Şengal’deki Suka Kevin’de bir araya gelen yüzlerce kadın, soykırım saldırılarını anlatan fotoğraflar taşırken, DAİŞ’in kaçırarak köle statüsüne indirgediği kadınları temsilen kara çarşaflı, elleri zincirli kadınlar dikkat çekti.
Yürüyüş boyunca “Özerklik istiyoruz”, “Yaşasın Şengal direnişi”, “Kahrolsun ihanet”, “Kadınların direnişi ve mücadelesi fermanların önünü alacak” şeklinde sloganlar atıldı.
Şengal lüfleri (zikzakları) olarak bilinen soykırım saldırılarının başladığı mıntıkaya kadar yürüyen kadınlar, uluslararası toplumu Êzidî soykırımı ve Şengal’in özerk statüsünü tanımaya çağırdı.
Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ) üyesi Fehîme Silêman, “3 Ağustos 2014 tarihinde yüzlerce, binlerce Êzidî kadını bu sokaktan köleleştirilerek yürütüldü” dedi.
Silêman, “Bu sokaktan başlayan soykırım yürüyüşünü bizler bugün özgürlük yürüyüşüne dönüştürmek istiyoruz” diye ekledi.
Fehîme Silêman “Çocuklarımızın, kızlarımızın, eşlerimizin acılarını gördük, yeni acılar yaşamamak için kendimizi yönetmek istiyoruz. Kendimizi savunmak için asayişimizi oluşturduk, askeri gücümüzü ve kadın örgütlülüğümüzü kurduk” diyerek, özerk statünün tanınması çağrısında bulundu.
DAİŞ saldırıları sırasında Şengal’e yardım elini uzatan herkese teşekkürlerini sunan TAJÊ üyesi, “Bizlere kucak açan, yardım eden tüm halkımıza şükran borçluyuz” vurgusunda bulundu.
Yürüyüş sırasında ayrıca, kara çarşaflı ve elleri zincirli kadınlar, sembolik bir eylemle zincirlerini sökerek, kara çarşafları ateşe verdi.