genç, şunları ifade etti: "İntihar vakalarında sistemin içinde bulunduğu yapısallaşmış krizin etkisinin de olduğunu görüyoruz. Bu etkilerle baş edebilecek örgütlü yapılar zayıfladıkça, Kürdistan illerinde intihar ve uyuşturucu vakalarıyla baş edebilme olasılığı da zayıflıyor. Çünkü bu vakalarla baş edebilmenin en önemli yolu; bilinçlenmek ve ortak hareket etmek.

İntihar ve uyuşturucu, tekil gibi görünse de toplumsal sonuçlardan ve toplumsal nedenlerden beslenen iki faaliyet olarak karşımıza çıkıyor. Artan intihar vakaları, çok özel bir çalışmanın gerektiğini bize gösteriyor. Ne yazık ki Kürdistan’ın birçok kentinde çocuklarımız ölümü tercih ediyor. Bu vakalara karşı toplumsal zeminin güçlendirilmesi, dayanışma ve destek ağlarının yeniden kurulması, ayrıca politik kurumların bir şekilde hayatın içine girmesi gerekiyor".