Zeydanoğlu: Abdullah Öcalan dahil olursa demokratikleşme sağlanır

HDP PM Üyesi Özgür Zeydanoğlu, ülkedeki 'tek adam rejimi'nin İmralı tecridi ile başladığını belirterek, "Abdullah Öcalan'ın siyasete dahil olmasıyla demokratikleşme sağlanır" vurgusunda bulundu.

Hakların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi Üyesi Özgür Zeydanoğlu, Kürtlerin kimlik ve hak arayışının, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la başlayarak bugüne geldiğine dikkat çekti.

ANF’ye konuşan Özgür Zeydanoğlu, 15 Şubat Komplosu'nun uluslararası ve hegemonik güçlerin yanı sıra yerli işbirlikçi güçlerin katılımıyla yapıldığını söyledi.

'YÜZYILIN EN ÖNEMLİ OLAYIDIR'

Zeydanoğlu, “O günden bugüne 23 yıl geçti. Aslında komplo birçok yönüyle devam ediyor. Geçen zaman içerisinde komplonun farklı boyutları, derinliği de daha fazla anlaşıldı. Diyebiliriz ki komployu gerçekleştiren bileşenler ve sonuçları düşünüldüğünde aslında 20. Yüzyılın en önemli olaylarından biri olarak tarihte yerini alacaktır” dedi.

Zeydanoğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Türk hukuk sisteminde tamamen düşman hukukuyla yaklaşıldı. Uzun süren tecrit ve İmralı’ya yaklaşımda Türk hukuk sisteminin dışında da bir yaklaşım söz konusu. Fakat aynı şeyi uluslararası hukuk sisteminde de görüyoruz; İmralı’ya duyarsız kalması, aslında İmralı sistemine tabi olması, uluslararası hukukun da aynı boyutta siyasallaştığını görebiliyoruz. Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmeler, en basit AİHM Sözleşmesi... Bugüne kadar eleştiri ve bir yaklaşım gerçekleştirmedi. Uluslararası hukukun Öcalan için bugüne kadar bir refleks gösterdiği söylenemez.”

'KOMPLO VE KÜRT SORUNU BİRBİRİNE BAĞLANTILI'

Uluslararası komplo ve Kürt sorununun birbirine bağlantılı olduğunu ifade eden Zeydanoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Orada hedeflenen Kürtleri, Kürdistan’ı imha ve inkar sisteminde statüsüz bırakma çabasıydı. Çünkü Öcalan, Kürtler için çok önemli bir aktör ve halk önderi olarak da kabul ediliyor. Kürtlerin kimlik ve hak arayışı, Öcalan’la başlayarak bugüne geldi. Komplonun temel amacı buydu. Öcalan üzerinden tecrit ile birlikte Kürtleri ve Kürt sorununu dışlamaktır. Haliyle Kürtler yıllardır net bir şekilde şunu dile getirdi; 'Kürt sorununa ve Kürtlere yaklaşım, Öcalan’a yaklaşımdır.' Öcalan’a olan yaklaşım Kürtlere ve Kürt sorununa olan yaklaşımdır. Haliyle bu cümle olayı özetliyor.”

'TEK ADAM REJİMİ TECRİTLE BAŞLADI'

Zeydanoğlu, Abdullah Öcalan’ın felsefesinin 'Kürtlere özgürlük, Türkiye’ye demokrasi' şeklinde olduğunu söyleyerek, Türkiye'de demokrasi projesi olan tek siyasi aktörün Abdullah Öcalan olduğunu belirtti.

Zeydanoğlu, tek adam rejiminin Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritle başladığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Haliyle Öcalan’ın varlığı ve siyasete dahil olması, Türkiye’nin demokratikleşmesi arasında bir paralellik var. Kesinlikle Türkiye toplumuyla arasındaki bu bağ engelleniyor. Özellikle Türkiye’nin tıkandığı ve sıkıştığı bu süreçte Öcalan’ın ne düşündüğü merak ediliyor. Bu tecrit aslında Öcalan’ın şahsında değil, topluma da konulan bir tecrittir. Toplumun Öcalan’ın düşüncelerini bilme hakkı da engelleniyor. Şunu net söyleyebiliriz; 2015 Nisan ayında başlayan tecrit sistemi dalga dalga bütün Türkiye’ye yayıldı. Aslında İmralı sistemi Türkiye'ye uygulanmış oldu.”

'ACİLEN AVUKATLAR İMRALI'YA GİTMELİ'

“Bugün tecrit konusunda Türkiye’deki demokratların, aydınların, demokrasi çevrelerin en az Kürtler kadar duyarlı olması lazım" diyen Zeydanoğlu, şu ifadelerde bulundu:

"Sürekli 'yok edeceğiz, bitireceğiz' söyleminden bu döneme geldiğimizde, Öcalan’a tekrar ihtiyaç duyulması, Cumhurbaşkanı tarafından Öcalan’ın gündemleştirilmesini aslında en üst düzeyde çökertme planının çöktüğüne dair bir itiraf olarak değerlendirmek lazım. Diğer boyutuyla yürüyen bir çözüm süreci vardı. Çözüm sürecinin en önemli aktörü aslında Öcalan’dı, aslında başmüzakereci olarak biliniyordu. Süreç bozulduktan sonra Öcalan'ın, bozulan süreci değerlendirmesi ve düşüncesini topluma aktarması için bir şansı olmadı. Bu sürecin mimarının, yürütücüsünün neyi, nasıl değerlendirdiğini hepimiz merak ediyoruz. Toplum bunu Cumhurbaşkanının ağzından değil, Öcalan’ın kendisinde öğrenmek istiyor. Bu süreçte yapılması gereken; Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, en kısa zamanda bir avukat heyetiyle görüşme sağlanması gerekiyor.”

Parti olarak önceliklerinin Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi olduğunu söyleyen  HDP PM Üyesi Özgür Zeydanoğlu, konuşmasını şöyle bitirdi: “Bunun gerçekleşmesi elbette toplumun gücüyle, toplumun demokratik direnişiyle mümkün. Fakat bir barış ortamı, bir çözüm ortamının gelişmesinde elbette ki Sayın Öcalan’ın rolü çok çok önemli. Çünkü kendisi Türkiye’nin demokratikleşmesi noktasında önemli bir aktör. Dolayısıyla bu süreçte üzerindeki tecridin son bulması, daha da ötesi serbest kalması, Türkiye’nin geleceği, demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü açısından çok çok önemli. Bu koşulların bir an önce sağlanması gerekir. En azından siyasete dahil olması, koşullarının oluşturulması Türkiye’nin geleceği açısından önemlidir. Sayın Öcalan’ın bu sürece dahil olması için, süreçle ilgili bir değerlendirme yapmasını, toplum, siyaset ve kamuoyu bekliyor. Bunu direkt Öcalan’dan duymak, dinlemek istiyor. Bunun için de bir avukat heyetinin acilen İmralı gitmesi gerekiyor."