Ölüm orucundaki Çiçek: Sonuç ne olursa olsun zafer bizim olacak

Tecride karşı ölüm orucunda olan Zozan Çiçek, direnişlerini kararlı bir şekilde sürdüreceklerini belirterek, "Kemallere, Hayrilere sözümüz var. Sonuç ne olursa olsun zafer bizim olacak" dedi.

Uluslararası bir komplonun ürünü olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecrit devam ediyor. 2 Mayıs tarihinde Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının yaptığı 1 saatlik görüşme, önceki gün avukatları aracılığı ile kamuoyuyla paylaşıldı. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in tecrit koşullarına karşı başlattığı açlık grevi sürerken, 7 bin siyasi tutsak da açlık grevinde.

15 PKK ve PAJK'lı tutsak ise 30 Nisan'dan beri ölüm orucunda. Ölüm orucuna başlayan tutsaklardan Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Zozan Çiçek, Avukat Ayşe Acinikli aracılığı ile ajansımıza mesaj gönderdi.

TALEPLERİMİZ HAKLI VE MEŞRU

Çiçek’in gönderdiği mesaj şu şekilde:

"Tecridi kıralım, faşizmi yenelim, Kürdistan’ı özgürleştirelim’ şiarıyla başlatılan açlık grevleri her gün daha fazla büyüyor. 20 yıldan fazladır İmralı Adası’nda uygulanan tecrit bir insanlık suçu olup, hiçbir hukuki boyut taşımamaktadır. Aksine kendi hukukunu çiğneyerek suç işlemektedir. Bugüne kadar faşist AKP hükümeti hiçbir adım atmamış, sağırları oynamaya devam etmektedir. Buna karşın bizler de kararlı olduğumuzu, tecridi kırarak ölüm orucuna başladık. Onlar ne kadar direnişi görmezden gelmek isteseler de çok iyi biliyorlar ki bu topraklarda barış, demokrasi, çözüm ancak ve ancak Rêber Apo’yla mümkün olacaktır.

Bu tertede haklı, meşru olan taleplerimiz gerçekleşene kadar bizler bu eylemi bırakmayacağız. Nasıl ki 82’de Diyarbakır zindanlarında Kemal, Hayri, Akif, Ali arkadaşlar direniş bayrağını zirveye ulaştırdılarsa, bizler de bugün onların ardılları olarak bu eylemimizle Önderliğimizi özgürleştireceğiz. Bedeli ne olursa olsun direnişi daha fazla büyütme, özgürlükle taçlandırma sorumluluğumuz var. Bu anlamıyla halkımıza çağrımız da bu temeldedir.

ANALARIN EYLEMİ DAHA FAZLA SAHİPLENİLMELİ

Bugün alanlarda direnen yine annelerimiz oluyor. Bu anaların eylemi daha fazla sahiplenilmeli, herkes bulunduğu alanı serhildan alanına çevirmeli. Kendisine demokratım, sosyalistim diyen herkes alanlara çıkmalı. En önemlisi de vicdan sahibi olan herkes zindanların bu sesine kulak vermeli. Kürt gençliği tarihi sorumluluğunu daha da bilmeli, daha fazla sokakta olmalı. Biz de topyekün serhildana geçmeyene kadar sonuç alamayız. Hareketsizlik ölüm getirir. Kemal’in dediğin gibi faşizm en çok ses ve ışıktan korkar. Bizler de bugün sesimizle, eylemimizle faşizmi yenecek, kararlılıkta, inançta olmalıyız. Bu yüzden Kemallere Hayrilere sözümüz var. Sonuç ne olursa olsun zafer bizim olacak."

Açlık grevi eylemini ölüm orucuna dönüştüren 15 tutsağın tutuldukları cezaevleri ile isimleri ise şöyle:

Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi: Nesrin Akgül, Şükran Aydın, Zozan Çiçek

Gebze Kadın Kapalı Cezaevi: Ardıl Çeşme, Aslı Doğan

Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi: Ahmet Anığı, Özhan Ceyhan, Vedat Özağar, İhsan Bulut, Erol Cengiz

Diyarbakır D Tipi Cezaevi: Engin Akhan, Enver Dönmez, Ahmet Topkaya, A. Haluk Kaplan, Ferhat Turgay